• cnn-turk'te 5n 1k programının konuğu olarak yuzuklerin efendisi için yaptığı iğrenç yorumun sonunda
    "abartarak söylüyorum,200 milyon dolar deil 100 milyon dolar verseler bana daha iyi,daha sürükleyici,daha etkileyici bir senaryoyla daha güzel bi film çekerim" diyen şahıs.
  • bir zamanlar radikaldeki yazıları ilgiyle takip edilen sinema eleştirmeni. ancak kamusal alanda bireylerin kendilerini özgürce ifade etme haklarının saklı kaldığını unutmayacağı ümit edilen kişidir aynı zamanda.
    (bkz: sözlükte atılan dostluk temelleri)
  • insanların rahatlamak, eğlenmek, vakit geçirmek için yazdıkları bir yeri, üstelik gerçek adlarını vermeden gerçekle alakası olmayan kimliklerde yazdıkları bir yeri hedef seçip, belki garez, çekememişlik, sindirememişlik veyahut daha kötüsü "kendini göstermek adına kendini adamışlık"la ve daha nice yazıp da vakit kaybetmek istemediğim nedenlerle, baltalamaya; insanlara eğlencenin bedelini ödetmeye çalışan işgüzar.

    "burak kut halamın oğlu, ben o burak kut'tan bahsediyorum", "şopen'in kulakları çınlasın bizim mahalledeki eşeğe şopen derdik, çok severdik", "orhan elmas gece gökyüzünde gördüğüm şimal yıldızına verdiğim isim", "tunca arslan çizgi-roman kahramanı "kara yiğit"'in yaveri, kara yiğit yaverinin bir yere saldırmasını istediğinde "hadi tunca arslan" diyerek tetikler onu".

    bu korku, bu gaflet niye ki ? yolda yürürken arkasından "hop, top, yawru, düdük" diye bağıranlara ses çıkaramazken, eline imkân geçtiğinde uzaktan uzağa laf atan, sataşan, yiğitlik yapan böylesine hazımsız insanlara çam sakızı çoban armağanı birazcık "tatmin" diliyor; tunca arslan ve onun gibi düşünen insanları da herhangi bir yerde "özgür türkiye, düşündüğümüzü söyleyelim, yazma suçu olmasın, kitaplar toplatılmasın, dergiler durdurulmasın, televizyonlar kapatılmasın, sinemada filmler kesilmesin" gibi sözler ederlerken gördüğümde, yüzlerine yağmur yağdıracağımı biliyorum.
  • radikal gibi zamaninda turkiye hudutlari icinde ozgur du$uncenin, ozgur iradenin neferi gibi pazarlami$ bir gazetede yazilari okunan, gerek begenilen gerek begenilmeyen yazilari olsa da, belli bir seviyenin uzerinde oldugu a$ikar olan bir yazar, ya da yazar idi.

    kendisinde gorulen bu obsesif-kompulsif davrani$lari $u anda cennet vatanimizi kavuran sicaklara bagliyor, guzel yazilarini cikarttigi bingildaginin gazetesinin klimali ofisinde bile fokurdadigini varsayarak kendisine buradan "sakin olun tunca bey, hani siz ozgurlugu, ozgur irade ve ifadeyi savunan bir gazete yazarsiniz, sicaktan boyle oldunuz. hani nazik olacaktik karde$?" mesajini gondermeyi bir borc biliyoruz. cok hararet de yapmi$ ise, kendisi ile 4000 ki$i beraber birer limonata icmeyi teklif etmeyi de genel bilgi ve gorgumuze dayanarak unutmuyoruz.

    bugun, bir enis batur* ornegine dayanarak, sevilen bir yazarin bir anda seveninden sevmeyeninden gordugu hakli tepkilerle bir anda isteri gecirme ihtimaline kar$i kendisini bir dost olarak uyariyoruz, maazallah adami bir gecede tefe koyar rakkase gibi oynatir bu sozluk ahalisi, evet kizlar, haindir bunlar, a$agiliktirlar, bence hepsi olsun... ya benim sesimde bir $ey mi var, sanki di$ardan geliyor gibi de. guzel yazilarina, aslinda kendisi de bir sozluk yazari olsun, entryler ile burada da devam etsin davetimizi de kendisine iletiyoruz. hatta kar$ilikli kahve hupletip peter jackson'a veryansin etmeyi $ahsen cok arzuluyorum. isterim ki, radikal'deki gibi sahibinin sesi kivamindan ayrilip gercek ozgurlugu tatsin.

    ha bu sicaklarin da etkisiyle kendisinde gozlemlenen ruh haline devam etmesi tabiati ile kendisinin once mu$ahade, sonra da tedavi altina alinmasini gerektirecektir. medicine weekly dergisinde yayimlanan bir makalede, bu hastaligin en etkili tedavisinin hastaya rektal bir klima yerle$tirilmesi, hararet yapmi$ sefalin de rektumdan iceri sokularak serinletilmesi oldugu yazilmi$tir (shutrgonapal v., kaskariakis c., new ways of treatment of boiling cephallus anomaly, medicine weekly, june vol3., p.1152-61, pergamon press 2002).

    (40 dk. sonra gelen edit: akli ba$inda bir adam* uyardi, "anla$ilmasi icin basit cumleler kurmak daha iyi olur" dedi, te$ekkur ediyorum kendisine)
  • sözlüğün en güzel yanı olan sansürsüz ifade özgürlüğünü, insanlar tarafından tanınan kişiler hakkında menfi görüş bildirebilme, agresif yazabilme ayrıcalığını (çünkü başka "yayın organında" sözlükteki gibi rahatça ifade edilemez böylesi düşünceler) değil; türk ceza kanununa göre hakaret davası açabilme olasılığını beraberinde getiren entryleri, bir kişiye karşı küfür içeren entryleri tehlikeye sokan bir sinema eleştirmeni.

    ama "kanunlar" bir tarafa bırakılırsa yazılarındaki siyasi çizgisiyle her daim özgür ifadeyi savunmuş birinin bu özgür ifade içinde "hakaret" olunca "özgürlükte bir yere kadar" tarzı klasik sağ söylemine varan bir tavra girmesi, özgür ifade içindeki menfi yorumun hedefi olunca horozlanması, "hakaret edilmiş, yanlarım ağrıyor" demesi pek anlaşılır değil. acaba rahatsız olduğu gerçekten "küfürler" mi yoksa olumsuz görüşlerden rahatsız olup cımbızla küfür mü arıyor diye soruyor insan kendine...
  • yillar once 2000e dogru dergisinde iken yazi yuzunden hapse giren bir kisinin bugun yegane eylemi yazmak olan sanal bir ortama duydugu ofke bizi hayrete ve dehsete dusurmez de defalarca tadina baktigi adaletin sopasini aba altindan gostermesi hayli sasirtir...
  • muhtemelen sozlukte sivrilmenin yollari basligini okuyup sozluk yerine medyada uygulamaya koyan zat-i muhterem
  • nils petter molvaer'den daha guzel silofon caliyormus kendisi, bi de.
  • en uzağa o gitmiş en çabuk da o dönmüş diyorlar düşündüm bana da mantıklı geldi evet yapmıştır kesin...
hesabın var mı? giriş yap