• oruç tutan biri olarak ilk defa bu ramazan ayında ulaştığım eşiktir.. ama eyleme dökecek kadar kara cahil bir insan olmadığımdan henüz kimseyi dövmüş değilim tabi..

    ramazan'ın ilk cumartesi günüydü. oğlumla sinemaya gittim. ona patlamış mısır ve soğuk çay aldım sinemada yemesi için.. girdik, en arkaya oturduk.. filmin başlamasını bekliyoruz.. içeriye üç çocuklu bir aile girdi.. hepsinin elinde bir kova mısır.. sinema boş olduğundan kafalarına göre yer beğenmeye başladı adam ve çocuklar.. ama kadın, ailenin annesi, perdenin önünde durup sinemadan tiksinmiş gibi bir tavırla mısır yemeye başladı.. yaklaşık 5 dakika boyunca aile fertleri yer ararken o sahnenin ortasında aynı ifadeyle ve kıtlıktan çıkmış gibi mısır yemeyi sürdürdü.. sonra ailesinin seçtiği yere geldi ve yine sırtı perdeye dönük bir vaziyette, bu sefer arkada oturan bizlerden tiksinmiş gibi bakarak mısır yemeye devam etti. yerine oturup yer diye bekledim ama o tüm aile fertleri oturduğu halde bizi, arka duvarları, makinistin camını, hoparlörleri inceleyerek aynı tiksinç ifadeyle içerisi kararana kadar mısır yemeyi sürdürdü.. işte o an, benim de aklımdan, oğluma aldığım kutu soğuk çayı hazır henüz açmamışken suratına fırlatmak ve "otursana lan" demek geçti.. ama yapmadım.. yine de bu eşiğe geldim.

    bence, allah'a inanmak zorunda değilsiniz.. inansanız bile islam'a inanmak zorunda değilsiniz.. inansanız bile oruç tutmak zorunda değilsiniz... bununla ilgili hiç bir zorunluluğunuz yok benim gözümde. çünkü beni bir başkasının neye inanıp inanmadığı ilgilendirmiyor.. çünkü ben bir başkasını inandığı ya da inanmadığı değerler yüzünden yargılama hakkına sahip değilim..

    ama eğer insansanız, yaşadığınız toplumun yaygın dini islamsa, ramazan ayında oruç tutanlara bir nebze de olsa saygı duymayı tercih edebilirsiniz... parası olmayan, evsiz, aç bir insanın karşısına geçip ekmek arası döner yemek ne kadar ayıpsa, oruç tutan insanların karşısında umarsızca tıkınmak, benim gözümde o kadar büyük bir ayıptır..

    "bana ne lan? bana mı oruç tutuyorsunuz?" diyebilir bunu yapan insan.. evet bunu demeye de hakkı vardır.. benim gözümde insan değildir bunu yapan.. ama buna hakkı vardır.

    yine de, herkes benim kadar özgürlükçü olmadığından bu eşiğe ulaşan insanların bir kısmı bu eşiği aşmaktadırlar..
  • pasif agresifliğin artık pasif kalamadığı noktadır. biraz da insan doğasıyla ilgilidir. şöyle ki: aç kalan canlı doğası gereği yemek bulmak için güdülenir, bu onu dinç kılar, avcı hisleri ona saldırgan olmasını söyler ki hayatta kalabilsin. oruç tutan birey, yiyeceklere kolayca ulaşılabilen nispi bir bolluk toplumunda milyonlarca yıllık süreçte oluşmuş güdülerine, iman ettiği kavram adına karşı koyar. uğruna doğasına karşı geldiği kutsal kavramın başkası tarafından kendisi kadar umursanmaması onu daha da kızdırır, toplumun çoğunluğunun da bu konuyu tabu kabul etmesinin de verdiği güvenle haksız öfkesi haklılığa dönüşür. tanrılar istemeden bir kurban daha onlara adanmıştır...
  • ''kardeşim sinemada mısır yenmesi kadar doğal bir şey yoktur,eğer bundan da alınıyorsan git bir psikoloğa görün'' dedirtmiştir.

    cidden.kadın'ın iç dünyasında dönenlerden haberin var mı?belki ciddi zor bir şey atlattı kadın.belki biraz önce kocasıyla kavga etti ve patlamış mısıra saldırdı.bunları hiç düşünmüşmüydün?tabii ki hayır.kafanızdaki ''ben oruç tutuyorum,insanlar bana saygı gösterecek,ben onlara değil'' düşüncesini bi silin ondan sonra ''ay ben çok özgürlükçüyüm'' diye dolaşın.sizi ben bilirim,ben haklıyımcı cahiller sizi.

