• birini yeterince tanımanın ne kadar zaman alacağını düşünerek hüsrana uğramak.
  • hayatına yeni birini almaktan kaçınmanın tanımlarından.

    tanış, arkadaş ol, bir sürü bişi paylaş ve sonra öyle bir şey yapsın ki hiç tanımadığın gerçeğiyle yüz yüze gel.

    bu tarz bir kabustan kaçmanın bilinçaltındaki savunması.
  • (bkz: anne kız diyalogları)
    can kızım o zamanlar 5-6 yaşındaydı. ne zaman parka gitmeyi önersem reddediyordu. birden fazla hadi parka gidelim dediğim bir gün neden gitmek istemediğini anlattı:
    - parka gidince oradaki bir çocukla oynamamı isteyeceksin. ben adımı söyleyeceğim, o adını söyleyecek. biraz oynadıktan sonra eve geleceğiz. başka zaman parka gidince o çocuk orada olmayacak. yeni biriyle tanışacağım, sonra onu da bir daha görmeyeceğim. parkta tek başıma oynamak sıkıcı, her gün yeni biriyle tanışmak yorucu.

    yaz tatillerini annemlerin yanında geçirmeye başladığında bunun gerçekten onu yorduğunu ve ilişkilerindeki sürekliliğin nasıl mutlu ettiğini gördüm. her haftasonu onu görmeye gidiyordum. annemlerin yaşadığı 30 yıllık apartmanda komşuların çocukları ya da torunları var, bir de apartmanın parkı. her gün yeni biriyle tanışmak zorunda olmadan gece yarılarına kadar parkta vakit geçirmek istiyor(du). pandemi belası yüzünden dışarı çıkmadı ve arkadaşlarıyla oynayamadı.

    -korona bitsin sabahtan akşama arkadaşlarımla parkta oynayacağım.

    artık 9 yaşında ve yaz arkadaşları hala aynı çocuklar..
  • yeni bir insanı tanımanın uzun zaman alacağını düşünerek hüsrana uğrama hissi.
    maalesef hayatımıza yeni insanları katma serüveni bazen bizi oldukça yoran bir duruma dönüşebiliyor.
hesabın var mı? giriş yap