• evvel zaman içinde kalbur saman içinde
    bir küçük çoban varmış yalancılık yaparmış
    yalancı yalancı sana kimse inanmaz
    yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz

    sürüsünü alarak, kavalını çalarak
    çıkmış bir gün kırlara çiçekli bayırlara
    yalancı yalancı sana kimse inanmaz
    yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz

    “kurt var!” diye bağırmış köy halkını çağırmış
    sopayı alan koşmuş, fakat kurt falan yokmuş
    yalancı yalancı sana kimse inanmaz
    yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz

    herkes kızmış söylenmiş, çoban gülmüş eğlenmiş
    hepinizi aldattım, kurt falan yoktur demiş
    yalancı yalancı sana kimse inanmaz
    yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz

    günler geçmiş aradan kurt anlar mı şakadan
    bir kocaman kurt dalmış, çobanı korku almış
    yalancı yalancı sana kimse inanmaz
    yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz

    “kurt var!” diye bağırmış, köy halkını çağırmış
    fakat kimse gelmemiş, yalancıyı kurt yemiş
    yalancı yalancı sana kimse inanmaz
    yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
  • salak bir çobandır. salak olduğunu da şuradan anlamak mümkündür, şimdi efendim hiçbir akıllı uslu, kafası çalışan çoban şaka yapacam eğlenecem diye köye koşturup da, "otlağa kurt indi, bütün koyunları kuzuları yedi" demez. zira burası bir türk köyüyse daha bu lafı söyler söylemez çobanı oracıkta linç ediverir köylü. bir şekilde birinci linçten kurtulmayı başardıysa, ikinci seferde yine aynı angutluğu yapmak taoculuktur. insan başka bir şeyin şakasını yapar ne bileyim, "hikmet emminin koyunu konuştu" falan de, ki ispatlamaya gerek de kalmaz böyle bir şeyi, üstelik ermiş kabul eder seni köylü çobanlıktan da kurtulur köye ağa olursun. ama sen napıyorsun, "sürüye kurt saldırdı ehihihi koşun". oldu. iyi olmuş bu çobana, yalancılığının değil, salaklığının bedelini ödemiş bence.
  • aslında puslu bir 1 nisan günü basit bir gıda zehirlenmesinden herkesin gözü önünde vefat etmiş, dünyanın en meşhur çobanı.
  • bir ilkokul piyesinde kendisini boğması gereken kurt* ağırkanlılığı nedeniyle geç kalıp kendisini boğamayınca, "kurt geldi, boğuyo beni, imdat... boğazımı sıkıyo kurt" şeklinde bağırarak kendini boğan meslek erbabı. şahit olanların "bak vicdan azabından intihar etti görüyo musun..." "ölürken bile hala yalan söylüyo adam" "halusinasyon görüyor galiba" gibi yorumlar yapmalarına sebebiyet vermiş, olayı bilenleri doğaçlama yapma kabiliyetine hayran bırakmıştır. kurtun tiyatro hayatının başlamadan bittiğini söylemeye gerek yok herhalde...
  • çoban hikayesinde söylendiği varsayılırdı benim küçükken deli attığım dönemlerde..oradan birkaç okul arkadaşım hala bu hikayede herkesinçobana şarkı söylediğini zannediyor olabilir..vicdan azabı v2.0
  • incil'den bire bir alınmış bir hikayedir. güftesi incil bestesi trt'ye aittir.

    ayrıca (bkz: yalancının evi yanmış kimse inanmamış)
  • bir aisopos masalidir, ingilizcesi the boy who cried wolf diye gecer
  • çocukken dinlediğimde beni dehşete düşüren şarkı.
    her dinlediğimde gözümün önüne parçalanmış kanlar içindeki çoban gelirdi.ilkokulda piyesini yapmıştık.ilkokulu ve anaokulu camiasının favori şarkılarındandır.
  • ortaokuldayım. notların 5 üzerinden verildiği dönem. ertesi gün kimya sınavım var ki karneme 1 olarak yansımasını istemiyorsam, 3 almam gerekiyor sınavdan. o gece hiç uyumadan dua ediyorum: "allahım, kimya'dan 3 alayım, başka bir şey istemiyorum" diye.

    üniversitedeyim. ertesi gün zemin mekaniği finalim var ki okulu uzatmışım zaten zemin mekaniği'nden; tekrar uzatmamak için sınavdan geçmem gerekiyor. o gece hiç uyumadan dua ediyorum: "allahım, zemin mekaniği'nden geçeyim, başka bir şey istemiyorum" diye.

    askerdeyim. teskeremi almama 75 gün var, soğuk bir a.m.m. binasında, kol saatimin kayışına falçata ile 75 yazıyorum; ve sabaha kadar uyumuyorum: "allahım, teskeremi alayım, başka bir şey istemiyorum" diye yalvararak.

    ulan gerizekalı, ulan şapşal, ulan beynini siktiğim... ortaokulu bitiremeyen mi var? kaç kişi zemin mekaniğinden iki yıl okul uzatmış? kaç kişi "şafak doğan güneş" dememiş bugüne kadar? ota boka niye meşgul ediyorsun allah'ı?

    şimdi ise, ben her akşam, yatmadan önce o kimya sınavına geri dönmek için dua ediyorum; ekliyorum da: "allahım" diyorum, "başka bir şey istemiyorum"

    ve hiç değişmiyor sabahlarım.
    yalancı çoban'dan farkım yok allah'ın gözünde.

    artık kabul etmiyor
  • bu şarkının mesajı saçma hakkaten de. çoban öldü abicim, çobanı geren bir şey yok burada, allahın ölü çobanıyla taşak geçmenin, "haha işte böyle yaptın budala, sen kaybettin" demenin bir alemi yok yani. bu köyde bu çobanın hiç mi seveni, sevdiceği, anası babası yokmuş ben onu anlamadım. olan onlara oldu, bu olaydan bir ders çıkarması gereken varsa o da halktır, halk da çıkarmıyorsa en azından eş dost çıkarsın. her şeye rağmen ciddiye almanız gerekirdi çocuğu, almadınız hepimiz kaybettik, hem (suçlusunuz) gül gibi çoban hem de (güçlüsünüz) en azından 3-4 koyun gitti. çekilen vicdan azabı adamla taşak geçen şarkılar yazarak pek de giderilemiyor.

    dahası çobanın yalancı biri olmadığı, muzip ve şakacı biri olduğu da gayet açık. genelde mizahçının da kaderi bu, sanatçının da. bir kere yalan söylediğini kendi gösterdiği an bir daha inananı kalmıyor. şurası çok kötü: yalancı yalancı sana kimse inanmaz. inananı yok, kimse adama inanmıyor.
hesabın var mı? giriş yap