211 entry daha
  • senin benim emeğinin karşılığını bekleyen herkesin öncülüğünü yapan güzel insanlar
  • tekel, işçi, sınıf, mücadele, emek vesaire derken küba'daki puro saran hatunları düşürdü aklıma bunlar.

    malum, kübalı leziz hatunların çıplak bacaklarının üstünde sardığı o purolar, tanesi bilmem kaç yüz dolardan abd'deki ensesi kalınlara satılıyormuş. bize uyarlarsak tüm tekel işçileri kurtulur. gerçi türküz, bacaklar felaket kıllı, ne kadar hijyenik olur böyle bir proses bilemiyorum. hadi sardılar diyelim, o puroları içen olur mu, olursa içenlerin itlaf edilmesi gerekmez mi?

    biraz zorluyorum evet, ama tek isteğim o güzel tekel işçilerimizi götlerinin üzerinde oturarak maaş almaktan kurtarmak. yani onlar kurtulmak istiyorlardır bu rezil durumdan, değil mi? çalışmak istiyorlardır, iş istiyorlardır?
  • kendilerin hakkinda ne soyledik, tekrarlayalim:
    "is akitleri feshedilen tekel iscilerinin her birine ortalama 41bin turk lirasi kidem ve ihbar tazminati odenmistir."
    "tekel iscilerinin su anki maaslari asagi yukari 3bin seviyesindedir"

    kaynak: basbakani gectim, bizzat ozellestirme idaresi baskanligi

    "özelleştirme idaresi başkanlığı, 31 ocak 2010 tarihi itibariyle tekel işçilerine ortalama 41 bin lira kıdem ve ihbar tazminatı ödeneceği, bu tarihten sonra işçilerin iş akitlerinin sona ereceğini bildirdi. iş akdi feshedilecek 8 bin 364 işçiye 1 şubat 2010 tarihinde hesaplarına yatırılmak suretiyle toplam 350 milyon lira ihbar ve kıdem tazminatının ödeneceğinin hesaplandığı kaydedildi."

    350 milyon / 8,364 = 41,846

    yani bizzat bu tazminatlari odemekle sorumlu, butcesi sayıştay tarafindan denetlenen bir kamu tuzel kisiligi yaptigi yazili resmi aciklamayla bu tazminatlarin teker teker toplamini ve adedini, ve dolayisiyla ortalamasini ayrintilariyla belirtiyor.

    hatta bizzat ozellestirme idaresi baskanligi bu iscilerin ortalama giydirilmiş ücretinin 3,108 turk lirasi oldugunu da acikca belirtiyor:
    "kuruluş bünyesinde, 01.01.2010 tarihi itibariyle; 155 kadrolu, 1.185 sözleşmeli personel ile 10.818 işçi olmak üzere toplam 12.158 personel istihdam edilmektedir. kuruluş bünyesinde istihdam edilmekte olan işçilerin “ortalama giydirilmiş ücreti” 3.108 tl. olarak hesaplanmıştır. bu işçilerin devlete maliyeti aylık yaklaşık 40 milyon lira olup, bu işçilere maaşları halen ödenmektedir."

    bu aciklamanin yapilmasindan bir hafta sonra bu veriler bizzat turkiye cumhuriyeti'nin maliye bakani tarafindan da teyit ediliyor.

    nitekim iscilerin ortalama 15-20 yil kidemi oldugunu varsayarsak, aldiklari yaklasik 3000 liralik maasin da yaklasik 41bin liralik kidem ve ihbar tazminatina tekabul edecegini bizzat gormek mumkun.

    - cqfd -
    dört isleme bile gerek kalmadi bakin, okuma yazma bilmek kâfi.

    lakin hala bu son derece basit iddiaya getirilen elestiriler ne seviyede, beraber bakalim isterseniz:

    1. "41bin liralik tazminat dezenformasyondur" diye kestirip atmak, bu iddialardan mesul butun kamu kurum ve kisiliklerinin yalanci oldugunu iddia etmek ama ortaya bir iki gazete kupurunden gayri hicbir somut veya resmi kanit sunamamak.
    bunlarla iddialasmak derdinde degilim, zira dedikleri gibi cabam nafile olur. nihayetinde dunya yuvarlaktir deseniz "dunyanin yuvarlak oldugu dezenformasyondur" diye kicindan sallayacak insan da vardir elbet, ve elleriyle kulaklarini tikayip gozunu yumarak "bananebananebanane" diye bagiran bir cocuga izahat vermekten daha muhim mesgalelerim mevcut.

