12 entry daha
  • insanı özgüveni olacak şekilde ona güvenen, destek olan, cesaret veren; aynı zamanda bilinçli ve donanımlı olmasını sağlamak için zemin hazırlayan (veya imkanlar dahilinde bunu sağlamaya çalışan) bir anne-babaya sahip olmak gerekir.
  • spor yapmak. hem güç kazandırır hem de görünüm. zaten dışarıdan gelen tepkiler özgüven sağlamak için yeterince katkı yapar.

    bir de yetiştirilme şekli ve ortamı çok belirleyicidir...
  • güzel bir çocukluk geçirmiş olmak. güvenli ve huzurlu bir aile yaşantısı insana özgüven ve hayattan ne bekliyor olduğunu bilme yeteneği kazandırır.
  • siz, kendiniz ve biraz, çok çok az cesaret, gerisi zaten olduğu gibi sizindir ''böyle yaparsam ne olur'' ''şimdi nasıl hareket etmeliyim'' gibi soru işaretleri yerine insanın yapması gerekir, zamanla insanların ne dedikleri, size bakış açıları umrunuzda olmayacaktır.
  • (bkz: meme)
  • cool olmaya çalışmamak. veya cool olmak da gereksiz. en zeki siz değilsiniz. etrafınızda bedeninde sizden daha çok anlam taşıyan insanlar var. cool yaptığınızı ya da gerçekten cool olduğunuzdan dolayı özgüven sahibi olduğunuzu farkediyorlar ve onlar için hiçbir şey ifade etmiyorsunuz.

    hiçkimsenin sizin hakkınızda ne dediğini ya da ne düşündüğünü umursamayacaksınız. umursamamış gibi yapmak değil, gerçekten umursamayacaksınız. bunun için de cool olmak gerekmez. gayet vıcık vıcık insanlar da kimseyi takmayıp özgüvenli olabiliyorlar. belki nefret edersiniz ama hareketlerinde bir muntazamlık farkedersiniz.

    (bkz: arkadaşım kendini anlatma)
    (bkz: brad pittch'den hayat dersleri)
  • kimilerinin para-iş-araba vs. zannettiği şeyler...

    kanımca iyi sevgi dolu bir aile ve gerçek anlamıyla birkaç dost yeterlidir. hayatta başının öne eğilmeyeceğini hissettirir.
  • - topuklu ayakkabı giymek.
    annem hep derdi ki: "topuklu ayakkabı giydiysen hakkını vereceksin. dik duracaksın ve sağlam basacaksın. öyle atıcaksın ki adımlarını, insanlar dönüp sana bakacak." topuklu ayakkabıyla olan şahsi münasebetim ise bana, onu bu görev ve bilinçle giyersek, hepimizin sex and the city kadınları gibi olabileceğini gösterdi. vice versa.

    - ekşi sözlük yazarı olmak.
    biliyoruz 'ekşi sözlük'ün eski tadı yok', biliyoruz ki cağnım yazarlar çekip çekip gidiyorlar.. neyse ki o kadar sık yazmıyorsunuz. eski günlerin hatrına, böyle birkaç entry.

    - internet.
    günümüzün klavye delikanlılığına ve sanal kimlikleriyle bütünleşmiş insanlığına selam olsun.

    - doğal sarışın olmak.
    bunun haklı bir madde olmadığına inananlara sorarım: hiç mi "ben çocukken sarışındım aslında yae" cümlesini kurmadınız?

    - özellikle bir kadın için, aşık olunan kişiyle beraber olmak.
    biraz cahil özgüvenine giriyor ama gerçekten böylesi bir körleşme hali yaşanan. yanında sevdiği adam varsa, o kadın tüm dünyaya kafa tutabilir sanki. zira dünyasını iki kişiye indirgeyen bir bakış açısı vardır o an. bittabi bu özgüvenin bir de yere çarpışı var -ki evlere şenlik. senin neyine değil mi sırtını bir adama dayayıp da hayata kafa tutabileceğini sanmak?! bir baksana kendine, birisini yanında neden istiyorsun, birilerini niye seviyorsun? seni sevsin, senin yanında olsun diye. emin ol yalnız değilsin bu düşüncende de. karşındaki tüm insanlar bu şekilde yaklaşıyor. aile bile karşılıksız sever denir ama anne babanın senin üzerinden gururlanışlarını anımsa. öyle mi gerçekten? peki bunun için kimi suçlayabilirsin? kimseyi. kendin de dahil, hiç kimseyi suçlayamazsın. suç demek bile zor çünkü bu hepimizde var.

    bu yüzden özgüvenin varlığından bahsetmek istiyorsak, kişinin, kendisindeki ve insanlardaki ego-bencillik-acizlik gibi dengelerinin farkında olması, bunları kabullenmesi başlıca gerekmektedir diye düşünüyorum.
  • öncelikle her şeylerini kaybederek işe başlamaları gerektiğini öğrenmelidirler.
  • yolda giderken her gördüğünüz ayna, araba camı, dikiz aynası, su birikintisine bakmayı bırakın. sürekli kıyafetinizi düzeltmeyin. en önemlisi de sürekli kahküllerinizi düzeltmeyin. bırakın doğal haline vücudunuzu neyseniz osunuz zaten..
217 entry daha
hesabın var mı? giriş yap