vizör

• ya da kameralarin.. gavurun viewfinder dedigi $ey.
• (bkz: supervizor)
• fotograf makinalarında konuyu kadrajlamaya yarayan kısım..(bkz: bakac)
• (bkz: visor)
• buyu yapan kisi. (bkz: wizard) bir de isinin ehli olanlar vardir. (bkz: supervizor)
• kaskların ön yüzlerinde bulunan şeffaf bölge.
• erdem peremeci nin ilk filmi. 2002 senesinde çekti.
• "bir maskeli balo kıyafeti olarak fotoğraf makinesi" şeklindeki başlık girişimimin pazarlık ustası moderasyon mesajı marifetiyle püskürtülmesinden sonra burada zikretmeye karar kıldığım (o 'fotoğraf makinesi' başlığını öneriyordu) fikrimin alaka toplayabileceğini ilk düşündüğümde, cillop gibi bir afetin yüzünü fotoğraf makinesinin vizöründen pür dikkat incelemekle meşguldüm.
  
  esasen fotoğraf çekerken konuyu çerçeveye yerleştirmekle, unsurları düzenlemekle, ne bileyim, bir ifade yakalamakla filan cebelleşirsiniz. aslında yaptığım gene oydu. tabi bunun, yani tam da yaptığım şeyin dikizlemekten farklı olmadığını keşfedene kadar. (demek ki önceleri, eğer becerebiliyorsam dikizlemenin fotoğraf işi bittikten sonraki aşamada denenebilecek bir şey olduğunu düşünüyormuşum. ne büyük saflık yarabbi!)
  
  kendime yakalanmıştım tamam da o bişey yapmazdı. kıza yakalansak belki ama öyle bir tehlike hiç mi hiç yoktu. tehlike o kadar uzaktı ki, kıdemli bir dikizcinin binbir riski göze alarak bölük pörçük tatmin edebileceği meramını gıdıklayan şeyi ben teslim edilmiş bir hakkı kullananların gönül rahatlığıyla elde ediyordum.
  
  neyse. ne diyordum? fikrimin alaka toplaması filan...
  
  bu meseleden sözetmenin üstüme vacip kılınması, sokaktan gelip geçen kızların kalçalarına dikkatli baktığım için (ki yüzlerini görmeyi daha az istediğimi düşündürmesi dışında bu suçlamanın eksik bir tarafı yok) yüzümü kızartacak denli doğrudan ve sert bir kınamaya hedef tutulmamdan sonrasına rastlar.
  
  işte vizör odur ki; "aaaa çok ayıp"la, "teşekkür ederiz. gene bekleriz" arasındaki uzun mesafeyi, tek başına ve bir çırpıda ortadan kaldırır. severiz, saygı besleriz, alkış tutarız.
• emniyetini açıktan kapalıya getirdiğinde ateş alma ihtimali olan tabanca.
• tdk nın tavsiyesi olan türkçe karşılığıyla, "bakaç" ^*