ünlü uyumu
-
hangi ünlü harflerin (seslerin) hangi sırayla yanyana gelebileceğini belirleyen doğal kurallar bütünü. her dilde bulunmaz.
ana olarak, ural dilleri, türkçe'nin de aralarında bulunduğu altay dilleri, ve altay dil ailesine dahil olup olmadığı tartışmalı olan korece'de bulunur.
(bkz: büyük ünlü uyumu)
(bkz: küçük ünlü uyumu)
ünlü uyumu türkçe'nin doğal bir parçasıdır. bunun en güzel göstergesi, istanbul türkçesi'ne göre yazılışları ünlü uyumuna uymayan birçok kelimenin yöresel ağızlarda ünlü uyumuna uyacak şekilde söylenegelmesidir.
(bkz: horaz)
(bkz: horuz)
(bkz: yamık)
(bkz: tavık)
(bkz: yavız) -
eski dilde "ahenk kaidesi".
-
zeki ile metin, laurel ile hardy, ağustos böceği ile karınca gibi yerli ve yersiz örnekleri olan uyum türü.
-
-
birçok teori birleştiğinde ural dillerinin, altay dilleriyle bir akrabalık barındırdığını ortaya koymaktadır. özellikle sözcüklerdeki benzerlikler göz önüne alındığında ve fonetik özelliklere bakıldığında bu benzerlik göze çarpmaktadır. her iki dil grubunda da kelimelerin eklerle uzatılması ve ünlü uyumu görülmektedir. ancak günümüzde bu akrabalık bağının oldukça uzak olduğuna ve aynı kökenden gelişin mümkün olmadığına inanılmaktadır. (vikipedi'den)
sözcüklerle, kalıplarla, atasözleriyle oynamak. bunlar basit beyin açıcı, ezber bozumları. türkçede ses uyumu, ünlü uyumu sözcükleri büyük ölçüde dokunulmaz yapıyor. bu da dilimiz mantıklı olmakla birlikte hep aynı yolaklardan yürüyüp basmakalıp, öngörülebilir düşünmemize neden oluyor. ezber bozan sıralama olarak örneğin at koşumu yerine koşum atı demek. beynimizde başka biçimde düşünmeyi, başka sıralama, başka vurgu bile başlatabiliyor. sözcüklerle oynayan düşüncelerle de oynar ve güvenilmez. öyle güvenilmez beklenmedik olmak gerekir. dümen suyunda gitmemek. kendi diyeceğini kendi bulabilmek. ben oynarım hep sözcüklerle. sözcük köklerini de düşünürüm. böylece söyleyecek şeylerim olur ve birikir. -
yalnızca türkçeye özgü olmayıp başta korece, japonca gibi altay dilleri ile macarca ve fincede de bulunan fenomendir.
(bkz: https://www.google.com/…ovvaw0pknvn0mql09bhn5bbgdzj)
bu üç dilin bir başka ortak özelliği de aktarma anlamındaki mişli geçmiş zamandır. aktarma anlamı hint-avrupa dillerinde subjunctive/konjunktiv çatı ile ifade edilir. ingilizcede ise bu çatı büyük ölçüde kaybolmuştur. (bkz: gelmiş miymiş'in ingilizcesi/@gallifreyfallsnomore) -
türk dilleri içinde sadece özbekçede olmayan dil bilgisi kuralı. (bkz: #134575652)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap