ygs 2010

• sınav girişinde okunmuş kalem satarak gelecek seneki dershane paramı çıkarmayı planladığım sınav. okuyom ben yaa.^*
• şu aralar sayılı saatler kalmış.
  şu an ~9 saat kalmış sınav. 2009'daki öss ile paçayı kurtarmış birisi olarak şu dakikalarda bu sınava girecek kişilerin neler hissettiğini çok iyi biliyorum. bir çoğu uyumamıştır bile. o heyecan , gelecek kaygısı nice yiğidi uykudan alıkoymuştur. dahası uyuyamadıkları için yarınki sınavda başarısız olacaklarını düşünenler daha çok korkacaklar. hatta bir çoğu ilerleyen saatlerde uyuyamadığı için ağlayabilir. benim eski sevgilim böyle bir şey yapıp beni de uyandırmıştı gecenin bir vakti. bilirim gelecek kaygısını. bilirim. bir çoğu şu yazıyı sınava girdikten sonra okuyabileceği için pek bir önemi olmayacak ama bir sınavda uyku çok mühim bir şey değil. hele ~9 saat sonraki sınavın getireceği adrenalinle hiçbir bünyenin ortalama bir deneme sınavındaki dikkatinden hiçbir şey kaybedeceğini zannetmiyorum. bilin yani. uykusuzluk sizi sınavın tamamından alıp götüremez. bu yüzden heyecan yapmayı bırakıp uykunun kollarına rahatlıkla atılabilirsiniz. kalanlar için söylüyorum.
  
  gelelim benim öss macerama;
  ben o sabah uyandığımda evde bir patates kokusu vardı. bu kızartma olan patatesten ziyade haşlanmış bir patates kokusuydu. yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı masasına oturdum. menü her zamanki gibiydi. her pazar ne yiyorsak o. sonrası malüm. üstü giyinip koca bir kalemlikle yola koyulmak. ama dur. haşlanmış patatesi yiyeceksin. bi dakika daha konya şekeri de at kalemliğe sınavda ağzına atarsın. glikoz olur oğlum. glikoz? anne? eh sınav nelere kadirsin.
  
  ben çukurova üniversitesinde sınava girdiğim için yol biraz çileliydi. trafik babaların üzerine üzerine geliyordu. o gün o yolda babalar sakinse sebebi kaygıdır.
  
  ve işte en gerilimli yer. sınava girilecek yere varıp sınav saatini beklemek. öğrencilerin yüzündeki kaygı ifadesi. velilerdeki korku. hepsini hepsini gördüm. sözlüğün tespit insanları gitsin incelesin. her yüzde , her gözde farklı korku vardır orada.
  
  ''ben korkmadım'' dersem yalan olur fakat bu korkum babamı tatmin etmemiş olacak ki babamla aramızda şöyle bir konuşma geçti;
  
  - gülme lan.
  * nee?
  
  babam daha önce kaygısını gülerek saklayan birisiyle karşılaşmamıştı sanırım. oysa ben o gün o dakikada şu an olduğumdan daha kaygılı daha gerilimliydim.
  
  sınav-sınav sonrası gerilim. 10-13 saat sonra şekillenir. anlatacağım o kadar çok şey var ki.
• sayısal çıkışlı ve üniversite mezunu biri olarak yabancı dilden bir bölüm okumak istediğim için başvurduğum ancak danıştay kararından sonra girmekten vazgeçtiğim sınavdır. alın salak sınavınız da, salak sisteminiz de sizin olsun.
• her türk gencinin bir dönemini kabusa çeviren sınavın 2010 koşusudur. yeeaağğğhh deeeeaah brruuuşşş yeeeaa hayydi oğlum/kızım az kaldı finish çizgisine.
  aynı anda 46. cumhurbaşkanlığı bisiklet turu yapılıyor. bisiklet turunun daha insancıl bir yarış olduğu kesin.
  
  ayrıca sözlük yazarlarının yaş ortalaması yükseldiğinden eski öss heyecanı yaşanmıyor.
• 2005 haziranıydı ailecek uyandık.
  annem babam ben kahvaltı yaptık, kalemi, silgiyi giriş belgesini, okunmuş zerzevatı, suyu, şekeri kontrol ettik. kapıdan çıkarken "ablaa ben de geliym mi ama uyusam daha iyi.." diyen sesin sahibini bu sabah yolladığım sınavdır 2010 ygs.
  bu entry yazarken gözlerime dolan sıvı şeyin ne olduğunu bilemedim ama şimdi.
  (uff abla olmak ne biçim bir şey)
• an itibarıyle cep telefonu operatörlerinin para kazanma katsayısını 5 e katlayan sınavdır. haydi arayın sorun, nasıl geçmiş sınavı bir öğrenin bakalım. zaten sorulardan kafası allak bullak olmuş gençleri bir de klişe laflarınızla bunaltın. hemen sınavdan sonra yapın ama bunu tamam mı?
• türkçesiyle kasmış matematiğinin problem sorularıyla zaman kaybettirmiş sınavdır.
  ne çok kolay ne de zor yoruma dayalı bir sınavdı.
• mantık sorusu soran zihniyeti eshefle kınadığım sınavdır. ne alaka lan.
• çok da zor olmadığını düşündüğüm sınav. sanki çok kastırmak istememişler gibi geldi. fen bölümü hakkında yorum yapamayacağım ama bakmadım bile. türkçe, sosyal ve matematik bölümleri içinse söylenebilecek şey, eğer 1 sene dershaneye gitmişseniz bu soruları çözmek konusunda zorlanmamanız gerekir. en son 2007 yılında sınav yüzü görmüş olan, o sınavdan bu yana hiçbir şeye bakmamış olan, gerçi ondan öncesinde de 2004 yılında liseden mezun olduğundan beri bir şey yapmamış olan bir kişi türkçe, sosyal ve matematikten 85 soru çözebiliyorsa (doğru-yanlış önemli değil) gerçekten zor olmayan bir sınavdır. he tabi gençlerin hayatını bu şekilde sınava tabi hale getirmek, işte o iğrenç her zamanki gibi.
• http://www.milliyet.com.tr/…efault.htm?ref=haberici