30 entry daha
  • ilkokul 5. sınıftaydım ve kısa zaman sonra ortaokula başlayacağımdan oradaki öğrencileri keserdim inceden. nedense benden üst sınıfta okuyan ablaları kendime yakıştırırdım ya neyse...

    üzerlerinde gömlek, kravat, ceket ve en önemlisi bond çanta ile okula giden ortaokullu abileri görünce ne mühim ne zor dersler görüyor acaba bu beyefendiler diye düşünürdüm ve rüyalarıma girerdi. sonra anladık tabi, sadece dekor ve kostümler değişiyormuş film yine aynı film...
  • üniversiteyi bir yıl uzattım diye babam harçlığımı kesmişti. ankarada 2 yada 3 tane bilgisayar firması vardı ve ben birinde bütün bir yaz çalışıp pc imal etmeyi ögrenmiştim. bilgisayarı görenin mertek sanıdığı yıllardı ve ben 80286 lar toplayarak harçlığımı çıkarıyorum. hatta o paralarla ilk motorsikletimi bile almıstım. ide drivelar yeni icat olmustu da mfm driveları low-level formatlamak dan yeni kurtulmuştuk. aynı zamanda odtu bahar festivali dahil bütün üniversitelere konserler vermeye gidiyorduk ki heavy metal dinleyicisi bir avuç insandı. yine uzun saçlarla gezip gittiğimiz her yerde laf işitip dayak yemenin ucundan dönmekle meşgulduk. (ki siz sonrasında sayemizde rahat rahat uzun saçlarla gezebilesiniz diye) odtu fantasy role playing & science fiction topluluğunu kurabilmek için götümüzü yırtıyor, tüzün denliye frpnin ne olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. (o sene anlatamadık maalesef, ondan sonraki sene ben mezun oldum da topluluk anca kuruldu) . bir yandan da millete d&d nedir onu öğretiyorduk. tayfayla sabahlara kadar briç oynayıp memleketi kurtarıyor, yada bilim kurgu kitapları üzerine tartışıyorduk. ooof ki off ne kraldık 20 yıl önce...

    odtü ne kadar güzel bir yerdi o zaman, daha tikky lik de icat olmamıstı, bilkent açılalı bir kaç yıl olmuş tikky lerin atası olan ciks ler oralarda ikamet eder odtüden içeri bile giremezlerdi. öğrencilerde şimdiki gibi amacsız tatminsiz bomboş beleş adamlar değillerdi. arkadaşlık dostluk bambaşkaydı. ilişkiler sanal ortamlar üzerinden yaşanmazdı. internet yoktu cep telefonu yoktu ilişkiler ulu orta yaşanıp da ortalığa saçılmazdı. hayatta elde edilen her şeyin bir anlamı vardı o zaman.
  • bildiğin denyoydum. ne de güzeldi denyo olmak. 20 sene sonra yine olurum belki.
  • ölmek istiyordum.

    (bkz: babanın ölmesi)
  • kaptanın seyir defterine ek:
    - çocukluğumun geçtiği üsküdar'dan sonraki 20 yıl boyunca hiç bir zaman ısınamayacağım kadıköy'e taşındım.
    - arada sokağa çıkıyorum ama futbol oynayamıyorum. "hep kaleci yapıyolar mk..."
    - köpekler gibi inekleyerek türkiye bilmemkaçıncısı olarak iel'e girmeyi başardım, üstelik girmeme izin veren kişiler aynı kapıdan dışarı çıkmama izin vermiyorlardı.
    - stresten gastroduodenit oldum.
    - anadolu liseleri denemeler iyi gelince ödül olarak birkaç defa fame city'e, birkaç defa lunaparka ve muhtelif defalar kristal büfe'ye götürüldüm.
    - ataricide tipine uyuz olduğum bir çocukla birbirimize girdik. 15 dk sonra abisiyle geri geldi. arka kapıdan tüydüm. (daha sonra street fighter oynamak için başka yerler buldum)
    - yazın basket okulunda (taçspor) muhabbet ettiğim bir çocuk abisinin 'ayran madeni'* ve ozi* adında birilerinin hayranı olduğundan bahsetti. ben inatla rain man, ghostbusters ve batman* soundtracklerini dinlemeye devam ettim.
    - alanya'da tatildeyken roger milla'nın meşhur golünü seyrettim.
    - ama futbol oynayamıyorum. ühü.
    - karne hediyesi olarak c64 beklerken amiga 500 ve 1084 monitör alındı. bir taşla iki kuş.
    - arkadaşların bozulan walkmanlerini tamir etmeye başladım.
    - mcdonalds'ın nasıl bir yer olduğunu o yaşta anlamaya başladım. yeni favorilerim kadıköy'de wendy's, istiklal'de wimpy...
    - wimpy'de tilt manyağı oldum. mekanın rekorunu kırdım.
    - fırt'taki yaramazof kardeşler karikatürüne hayvanlar gibi güldüm. stero seyfi'deki klober'in fanıyım. ( http://www.mizahvecizgi.com/…hanalev_steroseyfi.jpg ) diğer rol modelim ise zalak mahmut'taki eko.
    - hayalet avcıları 2 diye bir filme gittim. vigo denen şerefsiz senelerce rüyama girdi.
    - geleceğe dönüş 3 diye başka bir filme girdim. mükemmeldi.
    - futbol oynayamıyorum (demiş miydim?)
    - fkm iğrenç bir yer.
    - lazerion, clementine, thundercats...
    - inekliyoruz ya, günlük 45 dakika tv seyretme hakkım var. zaten kısıtlı zaman varken bir de thundercats'in en güzel yerinde kuveyt'e scud füzesi atarak star'ın canlı yayına geçmesine neden olan saddam'a çok kızgınım.
    - futbol oynayamıyorum. beni bmx paklar.
    - bu 64ler de iyi dergiymiş. şu mac adventure'ı yazan adamı bir daha okusam mı acaba?
    - sınıftaki herkes gibi ben de çocuk kalbi'ni okudum.
    - arada çerez niyetine macera tüneli serisini, pıtırcık* ve enid blyton'dan birkaç şey okudum.
    - red kit, asterix, sipru ve tenten'in hastasıyım.
    - arkadaşın tees elektronik setinde birkaç parçayı patlattım. en ağırbaşlı arkadaşım olması muhtemel bir faciayı önledi.
    - favori oyunlarım midnight resistance, pit stop, kick off, emlyn hughes... kafa daha strateji'ye, frp'ye basmıyor tabi.
  • 8 yaşımdaydım ve babam beni bi bakkala çırak olarak vermişti. patronla abisi dövüyolardı beni ibneler. dövdüklerini belli etmemek için babam gelince kola falan veriyorlardı. kolayı da babama veriyorlardı. ben de peynirlerini yiyodum. gece gece duygularım kabardı; puşt bakkal, göt bakkal...
  • sanırım annemin ve babamın aklında fikir aşamasındaydım.belki de hayalleriydim, bilinmez.
235 entry daha
hesabın var mı? giriş yap