• yaz tatilinde kuzinlerimi görmek için paris'e gittiğimde türk karması ile fransız karması halı sahada maç yapalım dedik. biz kazanırsak onlar bize baklava alıcak, şayet yenilirsek pasta ikram edicektik. böyle kara kuru bi adam yaklaştı, sakalları ağırmış, boylu poslu, lakosunun yakalarını dikmiş. tam bir piç diyecekken meğersem eric cantona olmasın mı! formundan bişi kaybetmemiş. açık ara kaybettik maalesef...

    pastayı hep beraber yerken politika, hayat ve sinema üzerine konuşma fırsatı bulduk. eric çok samimi bi insan, tam bir centilmen. bize fransız geleneklerini anlattı. onlarda gece 9'dan sonra evin telefonu çalarsa kesin kötü haber gelirmiş. insanlar olur olmadık sebepler için telefonla konuşmazmış gece gece. telefonun sesi acı acı gelirmiş, açmaya çekinirlermiş. bunların hepsi hurafe tabii. inanma dedim. alakası yok ama ben de bizim kadınların yastık altı para fantezisini anlattım. bankaya güvenmez bizim millet, sonracıma faiz günah. hurafe felan da değil yani.

    memlekete döndüm. öyle tv izlerken fark ettim geçenlerde.. eric açıklama yapmış, bankalara para yatırmazsak kapitalizm çökermiş. pehh. sanki kendi buldu. bizzat ben söyledim; kendi icat etmiş gibi caka satıyor. paşam reçeteyi kesmiş kapitalizme, akıl veriyor millete. avrupalı da yeni bişeymiş gibi üstüne atladı olayın... halbuki;

    (bkz: zaten kuran'da yazıyor bunlar)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap