• tecavüzden hüküm giydiği sırada hapiste islediği cinayetleri başka bir mahkuma itiraf etmiş katil,psikopat herif.18 ayda 13 kadına tecavüz edip öldürdüğü rivayet edilir.bu kadınların cinsel organlarına sopa bırakmasıyla da meşhudur kendisi.
  • "boston strangler" adlı katil olduğunu iddia etmiştir. kendi ifadelerinden başka, cinayetlerle ilişkisi olduğuna dair en ufak bir kanıt yoktur. bu cinayetlerden yargılanmamıştır. bazı cinayetler hakkında sadece katilin bileceği detayları verirken bazıları hakkında desteksiz sallamıştır. dna testinin keşfinden sonra cesetlerden birinden alınan menideki dna ile albert de salvo'nunki uyuşmamıştır.
  • verse 1;
    bi adam hayal edin korkutur bi hayaleti dahi
    öldü psikoloji kitaplarında hayaleti
    hayatı boyunca sakindi kimseye ses etmedi
    uzun süre kimse ama kimse şüphelenmedi
    ben o kadınları öldürmek istemedim dedi
    çünkü aslında onları severim dedi
    ben bi manyağım dedi ölüm bi karnaval dedi
    sevgi duygular ve aşk bence martaval dedi
    bu ben değilim albert bi katil bi cani
    aksiyon filmlerinde görürsün ya hani
    evinde olduğunu hissettiler kurbanlarının hepsi
    korkmalarına fırsat olmadan iptal etti
    onun cinayet aleti bıçak benimki basslar
    merhametliyim onun gibi süpürge sokmam asla
    şimdi olaya bakıcaz biraz o'nun tarzıyla
    bende sözler yazıyorum o'nun ağızıyla

    nakarat;
    albert de salvo seri katil bi cani
    tehlikede menziline giren her fani
    katletmeyi anlamazlar çünkü onlar cahil
    albert de salvo bi manyak bi cani

    verse;
    şimdi aslında bi açıdan bakınca kötü biri değil
    adam bunu meslek edinmiş bu onun işi
    tabi ki bencede öyle can almak kötü bişi
    öldürülmemeli bi insan hele bi dişi
    o'nun kromozom sayısı bizimkilerden farklı
    belkide bizden biraz fazla çalışıyo aklı
    kesinlikle savunmuyorum idam hakkıydı ama
    bazı konularda da cidden hakklıydı
    o'nun kadar delirmemeyi umuyorum hiç bir zaman da
    bazen cidden düşünüyorum bazı zamanlar
    dünya yalanlar dolanlar kalanlar vuranlar
    gece gözümü yumduğum an önümde duranlar
    de salvo korkulucak adam kess hel dama
    ama şunu söylemeden geçemiycem birazda mal
    hırsızlıktan içerdeyken cinayetleri anlatan
    bi elektrikli sandalyede hayatı son bulan

    nakarat

    sansar salvo - albert de salvo
  • the measuring man lakaplı katil. bu lakabı almasının sebebinin, mankenlik ajansı için model arıyormuş gibi kapı kapı dolaşıp içeriye alındığı evlerde mezura ile kadınların ölçüsünü almak kisvesi altında yaptığı elle tacizlerden kaynaklı olduğu söylenir. ayrıca albert de salvo nun çocukluğundaki en büyük zevki aç bir kediyi, bir köpek yavrusu ile bir portakal kasasına kapatıp kedinin, köpeğin gözlerini çıkarmasını izlemekmiş. çocukluğu böyle olan birinin o derece sadist bir ruha sahip olmasına şaşırmamak gerek.
  • "ben hasta bir insanım bunu biliyorum. normal biri benim yaptıklarımı nasıl yapabilir? sanki içimde başka biri var gibiydi." itirafı ile ne kadar "normal(!)" olduğunu da ortaya koymuş seri katil.
  • kız kardeşi şehirlerinde dolaşan katilden sakınmak için judo öğrendiğini ev halkına söylediğinde öfkelenmiş ve kız kardeşinin boynuna sarılmıştır. itirafında kız kardeşine" hadi kurtul bakalım ellerimden, hadi!" diye bağırmış ve az daha boğmak üzere olduğunu ifade etmiştir.
    günlük hayatında ailesiyle iletişimi hiç koparmamış içlerinde bulunmuş olan katil.
  • kısa, hastalıklı hayatı boyunca, albert desalvo'ya birçok lakap takılmıştır. yirmili yaşlarının sonlarında ona "ölçü alan adam" denilirdi. bir mankenlik ajansı için model arıyormuş gibi kapı kapı gezen bir cinsel tacizciydi. kapıyı açan kadınlardan birisi ona kanıp da içeri alacak olursa, bir mezura çıkartıp kadının ölçülerini almaya başlar, böylece kadının orasını burasını elleme fırsatı yakalardı.

