• superbad'in yonetmeni greg mottola'nin yonettigi, roger dodger'dan hatirlayacagimiz jesse eisenberg ile into the wild'da dikkat ceken kristen stewart'in ve superbad'dan tanidigimiz bir suru tipin oynadigi, cekimleri kasim 2008'de tamamlanmis film. 2009 baharinda izleyecegiz umarim.

    trailer'i;
    http://www.youtube.com/watch?v=xyki3kkm9l4
  • güzel film. afişindeki o ucuz komedi havasından eser yok; tanıtımında gişeye oynanmış olsa da kendisi gayet başarılı bir amerikan bağımsız sineması örneği.

    ve evet, kristen stewart bambaşka bir insan.
  • filmin kendisi kadar soundtrack'i de güzel ve hatta crowded house içeriyor.

    --- spoiler ---

    hatunların efendi adam yerine piç tercihi zaman zaman geçersiz olabiliyormuş.

    --- spoiler ---
  • yönetmeninden beklenmeyecek kadar güzel film.

    burada greg mottola'ya laf atmıyorum tabi ki, bize superbadi verdi, sonsuza kadar kalbimizde yeri var. fakat bu film tamamen farklı bir kulvarda olmuş.

    --- spoiler ---

    film komedi amacıyla çekilmemiş kesinlikle, bir teen drama ama her zaman izlediğimiz ucuz havası yok. izlerken insana lise yıllarını anımsatıyor, lisede aşık olduğunuz kız varsa onu üzülerek hatırlamanızı, eğer yoksa da daha da üzülmenizi sağlıyor. filmdeki başrolümüz romantik ve saf bir çocuk (evet çok orjinal, amerikan filmlerinde hiç görmezdik), ama bu sefer çocuk okuldaki en popüler kıza aşık olup türlü oyunlarla onu tavlamaya çalışmıyor. gayet mütevazi bir kasabada tesadüfen işe girmek zorunda kaldığı bir lunaparkta tanıştığı bir kızla yakınlaşmaya başlıyor, ve hikaye bu ikisi arasında dönüyor.

    --- spoiler ---

    gençken yaşanılan aşklar hevestir diyenlere bir cevap niteliğinde bir film.

    not: eklemeyi unutmuşum, soundtrack'i kusursuz.
    ayrıca twilight filminde inanılmaz güzel falan gelmemişti ama başroldeki hanım çok hoş.

    (bkz: kristen stewart)
  • olmamış film. kendine özgü dokusu, 80'ler tadı hede hödö falan var evet ama onun dışında pek bi numarası yok. superbad'i superbad yapan senaryosu, karakterleri, diyalogları falanı filanıydı, bu filmde o özgünlük yok, ki anlatılanlar da çok üstünkörü anlatılıyor. gene de atmosferi güzel tuttuğundan dolayı benden 10 üzerinden bi 7 alır.
  • içinde judas priest - breaking the law barındıran film. fena film değil bu arada ama imdb'ye bakıp "komiktir la bu izleyelim" demeyin, kırılırsınız. tamam bir iki dallama sahne var gülünebilecek ama komedi sınıfına girmesine yardımcı olmaz.
  • deli kadro toplamis, imdbden de iyi rating almis diye heyecanla basina oturdugumuz ama hayal kirikligiyla biten film. kotu degil ama beklentiyi karsilayabilmis de degil. bu kadroya daha iyi, komik metinler gerekiyordu. ne dram, ne komedi; kendini bilememis cok film.
  • komedi olmaması bir yana dram yönü bile etkileyici olmayan vasata ulaşamayan film. işlediği konu daha önce defalarca sinemaya aktarılmıştır.
  • unutulmaz yaz aşkları, kalp kıran arkadaşlıklar, ergen duygusallıkları, ilk öpücükler gibi unsurları çok güzel ve başarılı işlemiş film bu. 80'li yılların sonlarını çok güzel canlandırmışlar. müzikler zaten mükemmel seçilmiş.

    kaliteli bir gençlik filmi. martin starr ile jesse eisenberg çok iyiler.

    bir de pale blue eyes var.
hesabın var mı? giriş yap