• bayat kahvenin aksine kokusuyla vaat ettiklerinin buyuk bir kısmını tadında da bulabildiginiz kahvedir.

    kavrulmuş çekirdek kahve için: kahvenin tazeligini ısı, ışık, nem ve doğal olarak zaman faktorleri belirler. ilk üçünden iyi korunursa geriye sadece zaman faktoru kalır, ki bu da kavrulma anından itibaren 3 haftadır. çekirdek kahve tek başına taze kahve demek degildir. kahveyi çekirdek olarak almış olmak tzelik garantisi de degildir. tazelik garantisi kahve kavrulma tarihidir. kahve kavrulma tarihi bilinmeyen yada uzerine sadece son kullanma tarihi yazılmış kahveden uzak durmak mantıklı olacaktir.

    öğütülmüş kahve için: zaman faktoru önde gider. öğütülen kahve patikuller halinde oldugu için diger faktorlere daha fazla maruz kalır, bayatlama sureci hızlanır. maksimum performans için kahve öğütülür öğütülmez tüketilmelidir. en iyimser yaklaşımla 3 dakikayi geçirmemek gerekir. bu durum her tür, her marka kahve için ve her öğütme kalınlığı için geçerlidir.

    kavrulmuş 2 kahveden bayat olanı anlamanın birkaç yolu vardır.

    a) burnunuz iyi çalışıyorsa yan yana koklayabilirsiniz, aynı yoreden kahveler olmasalar bile taze olan daha baskın kokacaktir.
    b) ikisininden de aynı miktarda alıp, aynı kalınlıkta çekip, birbirinin aynı 2 bardaga yanyana koyar, ikisinin ustune de kaynama noktasına gelmiş* aynı sıcaklık derecesinde su dokersiniz. taze olan daha fazla kopuklenirken* bayat olan daha sönük olacaktir. bu durum pişirme sırasında da gorulebilir. taze kahveden hangi pişirme yontemi olursa olsun daha fazla kopuk çıkar.
    c) ikisinden de aynı yontemle kahve hazırlayıp yan yana tatlarına bakabilirsiniz. taze olandan daha fazla aroma yukselecek ve tatsal açıdan bayat olana kıyasla daha canlı gelecektir.
  • kahvenin taze olması, yani taze kahve; kahve alırken tüketicilerin, kahve satarken de üreticilerin ve perakendecilerin zerre önemsemediği özelliktir.

    halbuki kahve kavruldugu andan itibaren hızla bayatlayan bir üründür. bu bayatlamayı kesinlikle durduracak bir teknoloji de henüz icat edilmemiştir. kavruldugu andan itibaren kahveniz, çekilmemiş çekirdek halde en fazla 3 hafta yani 21 gun tazeligini korur, ideal kullanım süresi de 15 gundur. yani kavruldugu andan itibaren maksimum seviyede performans almak için 15 gününüz var, sonraki 7 gün ise tazelikte hızlı bir düşüş gözlemleyeceksiniz. bu da ancak ısı, ışık, nem, hava gibi etkenlerden çok çok iyi korunursa mümkündür. en iyi koruma yontemi, çekirdeklerin dışarı gaz salmasına fırsat tanıyacak, üzeri tek yön valfli, ağzi çıtçıtlı, ısı, ışık, nem, hava geçirmeyen, havası alınmış paketlerde saklamaktır.

    ***** hiç dikkat ettiniz mi, kahve paketleri üzerinde son kullanma tarihi yazmasına rağmen neden kavrulma yani üretim tarihi yok? *****

    kahve bayat haldeyken bile oldukça guzel koktugu ve tüketicilerin geneli çok fazla taze kahve gormedikleri ve tatmadıkları için, özellikle buyuk kitlelere uretim yapan kahveciler (mesela jacops, nescafe, kahve dünyası, starbucks, gloria jeans, tchibo, illy, lavazza, segafredo, kurukahveci mehmet efendi mahdumları vs) ürün paketleri üzerine 3 ay ila 2 sene gibi mümkünatsız ve yalan son kullanma tarihleri yazmaktadırlar. halbuki gerçek yukarıda anlattığı gibidir ama yukarıda anlatıldığı gibi bir tuketim hızı olmadığından, bu buyuk firmalar piyasaya tazelik kriterlerine uygun gerçekten taze kahve sunmaya kalksalar ve gerçek üretim ile son kullanma tarihlerini verseler buyuk zarar etmeleri kaçınılmazdır. zira kimse son kullanma tarihi geçmiş bir kahveyi bile bile almak istemez, almaz. işte bunun yerine üretim tarihini yazmadan son kullanma tarihini haddinden uzun yazıp, kahvenin bayatken bile koku ve tat vermesine sığınarak bu işin içinden çıkmaktalar.

