• tutunamayanlar da turgut ozben'in hayali arkadasi..
  • "kimdir okurun merakini giciklayan bu garip adli adam? romanin daha ilk sayfasinda anlatici, selim*'in turgut*'a yazdigi mektuptan soz ederken " o zamanlar daha olric yoktu" demis ve ileride belirtecegini ima etmisti. gercekten de olric ilk kez genelev sahnesinin yer aldigi bolumde belirir turgut'un kafasinda. niye bir turk adi degil de, olric? bazi tahminler yurutulebilir olsa olsa. bir ad olarak charles dickens in buyuk umutlar* romanindaki karakterlerden biri olan kotu ve sevimsiz orlic geliyor insanin aklina. iki ad arasindaki benzeyis cok acik ve orlic in buyuk umutlar'in kahramani pipin kotu yanlarini temsil eden "oteki ben"i oldugu soylenir. tutunamayanlardaki olric de turgut'un "oteki ben"ini temsil ediyor ama kotu yonunu degil kuskusuz. turgut'a "efendimiz" diye seslenen, akilli ve sadik bir usak gibi davraniyor ve bir yandan da hamleti cocukken kac kez omuzlarinda tasimis soytari yorick ile cagrisimlar uyandiriyor. romanda kendinde hamlet'ligi yakistiran turgut'un usaginin da yorick degilse de olric olmasi uygun gorulmustu belki de. kesin olan bir sey varsa o da turgut-olric ikilisinin edebiyat tarihinde don kisot-sancho panca ikilisi gibi bir cift olusturduklari. okumus, iyi niyetli ama hayal dunyasinda yasayan don kisot ile, cahil ama gercekci sancho panca ikilisi bu temanin arketipi sayilir. biliyoruz ki fielding in tom jones ve partaidge cifti, charles dickens'in pickwick ve usagi sam wellers cifti, conan doyle*un sherlock holmes ve dr watson cifti vb. bu ikili temasinin cesitlemeleridir. atay*in turgut ile olric'i bu baglamda dusundugu cok acik, cunku bu bagi turgut ile konusurken olric kendi kuruyor. "don kisot buyuk bir soyluydu efendimiz. kendisine buyuk saygim vardir. onun gibi birine hizmet etmekten seref duyardim" (s.379) atay'in bu ikili gelenegini biraz degistirerek, usagi, (turgut'un ic catismalarini dialoga donusturme olanagini saglamak icin) efendisinin yalniz kafasinda yasayan bir karakter olarak kullanmasi ilginc bir yontem."

    berna moran, turk edebiyatina elestirel bir bakis, cilt 2, bolum 12, sayfa 218
  • (bkz: osric)
  • ankara'da ki güzel bir kitap-cafe. oturuyosun birşeyler içip gece 11 civarına kadar kitap okuyabiliosun.gündüzleri kalabalık olmasının getirisi ile biraz gürültü oluyor ve kitap okuyan insanların sinirine dokunabiliyor.
  • bir sure once kapanmis kitap ve borek merkezi.
  • artık küçük pisagoru bıraktı olric'e razı oldu.....
  • kaleciyi ters koseye yatıran penaltı ustası, alcakgonullu mutevazı yoldas.
    bonus;(bkz: olric kitap ve borek merkezi)
  • kitabı okurken bana hiç de geregi yokken he-man çizgi filmindeki orkoyu hatırlatan karakter
  • üniversitede yalnız yaşarken bana arkadaşlık eden ağaç kuklama verdiğim isim. tabi ilham kaynağı tutunamayanlar idi. turgut'un olric'i kadar olmasa da iyi arkadaş, kalender bir dosttu*.
  • turgut özben in kafasına yerleşmiş bir beyin sürüngenidir.
    nice gyrus arasında pervasızca dolaşır ve ipe sapa gelmez fikri birbirine bağlar..aşırı iyileşmiş yarasıdır kitabın..çokça yüzeyel kesi üzerine yerleşmiş arsız tümörüdür selim ışık ın gölgesinden düşen..
    toplumun köşesinde bucağında kalmış gerçek entelektüelin günah çıkardığı sığınak ve sahnesidir..perde kapanır alkış kendiliğinden gelir..
hesabın var mı? giriş yap