*

  • senaryosu barış bıçakçı ve pelin esmer tarafından yazılan film... çekimlerine başlandı.

    (bkz: buralar hep entry dolacak)
  • aylardır beklediğim film. pelin esmer yönetmen koltuğunda, senaryosunda barış bıçakçı imzası var, başrollerde yiğit özşener ve öykü karayel var üstüne üstlük film ekseriyetle`:filme dair röportaj ve görüntülerden anladığım kadarıyla` tren yolculuğuyla geçiyor. barış bıçakçı ve pelin esmer işbirliği ve tabii raylar. bakalım nasıl bir şey ortaya çıkacak.
  • bir gidişin umut dolu naifliği.
  • siz hiç mavi trene bindiniz mi? derinliği olan hoş bir film. bir açıdan yol filmi de denebilir. yönetmen leyla karakteri ile esasında kendini anlatmış; yani benim uzaktan gördüğüm pelin esmer bu tarz bir kadın. bu arada bence pelin esmer ve seren yüce arkadaş olmalı ve ortak işler yapmalı.
  • varlığından bugün haberdar olduğum 27 ekimde vizyona girecek pelin esmer filmi. senaryoda barış bıçakçı'nın olması ise filmi heyecanla beklemek için yeter sebep.
  • leyla gibi biri neden lise arkadaşlarıyla buluşma yemeğine gider ki? yirmi beş yıldır hiçbir lise yemeğine gitmemiş… üstelik 16 saat süren bir tren yolculuğuyla! hemşirelik son sınıf öğrencisi canan, o niye trende? gönlünde oyuncu olmak varken hemşire adayı olarak hiç istemediği bir iş görüşmesine gidiyor. peki yavuz? bir pencerenin önünde, seyyar satıcıları, faytonları, sokaktaki insanları izliyor bütün gün. canan’ı bekliyor, belki de leyla’yı, belki de bir gece treninde yolları kesişen cellat ile şairi.

    "bir denizi kuruttum
    yılların gölgesinde
    oturmuş hayal kurarken"

    27 ekim'de sinemalarda.
  • teaser'ı. filmi oyuncularıyla ve yönetmenle röportaj.
  • fragmanı. kadrosu güzel. bakalım nasıl bir film olmuş.
  • uzun zamandır beklediğim ve yarin izlemeye gideceğim film edebiyat kokulu derin bir film izlenimi var. göreceğiz
  • şiir gibi bir film. izlemekle kalmıyor, okuyorsunuz.

    2 hafta sonra gelen edit:

    filmin senarist ve yonetmeni pelin esmer tanıl bora 'ya verdigi kısa roportajda şiir gibi bir film yapma gayesini şöyle dile getirmiş:
    "şiirin başıbozuk haline, yan yana gelmez kelimeleri yan yana getirme özgürlüğüne, anlamasan da olur, sen hissettiğine bak tavrına özenip bu filme kalkıştım biraz da. şiir yazamıyorum, bari filmi şiire benzetelim dedim. şiirin üzerimizde bıraktığı o tanımlaması zor etkiyi sinemadan çıkan insanın üzerinde deneme arzusu biraz."

    link

    edit: link kırılmış yeniledim
hesabın var mı? giriş yap