    taze ve kaliteli bir peynir düşünün, sonra bayat ve kalitesiz bir peynir düşünün. arada tatsal olarak ne kadar çok fark vardır değil mi? işte kahvede de boyledir. peynir orneginden farkı ise bayat ve kalitesiz peynir ile hastalanma şansınız yuksektir ama bayat ve kalitesiz bir kahve ile hastalanma şansiniz düşüktür. bu da tazeliği ve kaliteyi umursamamanın bir diger nedenidir. tüketiciler kaliteli ve tazesini tatmadıkları, güvendikleri markaların onlara asla yalan soyleyeceklerini düşünmedikleri, zaten çok yuksek paralar odedikleri için çok kaliteli ve taze ürün aldıklarını zannettikleri için umursamamakta, kendilerine hermen herkes yanlış bilgi verdigi için dogrusu ile karşılaştıklarında direnç gostermekteler. üreticilerin ise bu durum son derece işlerine gelmekte. halbuki satarken sizden taze kahve parası almaktalar, o zaman taze kahve de vermek zorundalar. ne yazık ki boyle olmuyor, istediginiz kadar da şikayet edin, üreticiler bu tutumlarını tum tüketiciler şikayet edip protesto etmedikçe de değiştirmeyecekler. bu durumda yapabileceginiz ya kahveyi yeşil çekirdek olarak alıp kendiniz kavurmanız yada taze olduguna emin oldugunuz, sadece son kullanma tarihi degil, kavrulma tarihi de üzerine yazılmış kahve almanız olacaktır. günümüz koşullarında bu ancak mikro kavuruculardan almakla mumkun oluyor, o da dürüst ve yaptığı işe önem veren bir mikro kavurucu ise.

    kahvenin tazeliği ile ilgili pazarlık yoktur, söz konusu da değildir. 2 haftalık ideal kullanım süresi ve maksimum 3 haftalık saklama süresi değişmez. kimse de aksini iddia edemez. sadece ve sadece, kavrulduktan hemen sonra, buz yanığı olmayacak şekilde poşetlenip, şok dondurularak derin dondurucuda saklanırsa, kavrulmuş kahveyi bu 3 haftalık sureden daha uzun saklamak mumkun olur. kullanılacagi zaman kullanılacagi kadar tekrar çözdürülebilir. fakat bu da çok tercih edilmemesi gereken bir yöntemdir. ayrıca bu yöntem kavrulup uzerinden gunler haftalar geçmiş çekirdekler için asla geçerli degildir. ölüyü dondurdugunuzda da ölüdür, çözdüğünüzde de ölüdür.

    hazır öğütülmüş olarak alınan kahve ise kesinlikle ve kesinlikle bayat kahvedir. buna hazır öğütülmüş olarak paketlenen, preslenen pod ve kapsül kahveleri de dahildir.

    daha açık ve net yazmak gerekirse; kilosuna 50 ila 100 lira civarında ücret ödediğiniz ve hatta size verilmiş sınırlı bilgi ile çekirdek hali tazedir diyerek öğütülmüşünü değil çekirdek halini aldıgınız o çok bilinen markalarin neredeyse tamamı size bayat kahve satmaktadır. kimisi yukarıda yazdığım nedenlerle bunu umursamamakta ve bu durum işlerine gelmekte, kimisi ise kahveyi kavrulmuş olarak ithal ettikleri için her iki ülke arasında gümrükte, ambarlarda 3 haftayı haydi haydi geçen uzun süreç sonucu bayatlamış kahveye mahkum olduklarından bunu yapmaktalar. sizlerin tüketici olarak şu an yaptığınız şey ise, buyuk ihtimalle farkında olmadan, bayat peynire vermeyeceginiz parayı, hatta çok daha fazlasını bayat kahveye vermenizdir.

    bir kahve ne kadar kaliteli olursa olsun, bayatsa bitmiştir. isterseniz kilosuna 1000 lira verin, kahve bayatsa kilosu 1000 lira olan bayat kahve almışsınız demektir. bu durumda paranızı ve beklentileriniz boşa yatırmış ve harcamış olursunuz zira kahve bayatladıkça ister kaliteli ister kalitesiz olsun, kaliteli pahalı ama bayat kahve ile kalitesiz ucuz ama yine bayat kahvedeki tatlar birbirine yakınlaşacaktir.

