• 1518 temmuz'unda frau troffea adında bir kadın strazburg sokaklarında tutkuyla dansetmeye başlamıştır. daha sonra çok sayıda insan kendisine eşlik etmiş ve 1 ay kadar süren dansın sonunda 400 insan kalp krizi,yorgunluk,felç gibi nedenlerden ölmüştür. bu insanların neden ölene kadar dansettikleri veya kendi istekleriyle yapıp yapmadıkları hala bilinmemektedir. tabi ortaçağ ortamında bunların içine exorcist kaçmış diye görülmüş,dini törenlerle durdurulmaya çalışılmıştır. dancing mania diye adlandırılan bu vaka farklı ülkelerde de yaşanmıştır. mass hysteria denmiş ama daha iyi bir açıklama yapılamamış baya bir ilginç olay

    daha fazla bilgi için:
    http://en.wikipedia.org/…iki/dancing_plague_of_1518
    http://en.wikipedia.org/wiki/dancing_mania
  • öncelikle fon müzik: dance of the hours

    ...

    1518 senesinde, ortaçağ avrupasında, fransa'nın strazburg şehrinde troffea adlı bir kadın sokağa çıkar ve dans etmeye başlar.
    " nabii la bu? " diyenlerin haricinde ilk hafta 40 kişi daha sonra ise yaklaşık 400 kişi katılır bu dansa.
    dans eden insanların bazıları kalp krizi geçirerek ölürler lâkin dans devam eder.

    buna sebep olan hastalığa daha sonra dans eden mania ismi verilecektir.
    mania, eski yunan'da kendinden geçme hâli, büyülenme anlamlarında kullanılan bir kelimedir.
    bu dönemde, kanuni'nin kankası 1. françois fransa tahtındadır. kral, reformcuları yakalatıp kazıklara bağlatıp yaktırmaktadır ülkesinde. halkın psikolojisi çok kötü hâldedir.

    dans vebası tüm şehir hatta ülke tarafından duyulunca insanlar buna cadıların sebep olduğunu, dans eden kişilerin içine yakılarak öldürülen reformcuların ruhlarının girdiğini falan söylemeye başlarlar.
    bunun üzerine kral, doktorlara emir vererek bunun doğaüstü varlıklarla alakalı olmayan, kanın aşırı ısınmasıyla alakalı bir hastalık olduğunu söylemelerini ister. dans eden 500 civarı kişiyi devasa büyüklükte yaptıkları ahşap bir sahneye taşırlar.
    doktorlar, bu hastalığın tedavisinin dans ede ede yorulmakla gerçekleşeceğine karar verirler ama öyle olmaz.

    dans edenlerden kimisinin bilekleri kırılmakta, kimisi kalp krizi geçirip ölmektedir. üstelik hiçbirinin bilinci açık değildir ve sürekli kahkaha atmaktadırlar.
    sonuç hüsran olur. yarısından fazlası ölür dans edenlerin. bağlananlar ise bağlandıkları yerde şarkı söylemeye, ayaklarını sallamaya devam ederler. çare bulunamayınca tüm dans edenler karantinaya alınır lâkin şöyle de bir durum vardır. dans eden insanlardaki mutluluk, bu vebanın yayılmasına sebep olur.
    günümüzde hâlâ tam bilinmemekle birlikte bu salgının kitlesel psikojenik bir hastalık olduğu tahmin edilmektedir.

    salgın, daha sonra tüm avrupa'ya yayılacaktır.

    ve elbette osmanlı imparatorluğu'nun da haberi olur bu olaylardan.
    öyle ki kanuni sultan süleyman'ın, fransa kralına, " duydum ki ülkenizde dans nâmı altında kadın erkek birbirlerine sarılmakta... " diye başlayan ve bu rezaletin osmanlı ülkesine de sıçrama ihtimaline karşı kanunî'nin fransa'yı işgal etmekle tehdit ettiğine dair bir mektup yazdığı söylenir hâlâ.
    kanunî'nin bir mektup yazdığı doğrudur fakat o meşhur mektupta danstan falan bahsetmez.

