• 1969 yılında kahramanmaraşta doğdu. açıköğretim fakültesi işletme bölümünde okudu. yazı hayatına çocuklarına anlattığı masalları yazarak başladı. ilk kitabı "bana bir masal anlat" 2001 yılında yayınlandı. hikaye kitaplarıyla 2002 yılında ödül aldı.
    üç çocuk annesi ve istanbulda yaşıyor.

    http://www.semamarasli.com/

    yayınlanmış eserleri:
    bana bir masal anlat (erdem)
    şimdi masal zamanı (epsilon)
    okulda tuzak (epsilon)
    eşimin yok eşi (populer)
    evliliği pekmez sandım (selis)
  • haber 7'de çıkan harika yazısını büyük bir keyifle okudum. son dönemde bir hayli çoğalan islam dininin hükümlerinden şikayetçi çakma feminist islamcı ablalara şahane bir ayar olmuş. sema hanım demiş ki; titreyin ve kendinize dönün, seküler mukallitliği yapmayın.

    sonuna kadar katılıyoruz yaa...
  • 21. yüzyıl insanlarından üzücü bir örnek.
    http://www.haber7.com/…-yonetici-ve-koruyucudur.php
  • kendisine kadin dusmani diyenlere icerlemis, kendisini elestirenlere catlak sesler demis, akabinde kadinlarin elestiriyi kaldiramadiklarini soylemis kadın(!) yazar. pek dogru soylemissin, elestiri kaldiramayan kadinlara iyi bir orneksin sema marasli. yazilarin o denli tek tarafa yuklenir sekilde ki, her paragrafinda hayrete dusuyor insan, bir kadin nasil kadinlara bu kadar yuklenir, nasil erkekleri bu kadar kayirir. kendini evlilikten sorumlu bakan filan zannediyorsun ancak, evlilik hayati, insan iliskileri, kaliplara oturtulamayacak kadar cok degiskenlere sahip. ha tabii dersen ki sen koru korune, kadin her kosulda esine itaat edicek, konu ne olursa olsun, esi ona nasil davranirsa davransin, onlar sizin efendinizdir dersen, icerlemissin bu benzetmeye ancak, bunun sonucunda sadece koyun gibi kadinlar olusur toplumda. sunu da unutuyorsun ki, allah kadinlari erkeklere emanet etmis, onlara ziynetleri gibi, kiymetlileri gibi bakmalarini emrermistir. yani erkek kadina kadin gibi davrandigi vakit, sonrasinda saygi sevgi de pesinden gelir. illa bi taraf once davransin demiyorum. ben evliligimde o dengeyi kurdum cok sukur, ama bir kadin yazarin, 'kadinlar inatcidir, kadinlar soyle kotudur, kadinlar boyle rezildir, kadin itaat edicek, erkek onun efendisidir, hep sorunlar kadinlar yuzunden cikiyor' seklinde yazi dizisi yazmasini kaldiramiyorum. iliskilerde kadina ne kadar is dusuyorsa, erkege de bi o kadar is dusuyor. erkek hos tutulmasi gereken bir varlik, kadin da onun hizmetkari degil, olmamali en azindan. kendisine akil fikir, objektif bakma yetisi diliyorum.
  • tipki sibel üresin gibi, muhafazakarlarin karilarini, kizlarini pusturma amaci ile görevlendirilmis kalemsörlerdendir.

    malum gericiler maddi olarak güclendikce karilari, kizlari günlük hayata daha bir adapte oldu. artik bu hanimlari her mahallede, is yerlerinde, üniversitelerde görebiliyoruz. her ne kadar muhafazakar tarzda yetistirilmis olsalar da bu kadinlar hayatta aktif rol aldikca erkeklerle hakca esit olduklarini fark ediyorlar. bu durum tabi ki 2.,3. kariyi almaya yeltenen gerici abilerimizin isine gelmiyor. tahminimce bu yüzden bu yazarimsilari ortaya cikariyorlar ki, kendi cevrelerindeki kadinlarin gözleri acilmasin, haklarini aramasinlar.

    ben yine de bu adamlar ne kadar ugrasirlarsa ugrassinlar, ne kadar kendi cinsine ihanet etmekte sakinca görmeyen kadin kalemsörler bulurlarsa bulsunlar, mutaasip cevrelerdeki hemcinslerimin de yakin zamanda yumruklarini masaya vuracaklarina gönülden inaniyorum.
  • çok eğlenceli lan bu kadını okumak. ufkumu genişletti. işte aradığım kadın bu dedim. kadın hakkı yoktur çünkü hakkı erkek ismidir esprisini yapmasını bekledim yazının sonuna kadar. ama olsun. o kadar kusur kadı kızında da olur.

    edit: şimdi geriye doğru bir kaç yazısını daha okudum. daha bir taptım kendisine. o ne güzel ifadeler, ne güzel anlatımlar öyle. kadın haketmese dayak yemez diye açık açık söyleyebilecek kadar yürekli, kadın cinayetlerinde erkeği temize çıkarabilecek kadar adaletperver.

    şimdilik sadece yazılarından biliyor ve seviyoruz kendisini. acaba diğer meziyetleri nasıldır eşine merak etmiyor değiliz doğrusu. ayrıca evli mi acaba? ah o mübarek erkek, elindeki cevherin değerini biliyor mudur ki?
  • "ailede bir liderlik olmalı mıdır?" gibi fantastik bir soruyla beni benden almıştır.

    benim ailem eşim ve benden oluşuyor. şimdi "lider benim lan" desem neye yarar? iki kişiyiz lan. neyin liderliğini yapıyoruz? cengiz han mıyım la ben? robert the bruce muyum? normandiya dükü müyüm? ne lideri? neyin lideri?

    liderlik bir grubun çıkar ortaklığının sonucunda oluşuyor. en başta aile böyle bir kavram değil ki. iki insan ve olursa çocuklarıyla birlikte yaşıyorlar işte. akşam ne yemek yiyelim, nerede tatile çıkalım gibi ıvır zıvır konuları geçersek en ciddi mevzular maddi yatırımlar oluyor. onlar da hayat şartları gereği ortaklaşa alınıyor artık. en mantıklısına birlikte karar veriliyor genelde.
  • bu kadının yazdıklarını okuyunca, eve gittiğinde "nasıl kocacım/liderim/efendim tam da senin istediğin gibi yazmış mıyım?" deyip melül bakışlarla kocasının ayaklarının dibinde duran bir kadın canlanıyor gözümde.

    gel gör ki hiç öyle olduğunu sanmıyorum.

    laflara bak şimdi.

    "cinsiyet rollerimizden kurtulmak için insanlık edebiyatı yapmayalım. kısacası kadın ve erkek insan olarak eşitiz; ama aile içindeki rollerimiz bakımından eşit değiliz. evde söz hakkı üstünlüğü erkeğindir ve evin reisi erkektir. dinimiz bize bunu söylüyor. kadın ve aile ile ilgili sorunların çoğu, ataerkil olduğumuz için değil, bizi yıkmak için, toplumu zorla anaerkil yapmaya çalışanların tuzaklarına düşenlerin çıkardığı sorunlardır."

    şimdi evde söz hakkı üstünlüğü erkeğin diye, evde yatıp karısını canının son damlasına kadar çalışmaya gönderen, istediği kadar para getirmedi dive öldüresiye döven, karısını pazarlayan peşkeş çeken buna benzer bir sürü şeytani şey yapan erkeğe tepki göstermek de topluma zorla anaerkil yapmaya çalışarak tuzağa düşürmektir değil mi canım? öpüyorum yanaklarından.
hesabın var mı? giriş yap