    şimdilik geçmiş olsun, geçmemesi için bir gün bilinçlenmenizi umuyorum.
  • şu ülkede kahveyi satanlar bile bunun tanımını bilmiyor, sen hala "tanım var mı tanım?" diye soruyorsun sözlük. ilk tanımlar beleşti, bundan sonrakiler paralı. para yoksa tanım yok. ya parayı getir tanımı al, ya da krize girmemek için bu örnekle idare edeceksin artık.

    sattığı kahvenin tanıtımını yapmak için bir kahve forumuna mesaj giren yeni bir üye (buna kısaca satıcı bey diyelim), forumun daha eski kullanıcılarından ve kahve üzerine hayli bilgi sahibi bir tüketici (bilinçli tüketici olsun mu bu da? e hadi olsun bakalım)

    satıcı bey: x marka kahveyi kaç kişi biliyor? x marka kahve kiii, allah allah! türkiye görmedi böylesini yemin billah! öyle gurme, böyle gurme, tükenmeden al, sonradan gurme! ingiltere kralı, rahmetli başkan kenedi, taçsız kral pele, bakenbauer, kaleci mayer, nadya komaneçi, bricit bardo, fenerbahçeli cemil! hepsi şöhretini bu kahveye borçludurlar. x marka kahve, beyinizden ısrarla isteyiniz.

    bilinçli tüketici: bu kahvenin paketlerinde kavrulma tarihi yazıyor mu? olur da bir paket almaya kalksam, elime geçen paket ne zaman kavrulmuş olacak?

    satıcı bey: kavrulma tarihinden yola çıkarsak kahve içmenin ne keyfini ne de tadını alabiliriz, bunu denedikten sonra siz karar verin :) eğer x marka kahve gerçekten damağınıza hitap etmediği zaman ayrıca konuşabiliriz... ve son kullanma tarihi bir şey ifade etmez mi acaba :)

    yani satıcı bey diyor ki; "zehretme hayatı bana cananım, suallerinle doldu benim her yanım. kahveyle yanıp sönse de ocağım, inan ki ben bu bahiste bicanım."

    illa mı tanım? iyi len al. yaygınlaşıp bir standart haline gelebilmesi için sadece tüketicilerin bilinçlendirilmesinin yetmediği, "gönül ne kahve ister ne kahvehane, cebim para ister kahve bahane" kıvamındaki satıcıların da bilgilendirilmesinin şart olduğu, kavrulma tarihi ile son kullanma tarihi arasında en fazla 21 gün olan kahve.

    dipçik not: olası bir "e bilgilendirildi mi bari kendisi?" sorusuna cevaben; hee bilgilendirildi ama çok sinirlendi. an itibariyle "x marka kahve öyle bir kahvedir ki, 6.8 gr* lık çekimde tek kaşıktan aynı anda ikinci espresso yu çıkarabileceğiniz ve lezzeti ve görüntüsünü kaybetmeyen bir tane daha kahve var mıdır? işte bunu sadece x marka kahve ile yapabilirsiniz" diyor. yani 6.8gr kahve ile diğer kahvelerden 1 shot espreso alınabilirken bundan 2 shot alırsınız diyor. burnunuzu sildiğiniz kağıt mendilleri atmayın, kurutur bir daha silersiniz diyor. tarifte 1 su bardağı un yazıyorsa sen yarım koy diyor. 6.8gr diyor ama neye dayanarak dediğini kendi de bilmiyor, galiba satıcı bey bize dayamak istiyor ama asma kilitli bekaret kemerimize toslayınca nevri döndü, feleği şaştı adamın. o diil de bu ülke insanı niye böyle? işte bu soruya asistanım merova sizler için cevab verecek.
  • 2 yıl önce keşfettiğim, öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler listesinde başta gelen ve hayat değiştiren bilgi.
hesabın var mı? giriş yap