    2. "ben tv'de 1300 liralik bordro gordum, ama 3000 liralik bordro gormedim, demek ki tekel iscilerinin ortalama maasi 3000 lira olamaz" diyenler daha ilginc.

    teo grunberg'in hocalik yaptigi bir ulkede hala bu kadar basit bir mantiksal yanilginin (ing: fallacy) eksi sozluk gibi nispeten egitim ve bilgi duzeyi bakimindan seckin bir toplulukta ragbet gormesi uzucu. tane tane anlatalim, anlamayanlar parmak kaldirip sorsun:

    a. 10bin kisilik bir popülasyonun (tekel iscileri) icinden 10-20 tane ortalama disinda ornegi gormus olmaniz o ortalamanin gecerliligine dair herhangi bir iddia yurutme imkani vermez. tipki tv'de sultan kösen'i gormenizin, turkiye'de ortalama erkek boyunun mesela 1.75 oldugunu degistirmeyecegi gibi. tümevarim yanilgisi (ing: inductive fallacy) nedir, ne degildir, okuyup ogrenmenizi tavsiye ederim. bir de kendi kendinize dusunun, siz eger devletten ulufe bekleyen bir grup isci olsaniz, televizyon kameralarina 1300 liralik bordroyu mu gosterirdiniz, 3-4 bin liralik bordroyu mu?

    b. bunun da otesinde "tekel iscileri ortalama 3bin lira maas almaktadir" onermesi, yalnizca bir dagilima (ing: distribution) ve o dagilimin ortalamasina isaret eder. tek basina hicbir tekel iscisi 3bin lira almiyor da olabilir mesela: 4 tanesi 2bin, 4 tanesi 4bin lira maas aliyorsa, yine ortalamada 3bin lira maas aliyorlardir. (lisede gorulen istatistik bilgileriyle bu kadarini anlamak mumkun sanirim)

    okudugumuzu anladik mi:
    * tekel iscileri ayda asagi yukari 3bin lira maas almaktadir (brut giydirilmis ucret olarak 3,108 lira, kesin konusmak istersek)
    * isten cikarilan tekel iscilerine ortalama 41bin lira tazminat odenmistir (41,846 lira, kesin konusmak istersek)

    hamis:
    anladik: size gore, sizin sloganlarinizdan gayri hersey yalan.
    anladik: size gore, sizin papaganlarinizdan gayri herkes isci dusmani.

    bu ulke cok gordu, kendi saplantilarini tatmin edebilmek icin "halk" adina goygoyculuk yapmaya merakli hergeleleri

    hic degilse somut verilerle nasil tartisilacagini ogrenin de,
    ucuz sloganlardan, beylik ortaokul manifestolarindan ote bir seviye gelsin su ortama.
  • kendilerini hakli gostermeye calisan argumanlarin hepsi yavas yavas "ama gemicik de var, bak onlar mali goturmus biraz da biz mali goturelim. devletin mali deniz, yemeyen domuz" ornegine kayiyor.

    1. oncelikle, sui misal, emsal olmaz. daha once yapilmis bir usulsuzlugu ornek gostererek kendinizin veya yandaslarinizin yapacagi yagmayi, soygunu hakli cikaramazsiniz.
    zira soygunun, hak gaspinin olmasidir mesele. sizin kafanizdaki suc hiyerarsisindeki yeri degil.
    tipki ugur kaymaz'in olumunu protesto edenlere "siz gidin once basbaglar katliamini, grizu madeni patlamalarini protesto edin" demenin embesilce olacagi gibi.
    tipki kontrgerilla sefinin "canim bu pekaka 30bin insan oldurdu ben de gittim uc bes koy yaktim 10-20 adam bogazladim iste hepsi o kadar. nedir yani niye beni yargiliyorsunuz?" demesinin utanmazligin, piskinligin son raddesi olacagi gibi. garibanizm get out of jail free card degildir.

