• bana dogmanın ne olduğunu yıllar sonra anlatan saldirilardır.

    2001 yılında daha çocukken ve amcamla teravih namazlarina vs. giderken ıslami bir hobi vardi içimde. böyle çok şirine geliyordu bu tarz bana. gerdi idrak ettiğimde söylenmez ama doğru yola olduğumu düşünüyordum.

    sonra bir gün sanırım mahallede oyalanirken tv'de saldırıların görüntülerini izleyen bir arkadaşım eve çağırdı ve televizyonun karsininda ellerimizi açıp dua etmiştik..

    çünkü "müslümanlar yaptı ve doğru yaptı" gibi bir ruh halimiz vardi. çok tuhaf sözlük..

    yıllar geçti ve hayatı öğrendik. o dogmalardan kendimizi sıyırıp bir nevi mantık içerisine oturttuk. bilim daha hoş gelirken kulağa ve akla bu türlü dogmalardan uzak durduk.

    ve bugün bu saldırıları yapanlar, inanmıyorum ama allah varsa belalarini bulsunlar.

    eğer allah çocukları seviyor ve önemsiyorsa anasız ve babasız kalmış her çocuğun hesabını hem bu dünya da hem öteki dünya da bu pisliklerden sorsunlar.

    bugün bu saldırılıları amerikanın yaptığı düşünülebilir o ayrı her kim yaptıysa fazlasını yaşar umarım.
  • kurmaca olduğunu düşünelerin gerizekalı olduğu, tarihin en büyük terör saldırısı.
  • etkileri bakımından son yarım asrın en önemli olayıdır. abd'nin bu saldırıları medya ve diplomatik propaganda gücüyle kalkan yaparak afganistan ve ırak'a çökmesi, o zamana kadar esamesi okunmayan " islami terör" kavramının tedavüle sokulması, başta ortadoğu olmak üzere dünyanın zengin kaynaklı ülkelerinin bir dizi açıktan ve gizli müdahaleler ile şekillendirilmesi bu hadisenin bir abd senaryosu olduğunu hep sokağın gündeminde tuttu. son on beş yıl dünya siyasi iklimi yeniden yapılandırıldı. evet geçen yarım asrın en önemli hadisesi dünya savaşları ise 1950 sonrasınınki 11 eylül saldırılarıdır.

    eylemin bir abd yapımı olup olmadığı görünürde komplo teorisi durumunda. fakat kesin olan birşey varsa o da birleşik devletlerin bu eylemleri, amerikan ideallerine uygun dünya düzeninin inşa edilmesinde kullanmakta tereddüt etmediğidir. tabii bu kullanma kabiliyetinin abd'nin başta medya ve diğer iletişim araçlarını harekete geçirebilme gücünden ve şüphesiz diplomatik, siyasi ve tabii ki askeri gücünden ileri geldiğini unutmamak gerek.

    politik gündemimize baktığımızda bu meselelerin önemini daha güçlü idrak ediyoruz. türkiye son dönemde sınırlarındaki terörist faaliyetler, vatandaşlarını sınır dışından ve içinden vuran saldırılar karşısında uluslararası kamuoyunu harekete geçirmede doğal olarak bu başarıyı gösterememiştir. fırat kalkanı operasyonunun hayata geçirilmesi bile onlarca terör eylemi neticesinde gerçekleşebilmiştir. yakın dönem siyasi kırılma noktalarının özellikle 15 temmuz girişiminin de bu bağlama oturtulmasıyla ülkemizin de kabuk değişimi arifesinde olduğu muhakkaktır. fakat bu tehditlerin meşru müdafaa gerekçesiyle bertaraf edilmesinde iç kamuoyunda gösterilen propaganda başarısının bilhassa terör saldırıları sebebiyle dış kamuoyunda gösterilemediği ortadadır. bu da değil abd, herhangi bir gelişmiş ülkenin sahip olduğu propaganda gücünden hala çok geride olduğumuzun işaretidir. maalesef.
  • (bkz: #68929025)
  • bugün itibariyle üzerinden tam 17 sene geçmiştir.

    aklıma gelince yıkılan kuleler değil de yıkılan 17 sene geldi şimdi. ömrümüz yıkılmış amk.
  • üzerinden 18 yıl geçen saldırılardır.

    o gün doğan çocuk bugün reşit oldu ve dünya hala gökdelenlere saldıranların kendi planlarıyla el kaide olduğuna inanıyor.
  • amerika'nın tam 18 yıldır devam eden ve edecek olan ortadoğu planlarını devreye soktuğu olaydır.
  • ne olduysa oldu günahsız insanlara oldu. hem orada hem dünyada yazık değil mi bu gezegene, anasını bellediniz hala doymadınız hırsınız sizi de yer bitirir ey malum güçler , kimseniz artık.
  • ortadoğuda yılda birçok kez bu büyüklükte olan eylemler, ölü sayıları var. abd'de olunca ise herkes(ben dahil) tarihini ezberleyip unutmuyoruz. abd'yi kutluyorum kendi ülkemizde patlayan bombaların tarihi bilmezken bize bu tarihi ezberlettikleri için.
hesabın var mı? giriş yap