• çift zincirli dna molekülüne sahip virüstür. hayvanlarda küçük tümörlere sebep olabilirler.
  • vucudda genelde mukozasi bulunan bolgelere (konjonktiva, solunum yollari, gis) yerlesen dna virusu.
  • çocuklarda akut febril farenjit, faringokonjuktival ateş, hemorajik sistit, invajinasyon ile sonuçlanabilen ishal tablosuna yol açar.
  • sağlıklı gözümün canına okuyan virüs , 3 hafta boyunca şiddetli seyreden adenoviral konjonktivit hastalığımın tek sorumlusu. iyileştikten 2 ay sonra bile geride bıraktığı hasar ile birlikte eskiden kartal gibi gördüğünüz gözünüzle herşeyi bulanık görmeye başladığınız gibi hayattan da resmen soğutuyor. resmen herşeyi bulanık görüyorum ve ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.
  • hem fekal-oral hem de inhalasyon yolu ile bulaşan ender sayıdaki virüslerden birisidir. kendisini diğer virüslerden ayıran özelliği kapsitine bağlı hemaglutinin bulunduran tek virüs olmasıdır. ayrıca yapısında bulunan penton antijenleri virüsün adenovirüs olduğunu gösterir.
  • burnumda bu virüsten varmış ve nefes almamı engelleyen şeyde buymuş. nasıl kurtulacağım bilmiyorum.
  • adenoviridea ailesine mensub, zarfsız, çsdna içeren virüs.

    adenovirüsler çoğunlukla solunum sistemi hastalıklarına sebep olur. yaptığı hastalıkların yelpazesi soğuk algınlığından pnömoni, krup ve bronşiti kapsıyormuş. çoğunlukla üsye yapıyormuş.
    gastroenterit*, konjunktivit yapabilirmiş.
    esas olarak damlacık yoluyla bulaşırmış ama feko-oral bulaş da olabilir.

    faringokonjunktival ateş isimli özgül adenovirüs enfeksiyonu tablosu yapabilir. tablo şunları içerirmiş:
    - 4-5 gün süren yüksek ateş
    - farenjit
    - konjunktivit
    - boyunda lam
    - baş ağrısı, kırıklık ve güçsel zayıflık
  • 7 yaşındaki oğlumda birkaç gün inatçı kusma ve ishal ile seyredip ardından mide bulantısı ve keyifsizlik ile devam eden, 4 yaşındaki oğlumda günlerce süren ishal ve kusmayla daha ağır seyreden ve şu sıralar ankarada salgın halde görülen enfeksiyonun sorumlusu virüsmuş. hava yoluyla da yayılabiliyormuş. doktorumuzun tavsiyesi ise, sıvı takviyesi, probiyotiklerle ( enterogermina ya da reflor ) barsak florasına destek, yağsız diyet ve dinlenme oldu. kış mevsimiyle birlikte hastalıklar ortalarda gezmeye başladı. malesef adenovirus gibi virüslara da gündoğdu.
  • tüm mukozalara yerleşebilmesi, bunun yanında gözyaşı, burun akıntısı, kimi zaman öksürüğe neden olması ve bu salgıların da etrafa kolayca bulaşabilmesi nedeniyle son derece hızlı yayılan bir virüstür.

    genelde gözyaşı, gözlerde çapaklanma, gırtlakta iltihap ve yüksek ateşle kendini belli eder. adı üzerinde virüs olduğu için antibiyotik kullanmanın hiçbir faydası yoktur ve dahi zararı vardır.

    vitamin (yüksek doz c vitamini, günlük 2000 miligram ve üzeri) ve mineral takviyesiyle nisbeten hafif atlatılabilir.
  • beni rezalet bir mide bulantisiyla sabaha karsi uykumdan uyandiran ve tuvalette oluyorum diye annemi aratan virus. acile gittik velhasil kelam acile gittik. ates , halsizlik , bayiliyorum ulan
    hissi. gaita testi yapildi sonuc (bkz: adenovirus). mide bulantisi gunlerce surebilirmis tabi ishalde. antibiyotik falan da banamisin demezmis bu viruste. (bkz: kaleidon) (bkz: metpamid) yazilarak eve gonderildim. sabah 10 dan gece 2 ye kadar uyuttu sagolsun. yuksek ates esliginde gecen boktanda bir uyku. bagirsak dugumlenmesi yapar diyolar. kefeni yirtsam bari.
hesabın var mı? giriş yap