795 entry daha
  • hala ısrarla telefon sinyali(böyle bahsetmiş) göndererek(arama demiyor ki daha etkileyici görünsün) helikopter düşürme haberini, hem de ntv' nin açıklamasını çürütecek tek bir kelime veya belge sunmadan ısrarla devam ettiriyor. bu yaptıkları genel yayıncılık anlayışlarıyla örtüşüyor. bugüne kadarki tek yanlı/yalan/yanlış haberleri bu değil. sadece bu en saçmasıydı, taraf fanatikleri bile inanmadı. bu duruş nedeniyle, kimsenin yayınlamaya cesaret edemediği konulardaki korkusuz haberciliklerine zaten gölge düşmüştü, şimdi iyice karardı. ben yapılanın hata olduğuna inanmıyorum. kasıtlı ve kötü niyetli olduklarına inanıyorum. bu fikrimi değiştirecek bir tutum da sergilemediler zaten ntv açıklaması sonrasında.

    http://www.taraf.com.tr/haber/42670.htm

    bu gazetenin kalıbına uygun yazar ahmet altan' ın yorumuna bakın: "ya da “biz aradık” diye canlı yayında itiraf ettiklerine göre ntv’den birileri o helikopterin düşeceğini, daha düşmeden önce biliyordu." bravo bravo ajda pekkan! bir insan ne kadar kötü niyetli veya ne kadar laf anlamaz olabilir? beyanını itiraf olarak aldığı kişi aynı zamanda ben helikopterin düştüğü haberini aldıktan sonra aradım diye de söylüyor, o kısmı kaale alınır bulmuyor. ahmet altan' ın komik yazısının tamamı için: http://www.taraf.com.tr/makale/8097.htm
    buna da ntv bir cevap vermiş: http://www.ntvmsnbc.com/id/25013548/

    bu süper komplo teorisindeki kurguya bakalım tekrar:

    helikoptere bir çip yerleştiriyorlar. bu çip helikopterin hangi kısmına etki ediyor? helikopterin gps(var mıydı bu helikopterde, bilmiyorum.) ve altimetresine. peki ne zaman çalışıyor? helikopterde bulunan kişiler dışarıdan cep telefonuyla arandığında. ama öyle bir kere değil, ısrarla ve sürekli arayıp arayıp kapatarak.(madem henüz düşmemişti helikopter, helikopterdekiler arandıklarında çağrıyı görmüş olmalılar, reddediyorlar mıydı da seri şekilde tekrar aranıyorlardı? yok ntv'den sürekli bir kez çaldırıp kapatıyorlardı herhalde, malum, sinyal gönderiyor)ve gündüz uçuşu yapan helikopterin, pilotun görüş mesafesinin düştüğü bir yerlerdeyken altimetre ve gps sistemi bozularak düşmesi umuluyor. yahu adam gün ışığında uçuş yapıyor, belki de görüş mesafesi hiç azalmaz ve bu elektronik sistemlerin bozulması uçuş güvenliğini hiç tehlikeye sokmaya da bilirdi. kaldı ki, bu şartların gerçekleştiği ortamda bulundukları sırada telefon çekmiyor(sinyal yok babında) da olabilirdi. bir suikast bu kadar ihtimale, şansa bırakılır mı? buyrun size eşref bitlis, suikast böyle olur. yok çip cep telefonu sinyaliyle etkileşime giriyormuş da, o da boza boza sadece altimetre ve gps'i bozuyormuş da, o sırada görüş mesafesi de düşük olduğundan allahıma bin şükür, cep telefonları da kapsama alanında allahtan, bu kadar uğraşı boşa gitmiyor, suikast gerçekleşiyor. sabotaj yoluyla suikast var ise dahi bu hadisede, bu şekilde değildir, olmaz, olamaz, olabilemez.

    en azından şu kadarcık soru gelmemiştir haberi yapanların ve savunanların aklına:

    bu çip eğer ki yakınında cep telefonu çalışması sayesinde harekete geçiyorsa dendiği gibi, bu adamlar normal şartlarda telefonla konuşmuyorlar veya hiç aranmıyorlar mı, illa çipin devreye girmesi için ntv' nin araması gerekiyor?

    bu çip bu kadar dandik mi ki devreye girmesi için 139 kere arama yapılması gerekiyor? doğru ya, elektromanyetik fırtına oluyor çaldırıp kapatınca.

