• 10 yaşında nemeçek olmak isteyen çocukların yirmibeşine geldiklerinde olmak isteyecekleri incelik abidesi, sır küpü sabahattin ali karakteri. insana kürk mantolu madonnayı defalarca okuma isteği veren insan.
  • 10 yaşında nemeçek olmak isteyenlerin yirmisine geldiklerinde oldukları sabahattin ali karakteri. olmayın böyle biri. kimse olmasın. adam* size sonunuzu gösteriyor işte açık açık. niye olmak isteyesiniz ki? piyango çekildikten sonra kaybeden bilete para vermek bu. yine adamın dediği gibi sadece bir kere oynanan bir kumarda bile bile kaybetmek sonra . öldükten sonra ya da hikayesi anlatıldığında aşık olunacak ama o hayaline aşık olan kişilerin yanına gerçekten gittiğinde hiçbirinin aşık olmayacağı kişi olmayı seçmek gibi bir şey. soyutta çoğaldıkça somutta sıfırlanmak bir de. hep böyle şeyler işte. siz en iyisi raif efendi gibi olmayın. inanın hiç iyi bir şey değil bu.

    ayrıca konuyla alakalı olarak: (bkz: #6470674)
  • eğer raif efendinin hikayesi bir trajedi ise, bu en hüzünlüsü olmalı...
  • neden yaşıyorum sorusunu kendisine sormayı bırakmış ve hayatı önemsemez bir tavırla sade yaşamına devam eden bir aşk adamı. yaşarken ölenlerden, ölmeden ölenlerden yani. çok acı çekmiş, çok şey görmüş, öyle ki artık hayattaki hiçbir şey kendisine ilginç, sıradışı, güzel gelmiyor. gerçek aşkı kısa bir dönem de olsa yakaladığı için mutlu ve sakin bir hayat yaşıyor, buna yaşamak denirse..

    çok fazla raif efendi var bu hayatta, üstelik onlar için yapabileceğimiz bir şey yok, kendimiz için olmadığı gibi.
  • okurken kitabın içine girip şöyle bir tutup sarsmak istenilen karakter. ne yapiyosun abi kendine allasen demek istedim ben. o kadar gerçek.
  • -hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim.

    kaybedendir.
  • en azindan obur tarafta askina kavusmus olmasini diledigimiz duygu adami.
  • ivan turgenyev, theodor storm ve jacop wassermann (hiç öpülmemiş ağız) okuyan, inanılan adam!
  • asla ve asla tutunamayanlar'ın kralı selim ile kıyaslanmaması gereken roman kahramanı. selim, içinde tutunma isteği barındırdığı hâlde bunu başaramamıştır. oysa raif efendi, içinde tutunma isteği de barındırmamakta, adeta tutunmamaktadır.

    ancak iki kahramanın buluştuğu bir nokta varsa, selim'in intihar etmeyi kafasına koyduğu andan sonraki halet-i ruhiyesi ile, raif efendi'nin maria'dan haber alamadığı ilk günden sonraki halet-i ruhiyesi birbirine mütevazidir.

    raif efendi, maria'sını hayatının merkezine oturtmuşsa da, selim günseli'ye karşı aynı nezâketi gösterememiş, tek başına tutunamamayı yeğlemiştir, tabiri caizse. ve raif'in maria ile geçirdiği gün ve gecelerini gözlemledikten sonra onu nitelemek için kullanılabilecek tek bir kelime vardır: naif...
hesabın var mı? giriş yap