    " fransa'da başlayan dans akımına karşı kanunî'nin sert sözleri " ifadeleriyle haber sitelerinde ve sosyal medyada karşımıza çıkan bu işin aslı budur işte.
    bir akım değil bir salgındır bu.

    allah vermeye...
  • ortaçağ'da rave.
  • 1518 yılında fransa'nın strasbourg kentinde yaşanan bir dans salgını. tuhaf.

    o dönemdeki adıyla "st. john's dance" (bkz: st. john dansı) olarak da bilinir.

    https://mubi.com/en/films/strasbourg-1518
    https://www.youtube.com/watch?v=g6brgwd5aws

    olay, bir kadının aniden dans etmeye başlaması ve ardından hızla yayılan bir dans salgınına dönüşmesiyle başlamıştır. söz konusu kadının dans etmesine rağmen, bu dans hastalığı birçok kişiye bulaşmış ve şehirde binlerce kişi birbirinden bağımsız bir şekilde ve kontrolden çıkmış bir şekilde dans etmeye başlamıştır. dans etmeye başlayanlar, yorgunluktan ve fiziksel yıpranmadan dolayı düşüp bayılana kadar sürekli olarak dans etmeye devam etmiştir.

    salgın, şehirdeki insanlar üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuş ve nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. ancak o dönemde insanların toplumsal ve psikolojik etkilerle kitle histerisi yaşadığı düşünülmektedir. olayın, yoğun stres, kaygı ve toplumsal baskı gibi faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.

    1518 dans vebası, tarihi ve sosyolojik açıdan önemli bir olay olarak kabul edilir ve insan psikolojisinin ilginç bir yönünü yansıtır. bu tür kitle histerileri, insan davranışının karmaşıklığını ve toplumların duygusal tepkilerini anlamak için incelenen ilgi çekici olaylardan biridir.
  • şu an sosyal medya bağımlılığının irdelendiği çalışmalarda örnek olarak gösterilen, ilginç, inanması zor ama gerçekten yaşanmış bir salgın. bu dans vebasında insanlar tam 2 ay boyunca dans etmiş. olayı gözünde canlandırmak isteyenler şu klibi izleyebilir: link sosyal medyayla ilişkisine en sonda değineceğim ama önce bu garip olayı öğrenelim:

    bu dans salgını ya da dans vebası, temmuz 1518'de bayan troffea isimli bir kadının strazburg'da bir sokakta dans etmesiyle başlamış. kadın tam bir hafta boyunca dans etmiş. daha sonra birkaç insan ona katılmaya başlamış. sonra müzisyenler de bu koca partiye katılmış ve yüzlerce insan eylül 1518'e kadar dans etmiş. bunun bu kadar kitlesel olması ve bu kadar yüksek fiziksel enerjiye dayanamayıp ölen yaklaşık 400 kişinin olması da bu olayın "dans vebası" olarak anılmasına neden olmuş. ölen kişilerin bazıları yorgunluktan, felçten ya da kalp krizinden hayatını kaybetmiş. hatta bazı kaynaklar bu dans salgını yüzünden günde 15 kişinin hayatını kaybettiğini yazmış.

    insanlar ölmeye başladıktan sonra bölge konseyi bu salgını durdurmak için müziği yasaklamış. sonra bir grup, bir dağ tapınağına gidip salgının bitmesi için dua etmeye başlamış. ölenlerin sayısı artmaya başladıktan sonra da salgın yavaş yavaş sona ermiş.

    bugün bile bu salgının nedeni bilinmiyor ama çeşitli teoriler ortaya atılmış. bir teori ergot mantarı tüketiminden dolayı ortaya çıkan bir gıda zehirlenmesi olduğunu söylüyor. fakat gıda zehirlenmesi yaşayan insanların dans edebilmesi ya da zehirlenmeye aynı tepkiyi vermesi mümkün olmadığı için bu teori biraz zayıf kalmış. başka bir teori, olayı dini nedenlere bağlamış ve o insanların lanetlendiğini iddia etmiş, bu zaten kendi kendini eliyor. ama en ünlü teori: john waller tarafından öne sürülen, strese bağlı kitlesel histeri. yani herkesin "ülkece kafayı yedik" dediği şey.

