çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne
-
srebrenica katliamında vurulan dört yaşında bir çocuğun ölmeden önce annesine sorduğu soru.
http://www.milliyet.com.tr/…6/08/03/yazar/bila.html
bu haber bir testtir. okuduğunuzda yüreğiniz yanmıyor, gözünüze iki damla yaş birikmiyor, içinizden isyan etmek gelmiyorsa; dikkat edin insanlık özelliklerinizi yitiriyorsunuz demektir. -
gecenin bir vakti gözleri buğulandıran, insanın içini mengene misalı sıkan, acıya boğan sorudur.
sözün bitiği yerde sorulan sorudur.
offfff,offffff. -
insanı yediği yemekten, içtiği sudan, aldığı nefesten utandıran soru. fikret bila'nın da dediği gibi şimdi aynı soru filistinli, lübnanlı çocukların kafalarından geçiyor olmalı. benim kafamdan da geçen soru ise daha farklı. kilometrelerce uzaklarda olsamda, insanları öldürenlere, bomba yapanlara, bomba atanlara hergün lanet etsem de yine de tüm bu kötülüklerde benim payım ne?
-
-
(bkz: derin bosluk)
-
sorulduğu coğrafyaların tümünün aslında bize o kadar uzak veya sınırlarımız olarak belirlenmiş çizgilerin dışında olmadığı soru.
(bkz: uğur kaymaz)
(bkz: rozerin aksu) -
-
küçük ve habersiz bir çocuğun poposuna iğne yapılırken acımayacağını onaylatmak için sorması gereken sorunun içeriğini "azıcık" değiştirip sorduğu soru..oysa bu sefer canı acıya acıya ölmekte...
ve o ölümü kendiliğinden kabul edip pembeleştirmeye çalışırken,kurşun sahiplerinin haberi var onun küçüklüğünden ve masumluğundan.
yeni "küçük kurşun" ölümlerini izleyenler için ise sessiz kalıp yutkunmaktan başka bir cevap yok... -
vurulan sahibinin vurarak göçüp gittiği eser.
-
uretilen her kursun paketinin, her silahin, fuzenin, topun, tufegin ambalajinda uyari yazisi seklinde bulunmasi gereken retorik soru cumlesi.
ayni sigara paketlerinde bulunan uyarilar gibi...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap