• taksim'de tünele doğru giderken göreceğiniz güzel mekan. bir arkadaşımın tavsiyesiyle gittim ve inanılmaz beğendim. çünkü hem taksimdeki benzeri hemen hemen her yerden uygun, hem de rahat güzel bir ortamı var. önce bu kadar ucuza düzgün bi yemek gelmez heralde önyargısı oluşmuştu ama yemekleri gayet iyi.
    bence tek problemleri çeşitlerinin fazla olmaması, onun dışında böyle devam ederlerse daha çok müşteri toplarlar diye düşünmekteyim.

    güncelleme: vaktiyle uygun fiyatlı hoş bikaç kusuru es geçilebilen bir yer iken şimdilerde pek uğranılmayan bir mekan oldu, fiyat konusunda da çok bi esprisi kalmadı zaten...
  • yemek listesinin yarisi ingilizce olan mekan. isletme müdürüne nedenini sorduğumda bana şöyle bir cevap verdi; onlar özel isim.. değişmez.. bizim ismimiz burda ali ise, yurt dışındada ali dir gibi.. 100 senelik tavuğun özel ismi chicen etinde beef miş.. vay bana vaylar bana.
  • an itibariyle 1,5tl'ye çorba, 2tl'ye domates soslu makarna, 4tl'ye ev yapımı mantı yiyebileceğiniz nezih mekan.
  • ayran satılmayan mekan.

    editinho: o eskidendi artık bitti. cam şişede ayran var hem de.
  • çok kalabalık olmasından ötürü bir türlü yer bulamadığım mekan. her gidişimde ''sizi beş dakika antrede bekletsek? şu anda boş masa yok.'' diyen garsonları yüzünden yemekleri çok lezzetli, fiyatları pek bi uygun olsa da artık gitmemeyi tercih ediyorum. e ama her zaman da bekleyemez ki insan!
  • eski markiz pastahanesi'nin yerinde ikamet etmekte olan yeni istiklal caddesi mekanıdır.
    keyif için iş yapmıyorlarsa -üzülerek söylüyorum- bir süre sonra batacak olan mekandır aynı zamanda.
    istiklal caddesi üzerinde, öyle bir dükkanda, 6.95 tl'ye büyük biftek (yemedim, sadece fotoğrafını gördüm ama en az 165 gramdı) adlı yemeği (ki sadece et maliyeti min. 4 liradır) veya 5 liraya köfteyi satarak (günde en az 500 tabak yemek satmıyorsanız) ayakta kalmak mümkün değildir.
    inşallah 1000 tabak satıyorladır ya da benim öngörülerim mesnetsizdir de uzun süre devam ettirirler varlıklarını.
  • en sonunda bugün önünden geçerken içeride boş bir masa buldum da yemeklerini tatmaya muvaffak oldum.
    öncelikle o biftek dedikleri yemek, min. 140 gram. ızgarada yanan yağı ile hoş bir füme tadı yakalamış bir parça antrikot (dediler ama kontrfileydi). her halükarda, kilosu ortalama 28 liradan hesaplasak, sadece 4 liraya eti malolur. yanında haşlanmış sebze, domates, ve patates püresi ile 6.95'e o tabağı satmanın akıl karı olmadığında (daha önce de dediğim gibi) hala ısrarcıyım. lan zaten hiç yoksa %40 işletme maliyeti vardır (o da en iyi ihtimalle). bir de hellimli salata yedim, o da 3 küsürdü (3.95 herhalde). tabağımdaki 4 dilim hellim peynirinin ortalama 120 gr. çektiğini ve kullandıkları hellim'in büyük ihtimalle reha yahut akdeniz markalı olduğunu, metro'dan kampanya kovalasalar, kilosunu 11.50'den aşağıya alamayacalkarını hesaplayınca, sadece tabaktaki peynirin ham maliyetinin 1.50'ye geldiğini görüyoruz. lolo rosso, kıvırcık salata, salatalık, tatlı kırmızı biber ve turşudan müteşekkil salatanın maliyetini bunun üzerine koyup, benim gibi 100 ml zeytinyağı ve balsamik sirke eklemeden salata yemeyen hıyarları da hesaba katınca, deminki hesapla, yine para kazandırmayacak bir tabak olduğu sonucuna ulaşmak, çok zor bir hesap istemiyor.
    biraz da diğer masalar üzerinde yaptığım gözlemleri aktarayım: köri soslu tavukları, en çok satılan yemekleriydi. yanlış hatırlamıyorsam 5.95'lik fiyatı ile hem keseye uygun, hem de patates kızartması ve pilav garnitürleri ile gayet doyurucu görünen tabağı ile göze. verilen tüm siparişlerin gayet hızlı gelmesi münasebeti ile, bir tencere yemeği gibi önceden hazırlanarak servis edildiği sonucuna ulaştım. kabataslak 120 gr tavuk, 60 gr mantar, 60 ml krema ve baharatlardan oluşan bu yemek, garnitürleri ile birlikte taş çatlasa 1.65 liraya malolur ki, bu da işletme maliyetleri eklendiğinde dahi "kurtarır" bir bedele tekabül eder.
    işte servis... ortalıkta dolaşan bi'dolu servis elemanı vardı lakin -iyi niyetli görünmelerine karşın- yetersizdiler. zaten menüde 10 kalem yemek var; bunların içeriği konusunda bilgilendirmeden nasıl servis yaptırılıyor bu arkadaşlara, anlayabilmiş değilim. et sipariş ettiğimde, menüde biftek yazdığı için, doğal olarak etin "ne" olduğunu sordum... öyle ya be birader; hayvanın neresini yiyeceğim? servisi yapan arkadaş bilmiyordu... dolayısı ile cevaplayamadı sorumu. bir bilene sorup beni aydınlatmasını bekler miydim? vallahi beklerdim... ama boşa bekledim. bu beklentiye girmemin en büyük sebebi de, "yemek kulübü" gibi iddialı bir isimle, ve bu iddiayı destekleyen basın bültenleri ile varolan bir işletmenin sınırları dahilinde bulunmam oldu. hatta salatam geldi, zeytinyağını (ki salata tamamen yağsız ve sossuzdu) yaklaşık 2 dakikalık performansın sonunda, 5 garsonun arkasından kibarca "pardon" dememin ertesinde ve desibeli bir kerte arttırmamı müteakiben elde edebildim. etimi az pişmiş istediğimi ısrarla belirtmeme rağmen, orta - iyi (hatta iyi) pişmiş gelen etim, servisin özensizliği konusundaki fikrimi perçinledi.
    uzun lafın kısası... her şeye rağmen, istiklal caddesi üzerinde uygun fiyatlı ve fiyatına nazaran oldukça düzgün yemek yemeye niyetlenen herkese, gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim yerdir burası.
  • sigara yasağı yüzünden boşanmak zorunda kaldığım yemekçi şeysi. çkgsel günler geçirdim kendisiylen. geçmişimize bi saygım var felam.
  • hafta sonu gittiğim, gittiğime pişman olduğum, zira garsonların bizimle hiç ilgilenmediği, bırakın bize yukarıda yer yok deyip bizi kasa yanına oturttuktan sonra, arkamızdan gelenleri üst kata aldılar bir de, dolayısıyla yemeklerin tadına bile bakamadan kalktığım mekan. (ben oturur yerdim de, bizimkilerin gıcıklığı tuttu...) halbuki, ne hayallerim vardı benim. ayten'i orada vurmuşlardı. bir ortam teneffüs edip düşüncelere dalamadım :/
hesabın var mı? giriş yap