    kitlesel histeri, birdenbire birçok kişinin kontrol edilemeyen, dürtüsel, kasıtsız aynı tuhaf davranışları sergilemesi demekmiş. birden birçok insan aynı acayip davranışları sergiliyor ve böyle garip bir durum ilginç bir şekilde hızla ve geniş çapta yayılıyor. bu dans vebasının yaşandığı bölgedeki zorlu hayat şartlarının ve yüksek stresin böyle bir olaya yol açmış olduğu düşünülüyor çünkü bölge insanları sık sık açlık ve hastalıklarla boğuşmuş. bu yüzden batıl inançlar çok yaygınmış ve saçma olan her inanış gibi aynı sonucu vermiş: psikoz. yani: insanın gerçekle hayal arasındaki farkı ayırt edememesi ve gerçeklikten kopması. astrolojiye, çakraya, ruhlara inanan insanlarda olduğu gibi yani. akılla, mantıkla, bilimle ve etikle bağdaşmayan her inanışın sonu budur.

    ben bu olaya tamamen tesadüfen rastladım. sosyal medyanın zararları üzerine bir video izliyordum. videoda tourette sendromu olan çocukları tedavi eden almanya'daki bir doktora, tourette sendromuyla doğmamış olmalarına rağmen aynı touretteli kişiler gibi tikler geliştiren birçok genç hastanın 2019 yılında benzer tarihlerde başvurduğunu söylendi. bu gençler daha önce buna dair hiçbir semptom göstermemiş ama birdenbire gençler arasında bu tür davranışlar artmaya başlamış. durum biraz araştırıldıktan sonra, bu birdenbire patlayan "tourette pandemisi"nin bölgesel değil, global olduğu görülmüş. kaynağı da jan zimmerman isminde, 20 yaşında alman bir genç. bu şahıs kendinde tourette sendromu olduğunu iddia ediyor ve 2 milyon takipçisi bulunan youtube ve tiktok hesaplarında "tourette tiki" olduğunu iddia ettiği garip davranışlar sergiliyor. ama doktorlar zimmerman'da tourette sendromu varsa bile bunun düşük olduğunu, yaptığı garip davranışların çoğunun hastalıktan kaynaklanmadığı ve bunun aslında bir rol olduğunu iddia ediyor. tourette sendromlu kişiler tikleri yüzünden uzun cümle kuramazmış. söyledikleri şeyler de basit ve kısa olurmuş. bu yüzden zimmerman aslında bir sosyal medya fenomeni olmak adına böyle uydurulmuş şeyler yapmış ama çok ilginç bir insan deneyinin ortaya çıkmasına neden olmuş.

    araştırmalar sonucu bu birdenbire tourette sendromu olduğunu iddia eden gençlerin hepsinin bu zimmerman'ı takip ettiği ve bir süre sonra onun davranışlarını taklit ettiği ortaya çıkmış. bu hastaların çoğu sosyal medyayı çok aktif kullanan ve depresyona eğilimli genç kızlardan oluşuyormuş. doktorlar bu gençlerde tourette olmadığını hemen anlamışlar çünkü bunu gösteren semptomlar birdenbire değil, yavaş yavaş ortaya çıkarmış. zaten tedavisinin de birdenbire olması bunu kanıtlıyor çünkü doktorlar bu hastalara "sende tourette mourette yok canım benim" deyince bütün semptomlar yok olmuş ve hepsi bir anda düzelmiş. meğerse bunun nedeni, bu gençlerin sürekli bu videoları izledikten sonra aynı dans vebasındaki gibi taklit etme davranışı yüzünden kendilerinde de tourette sendromu olduğuna inanmalarından kaynaklanıyormuş. eğer bu davranışlara yol açacak bazı tetikleyicileri sürekli kişilere verirseniz bu da bu rahatsızlığın topluluğa yayılmasına yol açıyormuş. buna psikolojide mass psychogenic illness (mpi) deniyor. yani, kitlesel psikolojik hastalık. insanların topluca aynı dürtüsel ve kontrol edilemeyen fiziksel davranışlar sergilemesi.

