yakaza

• kelime anlamı olarak "uyanıklık" demektir. ama kullanımı gayet çeşitlidir; gözler kapalı olmasına rağmen uyanık olmak, uyanıkken rüya görmek veya bu dünyanın bir rüya olduğunu farkedebilecek kadar "uyanık" olmak gibi ifadelerde tercih edilir, edilmiştir, ediliyor^*.
• bir nüshası, devleti ali osmani'nin payitahtı ile türkiye cumhuriyet'nin başkenti arasında ring seferi yapan tek kitap belki de.
• "uyku ve uyanıklık arasındaki hâl" şeklinde tanımlanabilir kısaca... "uykuda mıydım uyanık mıydım bilemiyorum; rüya mı gördüm yoksa?" diyorsanız eğer o tanımlamaya çalıştığınız hâliniz yakaza'ya girer... yakuza ile ilgisi yoktur...
• uyku halinin yumuşaklığını ve "gerçek" denilen hayatın sertliğini aynı anda aynı bünyede görebilme, hissedebilme mucizesi.
  
  (bkz: ımızganma)
• uyanıklık, yarı uyanıklık gibi anlamları olan yakaza sözcüğü ilahi ilhamla gaflet uykusundan^* uyanma anlamını da taşır. uykuyla uyanıklık arasındaki kişi ölmüş yakınlarını görebilir; bu durumun halisünasyonla bir ilgisi yoktur. yani sır kapısı gibi programlarda sıkça rastladığımız bu ve benzeri bir durum başımıza geldiğinde gönül rahatlığıyla tırsabiliriz ne de olsa bilinçaltımızın kurgusu değil gerçektir.
• uyanıklık halidir. allah'a doğru çıkılan tehlikelerle ve tuzaklarla dolu yolculukta ilk adımdır yakaza. insanda kendine gelme, kendini saran gafket uykusundan uyanma anlamında bir yeti.
• tasavvufda merâtib-i sülûk (sülûkun mertebeleri)'un 100 adımından ilkidir...
  
  arapça da uyanıklık hali demektir. aydınlığın tecellisi ile insanın gafletten kurtuluşu, kendine gelişi, uyanması.
• izmir sokaklarında dolaşırken tımbır tımbır bi köşede müzik yapar bulabileceğiniz keyifli grup. ayrıca ismi müziğine en çok yakışan gruplardan biri kanımca.
• (bkz: teyakkuz)
  (bkz: müteyakkiz)
• (bkz: yakaza ensemble)