şikayet

• ama fingirdekin tanimida yabmis
  yerinde duramayan demi$
  e sende hop istanbul hop nyc hop phili
• hakim bey ben a$k dan sikayetciyim...
• bir ki$i ya da olay uzerindeki memnuniyetsizligi, otorite sahibi olduguna inanilan ki$i ve/veya kuruma bildirme.
• (şikâyet): sızlanma, yakınma. kşz: serzeniş.
• ilkokul çağı çocukları tarafından çok kullanılan bir kelimedir.
  
  - salak salak!
  - sizi örtmenime şikayet edicem (burada a harfi kalın okunur)
  - eeeett!
  - sizi babanıza sölicaaam...
  - sütlü kaaave de sööle...
  
  - örtmenim... bunları şikayet etmek istiyorum
  - aa hedecan çok ayıp... sen haklısın ama olsun arkadaşsınız siz...
  (diğer çocuklar) - nanik nanik...
  - ama örtmenim...
  - çocuklar siz de öyle yapmayın hedecan'a...
  
  zaman geçer ama bu şikayetçi çocuklar adam olamaz^* ve nerede bir şikayet merci^* bulunursa eyleme geçerler...
• (bkz: sikayet com)
• (bkz: sikayetvar com)
• her sabah 4:20 sularında pencerem açıksa zıplamama, kulaklarım tetikteyse hoparlörün açılma sesiyle olacakları tahmin edip bir hışımla pencereyi kapatmama ve bitmek bilmez dakikalarca derse ara verip, bir daha tekrar nasıl konsantre olacağımı düşünüp içime darallar gelmesine neden olan caminin hoparlörlerinin akla mantığa sığmayacak yükseklikleki sesini yetkili kişiye bildirerek gerçekleştirmiş olacağım eylemin isim hali.
• (bkz: ondan şikayet bundan şikayet)
• suçtan zarar gören kişinin, bu fiili yetkili makamlara duyurmasıdır; özel kastla yapılması gerekir. bununla hakkında şikayet bulunan kişinin kovuşturulması amaçlanır.
  şikayet ihbardan farklıdır. zira ihbarda resen kovuşturulabilen tüm suçlar bakımından mağdur olmayan kişinin suçu duyurması söz konusudur. şikayette ise mağdurun başvurusu aranmaktadır.