    2. sonra: deniz feneri denilen olay hakkinda turkiye'de adli tatbikat yapilmis zaten, ama "gemicik" diye kast edilen sey ise turkiye'de basbakanin oglunun kendisine yat, transatlantik, ucak gemisi ve saire almasi ise - bunun nasil bir problem oldugunu anlamadim ben:
    * basbakanin birinci dereceden akrabalarinin motorlu deniz tasiti satin almalari yasak midir? hayir.
    * bu alisveriste bir usulsuzluk mu var? oyle oldugunu iddia edenler var bol keseden.
    peki neden yargiya yansimadi bu, yaniti olan var mi?
    ayni yargi zamaninda o basbakani belediye baskani gorevinden dogruca mapusa gondermedi mi?
    ayni yargi zamaninda o basbakanin secilemeyecegine hukmetmedi mi?
    ayni yargi o basbakanin partisinin kapatilmasini ve basbakan dahil duzinelerce uyesine siyaset yasagi getirilmesini talep etmedi mi - bu talep aylarca turkiye cumhuriyeti'nin en yuksek yargi kurumunda gorusulup ancak kilpayi reddedilmedi mi?

    yani ortada bu basbakanin ailesinin yolsuzluk, zimmet gibi son derece yuz kizartici suclar isledigine dair son derece kuvvetli kanitlar var.
    ama bu basbakani gereginde hapise atmaktan, siyasetten men etmekten, partisini kapatmaktan hic gocunmayan yargi; mesele buna geldi mi bir anda korkudan put kesiliyor. dawkins askina, kime mantikli geliyor ulan bu sacmalik?

    hamis:
    kendisine destek cikanlarin her argumani, bu direnisin basit bir "devletin mali denizi afiyetle hopurdetme" direnisi oldugunun tekrar tekrar altini cizer nitelikte olan iscilerdir.
  • şimdiye kadar tekel depolarında işçi olarak görünen ancak mesai saatlerinde kahve köşelerinde okey oynayan kişilerdir. eski rahatları bozulacağı için eylem yapmaktadırlar kanımca.
  • devletin verdiği rahatsızlıktan muzdarip olan işçilerdir.

    (bkz: devletin çevreyi rahatsız etmesi)
  • (bkz: #18074634)
  • ahlaksız direnişlerinin özünde, çalışmadan, hak etmedikleri, haddinden yüksek maaşları almaya devam etme ısrarı yatıyor.

    çalışmadan: çünkü zaten zamanında olması gerekenden fazla adam alınmış. çiftliğe döndürülmüş tekel. ve şimdi buna ek olarak sektör küçülüyor. yapacak işleri yok, götünden iş uyduramazsın bir kurumda. iş vardır ya da yoktur.

    hak etmedikleri: çünkü çalışmıyorlar. çoğu oyalanıyor oralarda, yarım yamalak, göstermelik işlerde çalışıyorlar. hiç çalışmayanları da var. direk kahvede oturarak maaş alanları var. yakın çevremden de biliyorum bunu. televizyonlarda duygu sömürüsü yapıyor, yeri geldiğinde de apaçık yalan söylüyorlar.

    haddinden yüksek: ortalama şu kadar polemiğine girmiyorum, sadece şunu söyleyeyim, 3-4 bin lira para alan tonla adam var orada. bu ülkede işçi maaşları bu seviyede değil.

    eğer bir hakkınızı kullanabilmeniz için birileri fedakarlık yapmak zorunda kalıyorsa, o şey sizin hakkınız değil demektir. orada çalışmadan o paraları almalarının tek yolu, vergi verenlerin onları beslemesidir. senin "hakkını" kullanabilmen için ben burada çalışıp kazandığım parayı sana vermek zorundayım. bunun adı hak değildir, sömürüdür.
  • umur talu, tekel işçileri üzerinden yapılan ikiyüzlülükler için yazmış...
    http://www.haberturk.com/…925&cat=110&dt=2010/02/04
188 entry daha
hesabın var mı? giriş yap