    not : bu entry genel kanıya atfedilmiştir,sadece bir insana değil.
  • varlığından bahsetmenin bile, inanıldığı ve bunun uğruna bir şeyler yapmak zorunda olunduğu düşünülen mitik felsefeyi çürütmeye yardımcı olduğu bir insani zaaf eşiği.
  • normaldir, keza ben sadece ramazanda değil, geri kalan 11 ayda da dövmek istiyorum aga bazı oruç tutmayanları. mesela geçen taksinin biri üzerime doğru sürdü arabayı ana avrat küfür ettim, adam indi arabadan ağzında sigarayla kafa göz daldı dövdü beni. şimdi dövmek istiyorum ama dövemiyorum adam hayvan gibiydi :(
  • "oruç tutan insanın birisini dövme eşiğine gelmesi" olayı zaten ramazan ayının genel problemidir. bunun için karşıdakinin oruç tutana saygısızlık etmesine, önünde yemek yiyip, su içip, sigara püfürdetmesine gerek yok. aç kalan insanın asabileştiği bir fizyolojik gerçek olduğundan oruç tutan birisi herhangi bir kimseye sinirlenebilir ve o kimseyi dövme eşiğine tok bir insandan daha kolay ve hızlı gelebilir. bunun örnekleri için ramazan ayında trafikteki asabiyet oranlarındaki artışı gözlemlemek yeterli olacaktır.

    zaten entyyi açan şahsın da problemi tam olarak kadının mısır yemesi mi, yoksa perdenin önünde durması mı, ya da kendisine, çocuğuna ve etrafa tiksinircesine bakması mı olduğu metinden anlaşılamamaktadır. bunun sebeple de "özgürlükçü" ve fakat asabi kişinin genel olarak açlığın verdiği sinirlilikle kafayı takacak bir şeyler arayışında olduğu izlenimini uyandırmaktadır.

    oruç tutan kişilerin sabah evden çıkarken etrafta oruç tutmayan, (oruç tutan insanların açlığını kafasına takmayan -saygısız veya bildiğin aklı havada-, inadına "oruç tutmamak da bir özgürlüktür" noktasını insanların gözüne sokmak için ramazanda etrafta yiyip içen veya kendisinin özel sebeplerinden dolayı o an yemek/içmek zorunda olabilecek ) insanlarla karşılaşma ihtimalini gözden geçirmesi isabetli olacaktır. "buna sinirlenmemeliyim" diyerek kendini şartlandırması "oruç" ibadetinin doğasına uygun davranmasını, yani eşiklerden eşiklere koşarak sinir içinde asabi tavırlar sergilememesini, kazayla eşikleri aşıp insanlara saldırmamasını, genel olarak nefsine hakim olmanın huzurunu, ibadet etmenin verdiği tatmini güzelce yaşamasını sağlayabilir.

    sadece yemek yiyerek etrafa pis pis bakan ve ayakta duran kişinin "özgürlükçü" bir bireyde kişinin kafasına dolu meşrubat kutusu fırlatma isteğinin uyandırması mümkündür. "özgürlükçü" de sinirlenir. fakat bu isteği unutup, bastırmak yerine internette yayınlayarak paylaşması, kadının bir "özgürlükçüyü" bile ne kadar sinirlendirdiğini ve kendi ilkelerini neredeyse çiğneyecek duruma getirdiğini anlatması "özgürlükçü" ruha pek uygun gelmedi bana. yani entryden şunu anladım ben: "oruç tutana saygısızlık en hoşgörülü bir insanı bile çileden çıkarabildiğine göre arada bir özgürlükçü olmayanların oruç tutmayanları dövmeleri, kafalarına ağır nesneler fırlatmaları çok anormal değil, hatta kabul edilebilir". zaten son cümlede bunu açıkça yazmış:

    "yine de, herkes benim kadar özgürlükçü olmadığından bu eşiğe ulaşan insanların bir kısmı bu eşiği aşmaktadırlar.."

    ramazan ayında umarsızca açık alanda yemek yemenin saygısızlık olduğunu düşünüyorum. ama tabii böyle düşünmem bu saygısızlığa maruz kalan birisinin bir başkasını dövme eşiğine gelmesini normal karşılamamı gerektirmiyor. bunu normal göstermeye çalışan insanın ise "özgürlükçülük" falan konusunda biraz daha düşünmesi gerekiyor bence.
  • aşılmasın bu eşik. sinema gibi mısır yemenin gayet normal olduğu bir ortamda mısır yiyen bir kişiye kızmak abestir. kişi orucu aç kalmak için değil nefsine hakim olmak için tutar.
    ayıp konusu ise daha az insanın olduğu ortamlarda doğrudur. örneğin 2 arkadaş muhabbet ediyorken oruç tutmayanın bol kaşarlı bir tostu götüryor oması oradaki oruçlu kişiye karşı yapılan bir ayıptır.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap