şehadet

• allahin tek ilah olduguna ve muhammedin onun kulu ve elcisi olduguna sahitlik ederim komplex cumlesinin arapca versionu. musluman olmak icin gerekli tek sart bu cumlenin soylenmesine ilaveten inanarak soolemek olsa gerek.
• -anne gelirken bishey getiriyim mi?
  -kelime-i sehadet getir,baban azina siccak (bkz: sidika)
• (bkz: saadet)
• bir tür şerbetmiş. bir cümlede kullanırsak: "büyük mücahidimiz abdulgaffur din düşmanlarına karşı cihadında şahadet şerbetini içti. mekanı cennet olsun"
  
  haşiye: şehit de şahitlik de aynı kökten gelmektedir. şehit olan kişi allah'a mı allah'ın varlığına mı allah'ın nimetlerine mi ne ne şahitlik ediyormuş. öyle bişey...
• kuran'a gore sehadet sadece "la ilahe illa allah" tir. yani tek "o tanri'dan baska tanri" olmadigina taniklik etmektir. bu ifade, en guzel isimlere yani sifatlara sahip ve isimlerinden biri hak (gercek) olan tanridan baska hicbir varliga, peygambere, veliye, muctehide, lidere, politikaciya, bilimdamina mutlak itaati veya basegmeyi reddeden bir ozgurluk maniestosudur. olumunden sonra putlastirilan muhammed'in ismi maalesef uydurma hadisler ve mezhep ogretileriyle allah'in isminin yanina konmus. kuran'da otuz kez bildirilen bu temel prensibin hicbirinde muhammed'in elciligi vurgulanmamis. 39:45 ayeti musriklerin sadece allah'in isminin zikredilmesinden rahatsiz olduklarini bildirir. (bu ayetteki "sadece" kelimesi bazi meallerde maalesef yanlis cevrilmistir). bu konu icin "kuran cevirilerindeki hatalar" adli kitabima veya mesaj adli kuran cevirime bakabilirsiniz. (bkz: http://www.19.org/).
• bkz. şehadet mi şahadet mi
  
  (bkz: #5833367)
• içinde riyakârlık olmayan tek ibadettir. zira herkes koftiden namaz, kılıp oruç tutup, hacca gidebilir ama kimse riyâkarlık olsun diye ölüme koşmaz.
• temel otoban'a soldan girmis ve radyosundaki ses dikkatine cekmis. ses, otobanda ters istikamette ilerleyen bir aractan söz ediyormus. temel kafasini disariya cikarip baktiginda bir cok aracin ters istikamette gittigini görünce, ne biri demis. bir cok arac ters istikamette gidiyor. edip yüksel de "kurandan baska kac kitap okuyorsunuz" diye sorular yöneltirken kendi yazdigi bir kitabi okumaniz icin tavsiyede bulunuyor ve arti yine ters bir giriste yapiyor. buyrun:
  
  39:45'nin arapca metninde "vahdehü" yani "bir" kelimesi gecmesine ragmen, arapcada "fagad" olarak ifade edilen sadece kelimesi var demek kurani kerimi tahrif cabasi degil midir?
  
  kuran'i kerimin bir cok ayetinde allah ve rasülüne itaat etmek emr olurken, itaat edilmesi gereken rasülün de hz. muhammed olmasina da sahadet etmek gerekmez mi?
  
  manasi:
  
  hic bir ilah yoktur ve sadece allah varlina sahadet ederim. ve yine hz. muhammed'in onun kulu ve rasülü olduguna sahadet ederim..
  
  yoksa edip yüksel ve benzerleri, hz. muhammed'in allahi'n kulu ve elcisi olmadigina mi sahit olmusta böyle konusuyorlar?
• çok şaşırtıcı ama, riyakarlığın bulaşabildiği bir makamdır. zira bununla alakalı şöyle bir olay nakledilir:
  
  içinde hazret-i peygamber'in de bulunduğu bir savaşta, savaşa islam ordusu içinde katılmış biri için, “ya rasulallah, falan da şehit oldu.” denildiğinde, rahmet peygamberi şöyle der:
  
  “hayır o şehit olmadı. çünkü o, hakkında “ne yaman savaşıyor” denilsin diye savaştı, bundan dolayı şehit olamadı^*. şehitlik ihlas ister, iyi niyete muhtaçtır. ve ameller, niyetlere göre karşılık bulur.”
• anlam itibarla tanıklık etme, sahit olma durumunu karsılasada daha cok allah, islam veya vatan ugrunda canını feda etmek eylemini ifade eden bir kelime. bazı alimler sehit olan bir kimsenin allah ın nimetlerine tanık olması nedeniyle veya bu kimsenin yaptıgı eylem veya davranısla olmesi sonucu bir nevi kendisinin bu kutsal degerlerin sahidi olarak dusunulmesinden hareketle boyle vasıflandırıldıklarını solemiştir. ayrıca karıstırılan bir husus için (bkz: kelime i şehadet)