    şimdi soru şu: sosyal medya, özellikle en tehlikeli sosyal medya uygulamaları olan tiktok, instagram ve snapchat gibi uygulamalar, kitlesel bir psikoza neden olabilir mi? cevap: oldu bile. insan çevresindeki 5 kişinin ortalamasıdır diye bir söz var ya, bu boşuna söylenmiyor. insan, taklit eden bir varlık. bir süre sonra en çok vakit geçirdiği insanlara dönüştüğü gibi, en çok vakit ayırdığı ya da ilgi gösterdiği kişilerin davranışlarını da benimsiyor. ama aynı zamanda sorgulayan da bir varlık. fakat sorgulama yeteneğine ya da doğru soruları sorma kabiliyetine ne yazık ki herkes sahip değil. bu taklit etme yeteneğini doğrudan en net şekilde görebileceğiniz canlılar çocuklardır. çocuklar hep ebeveynlerini taklit ederler. bu yüzden çocuğunuzun kitap okumasını istiyorsanız kitap okursunuz.

    internette bir takım ruhsal hastalıkların normalleştirildiği, buna sahip olmanın çok egzotik hatta "cool" görüldüğü diğer vakalara da sıkça rastlanıyor. internette kendi kendine çoklu kişilik bozukluğu, anksiyete, panik atak teşhisi koymuş, aslında insanlardan sadece ilgi bekleyen bir sürü insana rastlayabilirsiniz. bu hastalıklar gerçekten bazı kişilerde vardır ama muhtemelen sizde yoktur. bu hastalıklara sahip olmadığınız için kendinizi şanslı hissetmek yerine eğer mutsuzluğunuzu böyle hastalıklarla ilişkilendirip kendinizi bu hastalıklara sahip olduğunuza inandırırsanız, o hastalığa ait semptomları geliştirmeye başlayabilirsiniz ve bu çok tehlikeli bir şey. anoreksiya nervoza'nın tumblr üzerinden yayıldığını unutmayın. bu, plasebo etkisinin kötü bir versiyonu.

    internette şu an rastladığınız tüm saçmalıklara ya da gördüğünüz her challange videosuna eğer siz de katıldıysanız, bu toplu psikozun bir kurbanı olabilirsiniz. bir şey ne kadar saçma olursa olsun, fazlaca kişi tarafından yapıldığında birçok insanın gözünde normalleşir ama bazı şeylerin normalleşmemesi gerekiyor çünkü normalleştiğinde birçok kişinin hayatını kötü yönde etkilediği gibi, birçok suçlu için de açık bir kapı bırakabiliyor. özel hayatınızın gizliliği bu yüzden önemli. siz hayatınızın her anını ve özelinizi bütün internet kullanıcılarının ulaşımına açtığınızda bu ilgi arsızlığının oluşturduğu toplumsal psikoza bir katkıda bulunuyorsunuz. içinde olduğunuz sürece de böyle aylarca dans etmenin aslında ne kadar tehlikeli ve saçma olduğunu fark edemiyorsunuz. işte tüm bu saydığım nedenler yüzünden kişilerin benimsedikleri davranışlarla ilgili bilinçli olması gerekiyor. yetişkinler yaptıklarından ve söylediklerinden sorumludur ancak bazen siz de manipüle edilebilir ve kandırılabilirsiniz. bu yüzden hepinize tüm yaptığınız ve paylaştığınız şeylerin bilincinde olmanızı dilerim.

    izlediğim video: https://youtu.be/9oe1mbg9qzu
    jan zimmerman olayının bir analizi: https://youtu.be/3bd0_2ehfsc
hesabın var mı? giriş yap