ışıma
-
(bkz: issirma)
-
-
-
ısı iletim yollarından birisi, ayrıca normal bir günde normal bir insanın kaybettiği vücut ısısının 2/3 ünden sorumlu hede. ısı yayılımı stefan–boltzmann kanununa göre gerçekleşir ve t^4 (t kelvin cinsinden sıcaklık olmak üzere) ile orantılıdır. bu hesapla normal şartlar altında insanın ışıma ile kaybettiği ortalama ısı enerjisi 100 w olarak hesaplanabilir.
kaynak da verelim;
http://en.wikipedia.org/wiki/black_body
bu adress de "radiation emitted by a human body" başlığı
böyleyken böyle -
toplandı bütün bilginleri yeryüzünün
araştırdılar
gecesinde gündüzünde
bu çocuksu güzelliği
nerden geliyor yeryüzünün
geçmiş yaşamalardan mı
yarım kalmış yaşamalardan mı
ikiye bölünmüş yaşamalardan mı
sezilmiş uygulanmamış yaşamalardan mı
içimizdeki şaşırmalardan mı
masallara inandığımızdan mı
annemizin sesinden mi
güneşin verdiği kocaman öğünç
kocaman güven
bu bitmez aydınlanmanın yanında nedir ki
yüzlerce yıl düren araştırmalarımız sonuçsuzdur
kuşkumuz sonuçsuzdur
nice okullarda öğrendiklerimiz sonuçsuzdur
milyarları aşan öğrendiklerimiz sonuçsuzdur
sonuçsuzluğun sonuçsuzudur bu aydınlık
doğan çocuk der ki
bu aydınlık
benden
* -
-
bir anlık, bir sürelik bir varlık ışımasıyız ama ne bütünlük ne yeterlik ne bilinirlik ne sonsuzluk kendi yetkemizde. bütün bunları varsayabiliriz, ama fiziksel belirsizlik içinde veya yanında. ya belirsizlikten gelmekteyim, ya belirleyemediğim, hakim olamadığım belirliliklerin sonucuyum. an'ın olanaklarını kullanabilir, zorlayabilir, varlığımı an'da gerçekleyebilirim. dünya durdukça duran sabit bir şey olamam, kendimi yapamamkendini yaratmak, beklenmedik sonuçlarıma her an gebeyim. beklenmedik ve denetlenemez sonuçlarım olasılıklarım beni/çevremi her an kuşatırken ben fiilen yaşanmamışlıkları iyi bildiğim kesinlikler gibi ele almayı yatıştırıcı bilindik sanabilirim. (bkz: bir adam yaratamamak/@ibisile)
(bkz: ışımak), ışınım
(bkz: radyasyon) -
ışıma
adam bozkırın ruh atlası. denizi susuyor. kız, kirpikleriyle sonsuzluk veriyor sulara. sonra bir söz oluyor, bir bakış… ışık gölgeye değiyor. dünyanın bütün karıncaları yürüyor parmak uçlarına. hayal oluyor. heves, ten ateşini düşürüyor. adam ömründen özgür. iki deniz bir uçuruma akıyor, korkarak, cesur. gözyaşı boncukları veriyor adam kıza. kız nar ocakları bağışlıyor. yaz değil, taşlarda çileyen bir yaşama tutkusu. salyangozlar ağustosböceklerine bırakıyor bahçeyi. yaprakların duasına tutunuyor adam. kızın saçları bir bulut türküsü ağzında. günah, başkaları artık. adam acıyla mutlu, kız korkuyla kanatlı… kırmızı bir soluk, kırmızı bir solukla halkalanırken, bütün zamanlardan sesleniyor ölüm: aşktan başka gerçeklik yok. her şey dünyada olur. sevincinizi sevin.
iki denizde iki ayrılık usul usul ışıyor… aynı arzuyla çınlıyor iki soğuk zaman. ey uzaklığın salkım bıçakları… gün başlıyor yalnız gövdede…
şükrü erbaş -
orman yangını gündemdeyken çoğu kimsenin bilmediğini düşündüğüm enerji iletimi olayı.
şöyle ki, ateşi harlanmış bir sobaya 1 metreden fazla yaklaşınca, kıyafetlerimiz yanmaya başlar ya, onun gibi.
bir orman yangını vardı izmir menemen civarında. ateşin olduğu yere 200 metre uzaklıktayız. yakınımızda yanan bir yer yok. civarımızda değil yani yangın.
200 metre uzaktan acaba tutuşur muyuz diye endişelendirecek derecede bir ısı geliyordu yangın bölgesinden. şok olmuştuk. bu kadar uzaktaki yangın bize dayanılmaz bir sıcaklığı nasıl vermişti.
şimdi yangınla mücadele eden arkadaşlara bakıyorum imkansız bir iş yapıyorlar, insanüstü. süperkahraman arayanlar bu yangının içine dalanlara baksın. -
(bkz: radyasyon)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap