• herhangi bir seyin gerceklesmesi aninda icinde bulunulan evren bir anda bir cok baska evrene daha ayrilir ve de gerceklesme ihtimali olan tum olasiliklar o ayrilmis evrenlerin icinde gerceklesir ve o evrenler daha sonra gerceklesen olasiliga bagli olrak varliklarini devam ettirmeleri... bizim simdi olarak sey her neyse sayilamacak kadar cok olan geleceklerin her biri icin birer gecmistir. olabilecek her sey bir yerlerde zaten olur.

    bu aciklama aslinda sadece quantum ilkelerine bagli olsa da biraz orlayarak makroscopik gerceklik icin de kullabiliriz. o zaman da soyle bir seyle karsilasiyoruz ki su an sadece senin sayisiz tane kopyan var ve de hepsi gecmiste bir zamanda senin su anda izledigin yoldan biraz daha farklisini secmisler. asla secmeyecegin kimi secenekler oldugundan ne kadar emin olabiliriz ki? belki gecmisinde senin asla secmeyeceginden emin oldugun seceneklerden baska secenekleri aynen senin gibi dusunerek secen senler olmus olabilir? fakat gercekte onlar hala sen...

    aciklamasi da anlamasi da ne demek istendigi bir sekilde anlandiginda ise kabul edilmesi gercekten zor ve hala da bu konunun uzmani fizikciler tarafindan bile tam anlamiyla gorus birligine varilamamis. bir ankette cikan cevaplar ve oranlari:
    a) evet, cogul dunyalar gercek %58
    b) hayir, cogul dunyalari kabvul etmiyorum %18
    c) dogru olabilir ama yeterince ikna olmadim %13
    d) bir fikrim yok %11
    evet diyenler arasinda stephen william hawking, murray gell mann ve de richard feynman gibi fizikcilerin oldugunu da belirtmek gerekir.

    aslinda konu buradan sonra tamamen felsefeye donmekte ve antik yunanlarin uzerinde dusundugu varlik problemine kadar dayanmakta, ya da iyice zivanadan cikip quantum dalgalari fizigine uzamakta.
  • arguman cok yalin: cift yarik deneyini dusunelim. deneyci var, fotonlara bakiyor ust delikten mi yoksa alt delikten mi gectiler diye. biz qm'nin su andaki formalizminde diyoruz ki "adamin bakmasiyla foton ust delige "coktu" (collapsation).

    halbuki simdi bir tane de sistemin disinda uzayli arkadas olsun, ve sisteme dair henuz bir gozlem yapmamis olsun. uzayli arkadas qm'nin formalizmini bu sistemin butunune uygulamaya kalktigi zaman soyle yazacak: psi=|foton ust delikte>|deneyci fotonu ust delikte gordu> + |foton alt delikte>|deneyci fotonu alt delikte gordu>

    yani deneyci fotonu "cokertse" de bu uzayli arkadas icin coken falan bir sey yok. bu arkadas icin fotonun dalga fonksiyonu var, deneycinin dalga fonksiyonu var, ve hepsi schrodinger denklemine gore deterministik sekilde evrilmekteler.

    diyelim ki evrenin disinda boyle bir uzayli yok. o zaman evrenin dalga fonksiyonunun cokmesinden bahsetmek anlamsiz. olasiliklar anlamsiz. evrenin bir tane kocaman dalga fonksiyonu var, o da lobul lobul hareket edip duruyor.

    yani olabilecek her sey, mumkun olan tum superpozisyonlar su anda ust uste binmis halde yasanmakta.
  • bir kuantum mekanigi yorumudur. bu yorumun ilk fikir babasi amerikali fizikci hugh everett olup ilk baslarda fazla ragbet gormemistir. hatta en yaygin yorum olarak kabul edilen kopenhag yaklasiminin beyinlerinden niels bohr, everett'e bir nevi 'hadi canim hadi guzelim' demistir. bir de ne oldugunu cok basit bir ornek ile aciklayalim: kopenhag yaklasiminda bir olgu gozlemciye gore meydana gelir, yani bir sekilde kuantum fizigi ile klasik fizik birlestirilir. cogul dunyalar yaklasimin da ise gozlemcinin de olgunun bir parcasi oldugu yani bir olgu baska bir dunya veya evren icerisinde baska bir gozlemciye gore meydana gelir. bunu bir olasilik agaci gibi dusunelim. onumuzde 2 karar secenegi olsun evet veya hayir. evet karari sonunucunda yasam bu kararin sonucunda olan evren icerisinde devam eder, hayir kararinda ise baska bir evren icerisinde. sonuc olarak evet karari ile yasadigimiz evrende, 'hayir' evreninin ne olacagini bilemeyiz veya baska bir evrene atlayamayiz. bu tur bir yaklasim da kuantum fiziginin olasiliksal yapisina cuk diye oturmaktadir, bu yonden matematiksel bir guzelligi vardir.

    (bkz: hugh everett)
  • “many worlds” teorisine göre süperposizyonlar -biri realize olunca- decoherence (bkz: #71684118) nedeni ile diğerleri yok olmaz; süperpozisyonlardan gerçekleşmeyenler paralel evrenler olarak yaşamayı sürdürürler. decoherence, bu paralel dünyaları birbirinden ayrı tutmaktadır.

    decoherence adlı hollywood filminde bir kuyruklu yıldızın dünyaya yakın geçmesi nedeni ile decoherence durumu yok olur ve herkes paralel evreni (daha doğrusu “evrenleri” ile) kontağa geçmeye başlar. film, decoherence olmadığında, yani paralel dünyalara ulaşmak söz konusu olduğunda, meydana gelecek ortamları güzel şekilde yansıtmaktadır.

    kuantum mekaniğindeki son gelişmeleri baz alan bazı akımlar, bazı anlık kararlar ve davranışlar ile paralel evrenlere atlanabileceğini, hatta atlandığını, ancak bunun farkına nadiren varıldığını, hatta varılamadığını öne sürmeye başlamışlardır.

    okültizmde ise paralel evrenler arası geçişler bazı pratiklerle mümkündür.
  • bir başka değişle çoklu dünyalar

    herkesin benzeşmeyen bir kurguda farklı seçeneklerle davrandığı eşevresiz gerçeklik fikrini taşır. buna göre her farklı kararla dallanan dünya, her olasılığın var olduğu sonsuz sayıda paralel dünyalar oluşturur.

    bir de bu var (bkz: laplace'ın şeytanı)
hesabın var mı? giriş yap