• altay ile beşiktaş arasında bu akşam oynanacak jübile macı ile 2 yıl önce bıraktığı futbol hayatına güzel bir nokta koyacak emektar altay kaptanı, mükemmel insan.
  • altay formasını seneler boyu hakkıyla taşımış, bıraktım ekşi sözlüğü, dışarıda futbol camiasında da hakkı verilememiş efsane altay kaptanı.

    1991 yılında kapısından girdiği altay'la hem başarılar hem de başarısızlıklar yaşamış, gelenlerle gidenlerin yanında o her zaman altay kaptanı tahir olarak kaldı. jubilesini futbolu bıraktıktan yaklaşık iki sene sonra yapabilmişti.
    bugun altay denince hala akla ilk gelen ve hatırlanan isimlerden olmasını iyi futbolu yanında efendi ve iyi insan oluşu da sebeptir.

    izmir'den maç yayını yapılırken bağlanılan murat ünlü sayesinde de bir dönem futbolla evlenenlerin kalbinde unutulmaz olmuştu.

    ''mikrofonlarımız izmir alsancak stadyumunda ve karşınızda murat ünlü...''

    -...altay atağı tehlikeli, serkan dökme pasını aktardı sağ tarafa, karşı kapalı tribünlerin rakip yarı alanına bakan diliminden etkili geldi altay, sağ taraftan tahir'in ortasına kadri'nin kafa vuruşu yaaaaandaaaaaan dışşarrrdaaaaaaaaaaaaaaa.....
  • efendi kaptan tahir'in jubilesinde beşiktaş ve altay siyah - beyaz olarak alsancak stadyumunda karşılaştı ve maç tüm jübilelerde olması gerektiği gibi 1-1 sona erdi. tabi tahir maçın 15. dakikasında omuzlara alındı ve oyundan çıktı.
    tahir oyundan çıkarken çocuk gibi omuzlardan inmek istemedi ve bi oraya bi buraya gezdi.

    adı altay ile mecburen özdeşleşen kaleci altay isminden dolayı mecburen bu jubileye davet edildi. altay yönetimi zararı tanzim etmek için tahir'i omuzlara alma görevini altay'a ihale etmişti
  • ayrıca lakabı ''baba'' dır altay'da. hala öyledir sanırım.
  • futbolun sadece yetenek demek olmadığını herkese göstermiş olan, ezeli rakip kaptanıdır. sadece altay için değil, izmir futbolu için de çok önemli bir isimdir tahir. bugün bir karşıyakalı da bir göztepeli de öykünür tahir'in amatör ruhuna. çünkü 2002’de tarihinin en karanlık günlerini yaşayan altay'a o sahip çıkmıştır. 2002 yazında altay yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için bir türlü kongresini toplayamaz. ne yönetime talip bir kimse vardır ne de divana. koskoca kulüp tasfiyenin eşiğine gelmiştir.

    kongre günü gelip çattığında ortada yeterli çoğunluk yoktur. sonunda ne oldu? kongre için gelmiş olan kişiler zorunlu olarak aday yapıldı ve göstermelik kongre yapılmış oldu. aynı esnada kulübün teknik direktörü yoktu. yardımcı antrenörü yoktu. masörü yoktu. yoktu oğlu yoktu. maaşlarını alamayan çalışanlar kulübü terk etmişti.

    kulüp kapanmasın diye, kongrede yönetici olanlar ise haklı olarak fiilen hiçbir görev yapmıyorlardı. zaten çoğu yaşını başını almış, emekli insanlardı. külübü kapanmaktan kurtarmışlardı onlar ve hepsi buydu.

    işte tahir o gün ortaya çıktı. "kaptanlığın ne önemi var ki ya?", "kaptan ne abi alex bal gibi kaptan olur!", "alex değil delgado daha kral olur!", "lincoln, lincoooollln kaptan!" diyenlere kaptanlığın rolünü gösterdi tahir. takım arkadaşlarını topladı. bunu yaparken hiç zorlanmadı doğal olarak zira koskoca altay'ın kadrosunda sadece 13 topçu kalmıştı. diğerleri haklı olarak para kazanabilecekleri kulüpleri tercih etmişlerdi.

    tahir ne olursa olsun idman yapmak zorunda olduklarını, başlayacak olan lige hazırlanmak zorunda olduklarını söyledi. yüreklendirdi arkadaşlarını. sonunda kamp yapmaya karar verdiler. teknik direktörsüz, masörsüz, top toplayıcısız, yöneticisiz, 11'e 11 maç bile yapamayacak sayılarıyla kamp yapacaklardı. otel baktılar ama otelde kalamazlardı. ödemiş'te ucuz bir pansiyon buldular. tahir’in süt ve süt mamulleri satan dükkanından getirilen kahvaltılıklarıyla, bir yerlerden buldukları çalışma programıyla, tek başlarına antrenman yaptılar. tüm gelirlerine temlik konulan altay'dan metelik alamadılar. hatta lisanslarını alabilmeleri için federasyona yatırılması gereken parayı bile zar zor kendileri ödediler.

    bu şekilde sezona başlayan altay, tahmin edileceği üzere sezon sonunda küme düşüyordu. ama dikkat, son haftaya son üçün içinde girmeden, son hafta berabere kaldığı için düşüyor yani 34 maç 90 dakika boyunca mücadelesini sürdürüyor ve tam tamına 35 puan topluyordu.

    işte sırf bu yüzden tahir, benim gibi bir karşıyakalı'ya paris komünü'nü anımsatmıştır hep. gode cengiz gibi unutulmayacaktır o da.
  • 12 yil boyunca altay formasi giymis, altay'in eski kaptani, yeni teknik direktoru.

    bugunku karsiyaka altay maciyla*, altay teknik direktoru olarak ilk macina cikacak.
  • 17 yaş altı milli takım teknik direktörlüğünü yürüten abdullah ercan'ın yeni yardımcısı olmuştur. aynı zamanda 19 yaş milli takım antrenörlüğü görevinde de bulunacaktır.
  • dümeninde abdullah ercan'ın bulunduğu gaziantepspor'un yeni yardımcı hocalarından oldu.
  • sinan kaloglu nun beraber oynadigi gelmis gecmis en iyi onbirde , sol bek mevkiinde yer verdigi guzel insan , guzel sol bek.
  • emre belözoğlu'nun önerisiyle ismi gündeme gelen, muhtemelen emre'den başka kulüpte kimsenin de tanımadığı muhtemel yeni teknik direktör.
hesabın var mı? giriş yap