• özenti olma hali.
    kişilerin yönlendirilmemiş tepkiselliklerinin ilk hedefidir. genelde bireyselleşme sürecinin olduğu her ortamda gözlemlenebilen özentilik eleştirilerini de beraberinde getirir. eskiden toplumun alt sınıflarına göre kolektif ruhun daha az baskın olduğu, bireyin öne çıktığı toplumun üst sınıflarında görülen özentilik hali günümüzde çoğu sınıfta artan bireylerle her yere yayıldı tabii.
    reklamı yapılan kimlik sayısı gün geçtikçe popüler kültür denilen şeyle katlanarak artınca yalan kimlikler, komik duruşlar çevreyi sardı.
    bir de ortaya bunun eleştirisi çıktı ki, bunun da sahtesi ve gerçeği ayırt edil(me)meye başlandı. populer olan her seyden nefret etmek tartışılır oldu.
  • (bkz: wannabe)
  • özenti olmak bazen insanı öyle komik durumlara düşürür ki kimliğini aşırı derecede öne çıkarma, teşhir etme durumlarında gerçek niyetinin ciddi orandaki ezikliğini kapatmak olduğunu şıp diye anlayıverirsiniz.. arkanıza yaslanır, izler* ve gülersiniz...

    *****
  • kökü "özenme" den gelse de genelde olumsuz anlamlara gark edilmiş bir tanımdır özentilik. bazı olayları hazmetmeden, neyin ne olduğunu bilmeden ve yorumlamaya üşenerek kazanılan bir sıfattır da "özenti". öz kökünü incelediğimizde "benlik, iç, bir şeyin diğerlerinden farklı olan en küçük öznel kümesi" anlamlarını yakalarız ki "özenti" de o "öz"ü yakalamak isteme durumu olarak açıklanabilir.

    özentilik bir tavır, ayrı bakış açısıdır aslında tanım sadeleştirmeye gidilip tümdengelime kafa takılırsa. burada bahsi geçen durum "olumsuz veya kötü nitelenen özlere benzemeye çalışmaktır." halbuki şahsi fikrime göre, hazmedilmeden, düşünülmeden benzemeye çalışılan kavramlar toplum genelinde "iyi ve uygun" olarak nitelendirilse bile yararsız ve kısa ömürlü olacağından dolayı şiddetle kaçınılması gereken durumdur. ikiden fazla kuşakça derinine inilmeden özenilen davranış, kültür, kişi veya yaşayış kendi köklerinden uzaklaşacak ve beslendiği "kutsal", "fikri", "insani" veya "faydalı" yönünü kaybederek içi boş bir duruma sürüklenerek anlamını yitirecektir.

    buna en güzel örneği, "atatürkçüyüm", "müslümanım", "komünistim" veya "rockçıyım" diye geçinen bazı insanların, kendini dahil hissettiği platformlar hakkında yeterli bilgi birikimi, bilinci ve "sorgulanmış felsefesi" olmadan ahkam kesmeleri, bununla birlikte bu kavramları geliştirecek, koruyacak herhangi bir çaba göstermemeleri (gösterememeleri) tespitiyle verebiliriz. örnekler ve kavramlar çoğaltılabilir. yukarıdaki kavramların hepsi de insanın iyiliği ve kalitesi artırılmak için düşünülmüş tanımlar olup toplum genelinde kabul görmekte, ancak ve ancak niteliksiz "özentilikten" dolayı bazı taraflarında, beslendiği değerleri kaybetmeye başlamış kavramlardır.

    bundan dolayıdır ki; özenti olmak, sebebi veya özenilen kavram ne olursa olsun, sorgusuz sualsiz kabul durumunda yanlış ve kaçınılması gereken bir davranış olup, olumlu kavramların da içini boşaltabileceğinden dolayı tamamen olumsuz bir kavramdır diyebiliriz.
  • insanın başkasına yakışanı giymesine özentilik denir. valla!
  • olmamışlık halidir.. olsa idi özenti demezdi kimse, "tarz yaratmış" derlerdi..
  • mesela (bkz: the best istanbul)
  • emniyet kemeri ikazı olmayan araçta bile kemeri koltuğun arkasından bağlamak gibi bazen çok anlamsızca hareketlere sebep verebilir.
  • birçok insanın yaptığı fakat kendine yakıştıramadığı için kabul etmekte zorlandığı eylem. insan için büyük bir eksikliktir. zaten özentilik de kişideki eksiklikten doğar. bir insanın özenti olması, kendisine saygı duymadığının en net kanıtıdır. bir insan kendini olduğu gibi kabul edip, benimsemiyorsa ve olduğundan farklı biri olmaya çalışıyorsa birey dahi sayılamaz. özentilik, büyük bir hastalıktır.
  • şimdi lince çok müsait bir tanım yapacağım ben ama emin olun bu tespit yüzde yüz çalışıyor:
    şehirde gidecek onca yer olmasına rağmen maçka parkında ya da caddebostan sahilinde dip dibe, burun buruna oturan binlerce insanın içinde bulundukları durum...
hesabın var mı? giriş yap