• mühendislerin piyasa şartları ve mesleki uzmanlaşma süreci nedeniyle "projeci" ve "uygulamacı" olarak iki ana kola ayrılmalarının sonucu ortaya çıkan kavram.
    netice, tasarladığı ya da hesapladığı şeyin nasıl inşa / imal edileceğini bilmeyen bir takım üreticiler. aynı departmanlaşma mimarlık alanında da var, uygulamacıları tasarımdan uzaklaştıran bir ayrım.
  • proje bazlı çalışan mühendisler.
  • ayrıca anlamsız bir soz obegi. nasil yani, uretimde calisan muhendis projenin disinda mi yani ya da projeyle alakasi mi olmuyo.
  • fizibilite, zaman&kaynak planlamasi, finansman, maliyet muhasebesi, pert-cpm, microsoft project gibi konularla(ve araçlarla) pek bi alakası olan kişi.
  • proje yöneticiliğine atlamadan önce bir süre sürdürülmesi gereken, projenin teknik veya uygulamaya yönelik her alanında söz sahibi olan fakat son söz hakkına sahip olmadığından siklenmeyen kişidir. genelde sahada yer alan kişiler tarafından da sevilmezler. (onlara göre tüm aksiyon sahadadır ve masa başında halledilecek şeyler herkes tarafından yürütülebilir) proje mühendisi, projenin sıkıştığını anda saha mühendisi olarak da görevlendirildiğinden; hem planlama hem de saha uygulamalarına hakim olmaya başladığında; verilmli olmaya başlarlar. üretimde, sahada veya projenin başka bir alanında yaşanan başarısızlıklar, doğrudan proje mühendisine kesildiğinden topun ağzında olan kişilerdir. projeye dahil olan birçok bölüm olması, proje mühendisinin işini zorlaştırmaktan başka işe yaramaz. her bir bölümden gelen bilgiler ışında adam gibi bir planlama yapmak için kendilerini kasarken; bölümler arası kavgaların odak noktasında bulunan günah keçileridir onlar. başkasına bok atma şansları olmadığı gibi, sürekli kara sürülen tiplerdir de. başarıyı da proje yöneticisi üstleneceğinden, kendisine kalan sadece işine karşı duyduğu sevgidir. zaten bu sevgi ve tatmin duygusu olmasa, bir gün bile çekilmeyecek pozisyonlardandır.
  • (bkz: statiker)
  • başladığım iş hayatında, bir mühendis olarak yapılacak doğru bir tercihtir. hep masa başı olsun şartı getirmiyorum, lakin çalışma hayatı proje bazlı olmak zorundadır.. iki proje arasındaki süre de en az altı ay olmalıdır.. iki üç sene çalışıp da sekiz on ay tatil yapmak, para bitince yeni bir projeye başlamak lazımdır.

    evet, çalıştığım sekizinci ay ve ben bunu bu aşamada böyle görmekteyim.

    edit: oha madida. insan proje bulucam deyip de gidip beş sene sürecek rafineri projesi bulur mu çalışmak için.. buluyor demek.
  • dramatik meslek.
    bir yapının inşaası tamamlandıktan sonra, işi yaptıran idare hemen en büyük payı kendine çıkarır, "ne iş yaptım ama" der. yüklenici firma, yani işin taahhütünü alan altta kalmaz bir yandan paraları sayarken, "çok güzel oldu bu ya" diye izler eserini, binanın şantiyesinde çalışan mühendisler etrafa caka satar "bu inşaatı ben yaptım" diye...

    proje mühendisi ise bilir ki, o işi o yapmıştır, içindeki donatı miktarını, çelik profillerin kesitlerini, birleşim bölgelerindeki bulon sayılarını vs. herşeyi o yapmıştır, ama bunu kimseye anlatamaz.
  • bir mühendis için en uygun olanıdır. ne üretim mühendisliği ne işletme mühendisliği ne bakım mühendisliği, hepsi dert, hiçbirinin zamanı yok. proje mühendisliğinde olayın tepesindeki grubun içindesin, işletmecinin bakımcının bilmediği konulara hakimsin. masa başında uğraştığın işlerin gerçeğe dönüştüğünü direk sahaya gidip görebilirsin. çok fazla şey öğrenirsin. kısacası, proje mühendisliği iyidir.
hesabın var mı? giriş yap