türk büyükelçisinin israil'de alçakta oturtulması

• bunu milli bir mesele olarak görmektense iç politika için kahve muhabbetinden öte gitmeyecek kalitede eleştiriler getirilen olay.
  
  israile posta koyarken rahatsız olanlar bu türden duruma sevinmişler yazık bu ezikliğe.
  
  biraz üzerinde bulunduğu toprakların mübarekliğinin farkında olmalı bu ülkenin gençleri. en azından bebek öldüren hastahane bombalayan bir terörist devlete helal olsun derken düşünmeli eğer beyninde düşünmeye yarayan 2-3 hücresi kalmışsa.
  tıpış tıpış özür dilerler. ki sorun bu değil. zamanın türkiyeye biçtiği kıyafet bu türden rezillikler olmasa zaten yavan bir abiye olurdu.
  bize ne yapıldığı değil, bizim nasıl cevap verdiğimiz önemli.
  
  ecevitin clinton önündeki duruşuna benzemiş büyükelçinin duruşu. çok belli ki tayyip gibi en az 10 büyükelçi lazım bize ki o bayrağı yuttursaydı koltuğunu cellatların yukarıya koyduğu herife.
• bir ilkokul müsameresi şeklinde gerçekleşen bu "alçaltma" vakasının türkiye'den ziyade israil'in düzeysizliğini, köşeye sıkışmışlığını gösterdiğini aklı başında herkes teslim eder. olay karşısında, israil'e "aferin", türkiye'ye "oh olsun" çeken akp karşıtı yorumlar bana galatasaray'ın yabancı takımla maçlarını karşı tarafın formasını giyerek izleyen fenerbahçelileri (ya da tam tersi) hatırlatıyor. buna buyukelçinin pişkinliğini de eklersek ortaya artan gücü ve önemini dünya farketmişken, henüz kendisi idrak edememiş bir türkiye resmi ortaya çıkıyor.
• haber kuşağında ilgili haberi izlediğim sırada midemi bulandıran bir durumdur. midemin bulanmasının sebebi ise, oturdukları konumdan olsa gerek bizim elçimizin suratında gayet ezik ve sinik bir ifade varken, israilli diplomatların bu da size ders olsun anlamına gelen vücut dilleri olmuştur. uluslararası ilişkilerin çok özen ve hassasiyet taşıması gerektiği ve diplomatik kurallar çerçevesinde ilerlemesi normalken, aptal bir dizi yüzünden (ortada bir adam var, hep ölümün eşiğine geliyor ama süper kahraman misali hem kendisini kurtarıyor hem de ülkeyi) iki ülkenin geldiği nokta da çok vahim. türkiye'de son yıllarda yapılan "kutuplaşma ilerledi, aldı başını gidiyor" tespitleri doğru olabilir ama dünya üzerinde her geçen gün artan kutuplaşmalara, sindirilmelere ne demeli peki?
• birilerini kazığa oturtulma vaktinin geldiğni gösteren rezilliktir.
  
  pembe incili kaftan yazarının diyet diye de bir öyküsü vardır. yere serdiğini sırtına giymemek erdemi gösterilememişse, kolunu keser önlerine atarsın ekonomik bağlarından kurtulmak için. kime diyorum, kafasına çuval geçirildikten sonra müzik notasından bahsedenlere mi? madem o kadar önemli çağınızda "sivil" toplum, buyursunlar, sivil sivil eylem koysunlar.
  
  one minute: ölen insanları sayısal verilerle ifade etmek çok çirkin ama şunu da eklemek lazım, gazze'de bombalanan insan sayısı son 5 yılda afganistan'da ve ırak'ta ölenlerin sayısıyla karşılaştırılamaz bile. ses çıktı mı peki? konvoylar düzüldü mü?
• (bkz: yurduma alçakları uğratma sakın)
• ehud barak olası türkiye ziyaretinde erkan plastik tabureye oturtulursa gereken misilleme fazlasıyla icra edilmiş olur.
• israil türkiye orta oyununda ikinci perde.
  birincisi için (bkz: erdoğan'ın peres'e ayar vermesi)
• ayalon an itibariyle bir ozur yayinlamis diyor haaretz: "turkiye'nin israil'e karsi takindigi tutumu protesto etmeye devam edecegim, ama buyukelcilerini assagilamamaya gayret ederek" demis ozetle.
  
  http://www.haaretz.com/hasen/spages/1142304.html
  
  benimse en cok sasirdigim, tayyip van minutlerken ve parmagini elini kolunu hoyratca savurururken "iste haddini bildirdik o ye" nidalariyla ve masturbatif zevklerle dolup tasan yurdum insani, benzer tutumla karsilasinca diplomasi kumkumasi kesiliveriyor!
  
  sana nasil davranilmasini istiyorsan karsindakine de oyle davranmalisin der dururdu benim annem.
• yorumlara bakılırsa bazıları büyükelçimizin alçak koltukta oturtulmasını neredeyse az bile bulmuş. ben bu insancıkların gidip ayalon amcalarının kucaklarına oturmalarını tavsiye ederim. çünkü hakettikleri yer orası.
• kimisine clinton'in ecevit onundeki durusunu hatirlatan durumdur. clinton'in koltugun kenarina oturmus olmasinin sebebinin kendisinin ecevit'ten cok daha uzun olmasi ve ikisi karsi karsiya ayakta dururken, ecevit'e yukardan bakmanin nezaketsiz oldugunun farkinda olmasi oldugunu bir turlu anlayamadiniz.