    helikoptere çip takacak kadar teknik imkanı ve tabi ki helikoptere ulaşma imkanı olan bir insan/ekip/örgüt, bu helikopterin düşmesi için iz bırakmayan ve allaha emanet olmayan, bildiğin garanti olan başka bir yol bulamaz mıydı? hiç olmadı o ne idüğü belirsiz çip zaman ayarlı olabilirdi, en basitinden.

    cep telefonunun oluşturduğu dalgaların çok kısa mesafede biraz etkili olmakla beraber, etki alanının ne kadar az olduğunu bilmiyor musunuz? (bkz: #17081902)

    mantık yürüterek ve bilinmeyen konularda ismi gizli kofti mühendisler yerine biraz bilgili birilerine sorsalar yapmayacakları bir haberi yapmış durumdalar. tükürdüklerini yalamamak için de ne diyeceklerini şaşırmış durumdalar ki bu halleriyle yazdıkları da zaten her zaman yazdıklarıyla aynı ayarda, kalitede.
  • epey heyecanla ve art niyetle haber yapmışlar.

    ntv santralinden helikoptere gerçekleştirilen çağrılar gerçekten de kaza öncesi gerçekleşmiş olsa bile şurayı kaçırıyorlar:

    helikopter donanımının cep telefonu çağrıları sonucu bozulması ve akabinde helikopterin düşmesi, o telefonu defalarca arayanların değil, helikopteri üreten firmanın suçudur. ya ne kadar telefon gelirse gelsin bozulmayacak düzenek koymalı ya da helikopterde cep telefonu kullanımını tümden yasaklamalıdır (mesela cep telefonu sinyallerini iptal eden cihaz gibi).

    muhsin yazıcıoğlu’nun helikopterde cep telefonu ile görüştüğünü görüyoruz.

    http://www.youtube.com/watch?v=mw1r2kaqypm

    demek ki helikopterde cep telefonu kullanımı yasak değil. eğer cep telefonu kullanımı yasaksa bu da helikopterde telefonunu kapatmayanların suçlu olduğunu gösterir.

    bugün ntv'nin açıklamasından öğrendiğimiz üzre, çağrılar kaza sonrası gerçekleştiği için “defalarca aranma/cep telefonu sinyalleri sebebi ile düşüş” yani cep telefonu - helikopter ilişkisi söz konusu değil.

    bakalım taraf çağrıların gmt * + 2 saatlik zaman dilimine göre gerçekleştiğini kanıtlayabilecek mi? (hiç öyle görünmüyor). eğer kanıtlayamazsa ntv’yi ve mirgün cabas’ı kolayca manipüle edilebilecek kitlelere hedef göstererek medya terörü estirmesinin utancı yayın hayatı boyunca ona yeter.
  • gazetecilik ne degildire ornek gazetelerden biridir.

    simdi belli bir siyasi gorusu, cizgisi olmasi benim de bu fikirlere karsi olmam degil bu gazeteyle olan problemim. oyle olsa liste uzun, taraf gibi tonla gazete mevcut. hali hazirda turkiye'deki gazetelerin ne kadar icler acisi bir halde oldugu kabak gibi ortada zaten. o yuzden, flas flas flas, seksi fotoraflari icin tiklayin gazeteciligi gibi icerige yonelik degil de, misyonuna iliskin iki kelam edip kacacam. soyleyeceklerim yeni degil, daha guzel anlatilmis entryler bol cok sukur ama iste insan soylemeyince rahatlamiyor.

    bu gazete ciktigindan beri turkiye'de gercek bir demokrasi yerlesmesi icin tabularin yikilmasi, dokunulmazlara dokunulmasi gerektigi iddiasiyla bircok insani pesine takti. tsk'da dahil buraya kadar prensipte mutabikim. ama arkadas, sen iktidar partisi mensuplarinin, cok degil on sene onceki soylemlerine, polis ve yargidaki kadrolasmalarina, parti ici muhalefete ya da genel olarak medya, vatandas muhalefetine olan tavrina bakip kaygilanmiyorsan, demokrasinin onundeki engel olarak tsk'yi belleyip baska birseye muhalefet etmiyorsan su nacizane soruyu sorarim sana: demokrasi tanimin nedir, gercekten neyin pesindesin?
  • yarın ntv'den özür dileyecek imiş. özürü de yıldıray oğur yazmış. bu özensizliğin, sorumsuzluğun telafisi yok ama taraf'tan da bu beklenirdi.

