öğrencilik

• bütün emeklerin, çalışmaların, girilen sınavların karşılığında hem yorulup hem de üstüne para ödeyen tek meslek
• annenin gonderdigi kurabiyeleri yakindaki marketten, marketle ayni adi tasiyan en ucuz krem peynire bulayarak yemek suretiyle aksam ogununu gecistirmeye olanak saglayan hayat tarzi.
• bittiği zaman üzen şeylerden birisi, bir rüya.yazarlığa benzer, kıymeti bittikten sonra anlaşılır.
• yaşarken dünyanın en zor işi bittiğinde, iş hayatına girildiğinde ise mumla aranılan dünyanın en kolay işi olduğu savunulan eylem.
• belli bi yaştan sonra bırakılıp iş hayatına atılmanın hayli zor geleceği bi görev o yüzden iyice alışmadan bu görevi tamamlamanın büyük faydası var. işe başlamamak için bi üniversite daha bitirmeyi bile düşünebilir insan, bi yüzsüzlük gelir üstüne
• bitmesini istemediğim için yüksek lisans yapmama sebep durum.
  özlenen eylem.
• eskiden lisedeyken filan hiç sevmediğim dönem ancak şuan bitmesini istemediğim eylem.
• genellikle açlığı ve neşeyi birlikte getiren uğraşı.
• sabah evden çıkılır,3 kişilik arkadaş evinin kapısının önünden geçerken kapıda bir poşet ve içinde "5 yumurta,2 ekmek," yazan bir not görülür kapıcıya ithafen. kalem çıkarılır,kağıda "1 kanki kola,1 bulvar" eklenir.
  
  bikaç saat sonra telefon görüşmesi;
  -naber lan?
  -iyi..olum sen mi yazdın lan bunları?
  -ahaha evet lan.. fazla girmesin diye yazmadım yoksa biskrem falan da geliyodu..
  -kanki paylaşılamadı lan.. bulvar'a da sırayla çaktık,kavga çıkıyodu yazı turaya bağladık.
  
  böyle bişey olsa gerek öğrencilik..
• sabahın köründe "amaaaan be gitmicem bugün okula, yatıcam" deme hakkkınızın her daim saklı olduğu iş^*. çalışmaya başlayınca bak bakalım diyebiliyor musun bunu.