• genellikle kizlarda vuku bulan bu olay, bir sonraki gunde okula, işe (her nereye gidecekse) gec kalmasina sebebiyet vermektedir.
  • küfrederek giyilen okul formasını özleten sendromdur.
    allahım sadece ne renk çorap giyeceğini düşünmek zorunda olmak ne büyük bir lüksmüş.
  • tek başına karar verilemiyorsa webcam aracılığıyla arkadaşlardan yardım alınarak atlatılabilir bir sorunsaldır.
  • "hiçbirşey" dedirten sendrom. öyle bir sendromun olması bile tüylerimi diken diken ediyor. zira dünya genelinde 1 milyara yakın insan "yarın ne yiyeceğim" sendromu yaşıyor. türkiye'de bu ay itibarıyla açlık sınırı 567.37 ytl ve yaşadığımız bu topraklarda yüzbinlerce insan açlık sınırında yaşam savaşı veriyor.
    "yarın ne giyeceğim"miş... hayat ne tuhaf vapurlar falan...

    http://www.ntvmsnbc.com/news/388160.asp
  • albert einstein için geçerli olmadığı rivayet edilen sendrom. zira adamcağızın bilmem kaç tane aynı giysiden varmış, hep aynı şeyi giydiği için enerjisini bu yönde tüketmezmiş diye bi laf duyduydum vaktiyle. doğru olsun olmasın hikaye çok hoşuma gitti, aldım, kabul ettim.

    olayın doğruluğunu araştırmak için şimdi tek tek fotoğraflara bakıp kontrol edemeyeceğim ama burada anlatılmak istenen görüldüğü üzere buna fazla kafa yormamak gerektiği*.

    tabi bi de biz çocukken de böyle sendromlarımız yoktu, okula giderken siyah önlük giyerdik ne güzel, onun dışında da annemiz ne giydirirse onu; şimdikiler gibi diretmezdik "bana ne ben onu giymem" diye filan.
  • ilkokulda sık sık yaşadığım sendrom.

    genellikle kararım hep siyah önlük beyaz yaka olurdu.
  • insanın kendine yakışanı giymesi* ile ortadan kalkan sendromdur.
  • iki şekilde gerçekleşebilir: en güzel şekli biriyle ilk kez buluşulacakken olani, en kötüsü ise işe gidecekken ve/veya evde ütülü kiyafet yokken ve bünye tembelken olanidir.
    ki zaten ilk örneğimizde ütüye üşenilmeyecekken, ikinci -iş- örneğinde kalkmaya dahi üşenilmektedir.
    en güzel şekli üzerine odaklanirsak: heyecan içinde webcam açilarak sanal defile yapilabilir, arkadaşlara "ay bu beni çok mu şişman gösterdi, ay bunu beğenir mi, saçimi şöyle mi yapsam böyle mi yapsam, ay nereye gideceğiz ki bu uygun kaçar mi, bunun yakasi çok açik sanki, bu da çok kapali rahibe gibi, bunu da bilmemkim almişti o da olmaz, bu renk de beni solgun gösteriyor, ay bu da ama kalçalarimi büyük gösteriyor, böhüü çok çirkinim" buhranlari ile buluşmadan haddinden hayli fazla bir süre önce işkence yaşatilabilir. bu çeşit triplerin eziyet amaçli olarak -adet sancisi çekmemelerinin bedelini ödemeleri için- erkek olan arkadaşlara yapilmasi farzdir. kiz arkadaşlar zaten pratiktir, dijital makineyle çekersiniz, gönderirsiniz ve onlarin seçtiğini diil ötekini seçersiniz -selam ederim-. -ah gençtik evet tey tey tey, şimdi ne bulursak onu giyiyoruz-
    ikinci örneğimize -yani hayatimizin gerçekliğine dönersek- söylenecek pek bişiy yok: küfredilir.
  • depresyon ve türevi ruh hallerinin en harika yan etkisidir. gerekli gereksiz kafaya takılan onca bunaltıcı şeyin arasında, içinizden ne sokağa çıkmak, ne bakkala gitmek ne de aynaya bakmak gelmediğinden aynı eşofman-bluz-hırka üçlüsü ile günler hatta haftalar geçirebilirsiniz. ancak, giysilerin son kullanma tarihine mutlak dikkat edilmeli, kumaşın sizinle birlikte kokuşması ya da üzerinize yapışması gibi riskler dikkate alınmalıdır!..
hesabın var mı? giriş yap