    (bkz: http://twitter.com/yildarado)
  • yarin ntv'den mansetten ozur dileyecek gazetedir. bu hareketi gecmiste yaptigi bir cok sey gibi ilk olacaktir turk medyasi icin. ote yandan yaptiklari bu berbat haber yuzunden ozur dilemeleri degerlerinden bir sey goturmemistir. bilakis gecmiste yaptigi ve bundan sonra yapacaklari haberlerin degeri artti. anlayana...
  • yöneticileri arasında bir tane bile gazetecinin olmamasının sonuçlarını sonunda herkesin fark ettiği (!) gazete. muhabirleri ve editörlerini tenzih ederim, ancak altan beyin, yasemin hanımın ve diğer ağır toplarının hiçbir şekilde gazetecilik nedir, haber nedir, haber nasıl yapılır, haber nasıl savunulur, haber nasıl araştırılır gibi konulardan zerre haberi olmadığı ntv'yi konu (ya da hedef) alan haberleriyle gün yüzüne çıktı.

    o değil de, neden ntv?? neden doğuş grubu?? çıkar altından bir ihale neyin. du bakalım.
  • özür dilemesi filan hep güzel şeyler tabii ama yasemin çongar'ın ntv yayınındaki o kendinden emin halleri, o iddialı sözleri, o "haberimizden şüphemiz yok, belgelere dayanıyor zira" tavırları ne olacak, merak ediyorum!? hayır daha saat farkını hesap etmemişsin ya hu.. çıkıp okkalı okkalı laflar etmeye gerek var mıydı?

    neyse, son olarak şunu haykırmak istiyorum;

    (bkz: kontör at sevgilim)

    * çaldırıp kapatmalık olsun, o da yeter.
  • özür dilemesi, bir lütuf değil elzemdir. ntv ve mirgün cabas'ı haksız şekilde hedef tahtasına oturtmasının ardından ne olacaktı?
    taraf, bir kurumu ve çalışanını "helikopterdeki cep telefonunu /şüpheli şekilde/ defalarca arayarak helikopterin manyetik aksamını bozup düşürmek" le, yani insan öldürmekle suçladı.

    bu haberle gaza gelen bir alperen ocakları üyesi/üyeleri, dün sabah taraf'taki haberi gördükten sonra detayları öğrenmeden aynı gün, mirgün cabas'a saldırı düzenleyip öldürseydi? olmayacak şey mi sanki?
  • isterse bütün sayfalarını özürlerle kaplasın hiç bir işe yarayacağını düşünmediğim gazete.. evet, cesur haberleri, son yılların en keyifli manşetlerinden birine (işine bak general) imza atmış olsalar bile, gazetecilik etiğini ve ahlakını tamamen kaybettiklerini düşünüyorum bu haber ile.. sadece bir haber ile ben bunu düşünüyorum..

    hiç kimse mi böylesine büyük bir iddiayı ortaya koyarken "dur hele neymiş ki bu, bakalım bir" demedi? nasıl oluyor anlamıyorum? nasıl oluyor da kimse detaylarını düşünmüyor haberin/iddianın? "aha belge bulduk, tamamdır" demek yeterli midir?

    illa ki bir şeyin kötü ve çirkin olması için art niyet olması gerekmiyor.. hani ben sanmıyorum ki taraf gazetesi bunu bile isteye yapmış olsun.. art niyetsiz ama herhalde yapılabilecek en boktan şeyi yapmıştır taraf gazetesi.. üstüne dünkü baskıdan sora bugün de aynı tavrı sürdürmüştür.. hatta ki ahmet altan "acaba ntv helikopterin düşeceğini önceden biliyor muydu?" gibisinden bir soru soruyor yazısının sonunda.. ya hu nasıl olur? bakkaldan çalınan bir ekmek haberi değil ki! sen kalk koskoca bir televizyon kanalını cinayete ortak olmakla, hatta hızını alamayarak önceden bilmekle itham et.. olacak gibi değil..

    bir özürle, bin özürle affedilecek bir şey değil.. yukarılarda bir entiride tabudeviren şeyi sormuş "ya bu alperenler dün mesela gidip mirgün cabas'ı öldürselerdi?" diye.. bu olmamışsa bile, taraf bunun da vebali altındadır.. yazık!!

    hadi madem son noktayı da kendileri gibi verelim; "işini düzgün yap taraf"
  • yakında telefonları sık sık çalmaya başlarsa, bence korkmalılar. neticede kavgalı oldukları kurum ntv. santralleri var lan adamların.
1732 entry daha
hesabın var mı? giriş yap