    kısa bir hapis süresinden sonra birkaç yıl içinde, cinsel tacizlikten tecavüze terfi edip 1960'ların başlarında, iki yıllık bir sürede, new england'da yüzlerce kadına saldırdı. bu süre içinde "yeşil adam" diye anıldı, çünkü suç işlerken yeşil içki kıyafetleri giymeyi tercih ediyordu.

    ancak onun üçüncü lakabı, ona sonsuz ününü kazandırdı. 1962'de desalvo "boston canisi" olarak tanındı ; on sekiz aylık bir dehşet hükümranlığı boyunca on üç kadını vahşice öldüren, tatlı dilli bir sadistti.

    manyaklık ölçüsünde vahşi bir yetiştirilmenin ürünü olan desalvo, sadizmin zevkine küçük yaşlarda varmıştır. çocukluğunda en hoş geçirdiği zamanlar, aç bir kediyi bir köpek yavrusu ile bir portakal sandığına kapatıp kedinin, köpeğin gözlerini çıkarmasını seyretmekti. ordudayken evlendi bir koca ve baba olarak, amerikan tarihindeki en korkunç suçları işlerken bile, oldukça normal bir görüntü sergilemeyi başardı.

    ilk cinayetlerini yaşları biraz daha ileri olan kadınları öldürerek işledi. hepside katillerini kendi rızalarıyla evlerine almışlardı. güzel konuşan, tatlı dilli desalvo bir tamirci olarak içeri girmekte hiç zorluk çekmiyordu. kadınlara tecavüz edip onları boğmanın yanında, cesetleri tahrip etmekten hoşlanıyor, cinsel organlarına şişeler, süpürge sopaları sokuyordu. kurbanıyla işini bitirdikten sonra onu boğmak için kullandığı şeyi büyük ve süslü bir fiyonk halinde kadınların çenelerinin altında bağlayarak tuhaf imzasını atıyordu.

    1972'nin sonuna doğru desalvo'nun iş görme biçimi birden bire değişti. daha genç kadınları avlamaya başladı. ve cinayetleri dahada dehşet verici ve tuhaf olmaya başladı. bir defasında, kurbanı yaklaşık yirmi defa bıçaklamıştı. diğer bir seferinde ise, cesedi yatağın baş ucuna dayanmış bir şekilde, boynunda pembe bir fiyonk, cinsel organında bir süpürge sopası ve sol ayağına dayalı bir yeni yıl kartı ile bırakmıştı.

    en sonunda desalvo "boston canisi " cinayetlerinden değil, "yeşil adam" tecavüzlerinden yakalandı. eyalet akıl hastanesinde kaldığı sırada, başka bir hastayla konuşurken kadınları boğması hakkında övünmeye başladı. ancak o zaman yetkililer, bilmeden bu korkunç katili yakalamış olduklarını anladılar.

    sonunda desalvo "boston canisi" suçlarından ceza almadı. avukatının yaptığı bir pazarlıkla desalvo, idam sandalyesinden kurtulup "yeşil adam" tecavüzleri için ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. ancak bailey'nin çabalarının desalvo'ya pek yararı dokunmamıştı. kasım 1973'de başka bir mahkum tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
hesabın var mı? giriş yap