• behic pek ve latif demirci'nin girgir'da yarattiklari efsanevi tipleme.. daha sonra girgir dagilip latif demirci'nin hibir'a gecmesi uzerine behic pek'in pismis kelle'de tek ba$ina devam ettirdigi $u anda belki de abuk birinin cizip yazdigi karakter..
  • hiç bir zaman değişmeyecek bir muhlis bey klasiği: mustafa denizli galatasaray yerine koltuk takımı çıkarsaydı daha az gol yerdi, hiç olmazsa koltukların ayaklarına çarpan top gol olmazdı.
    bir de muhlis beyin sutopu nasıl oynanır hakkında yazısı şöyle başlar:
    su topu onbil kişiyle oynanıl, iki takım beş buçuk, beş buçuk ikiye aylılıl...
  • bu ne terhis bu ne bahama kuşkusu atasözünü dilimize kazandıran efsanevi çizgi karakter.
  • muhlis bey'in unutulmaz icadı:
    her yöne açılabilsin diye 4 kenarından menteşeli pencere ..
  • "muhllis beyg" olmasın
  • uy anamlalllllllll lafıyla tanınan çırağı yavlum mitat'ın annesi yeliz hanıma aşık cırzıpırcır gazetesi başyazarı
  • latif demirci ve behiç pek ikilisi tarafından hazırlandığı dönemde sayfada bir de köşe yazısı olurdu. tahminimce behiç pek tarafından yazılan köşe yazılarının kimi zaman karikatürlerden daha kopartıcı etkisi olurdu. unutmadan, muhlis bey köpeklerden de pek korkardı.
  • latif demirci behiç pek ikilisinin yarattığı, en tanınmış gırgır tiplemelerinin belki de en unutulmaz olanı.
    muhlis bey doğu - batı arasında bir yerlerde sıkışıp kalmış, yarım ekmek arası zekâsına çeyrek dilim kültürünü ekleyerek özgün bir dile, mantığa ve hayat görüşüne sahip olmuş, seksenli yılların iz bırakan çizgi kahramanları arasında hak ettiği yeri almıştır.
    serdar turgut hıncal uluç güneri civaoğlu karikatüründen ibaret olan pires bey muhlis bey'in çocuğudur.
    "gazataci yazal cırcırböceyi muhlüs bey"in köşe yazıları çok ünlüydü bir zamanlar. turgut özal hanedanının coştuğu bir dönemde "turguk beyin kendisine bir uçak almamasına üzülen sehpa hanım o kadal üzüldüydü ki, hastalanalak tımalhaneye düşmüştüydü. kızları zeyzek hanım davulcuyla belabel zulna çalmayı öğlenilken oğulları kefe jagualıyla aslam avına çıkmıştı idiydi." şeklinde bir yazıyla büyük olasılıkla turgut özal'ı da güldürmüştü.
    azılı düşmanı köpeklerden asla kurtulamayacak olan muhlis bey'in en iyi anlaştığı dostu, çocukluk arkadaşı ihsam dovramacı* bey'dir. dovramacı beyle yaşadıkları çocukluk anıları da iyidir, komşunun şeftali ağaçlarına dalarlar ama mevsim kış olduğu için elleri boş kalır ve karın üzerine kıçüstü düşerler.
    spora meraklıdır, "fenelbağçe"lidir ve trendlere uymaya çalışır. evinin salonunda oturan kramponlu, formalı bir futbolcuyla görülür ve çok mutludur : "ben de bir yogoslavak fotbolcu aldım, bulunsun" evin içinde "fotbol" oynar, şut çekerken "bozoka" (bazuka) diye bağırmayı ihmal etmez.
    sorunlara karşı pratik çözümler bulur, sıcaklara dayanamadığı bir gün "ohuh, bulası hem kölge hem serin" der. lağım - kanalizasyonun içinde serinlemektedir...
    işleri çok artınca (!) ve tek başına yetişemeyince yavlum mithat'ı çırak olarak yanına almıştı. mithat'ın annesi yeliz hanıma âşık olması sergilediği en akla yakın davranıştır belki de. (köpekten korkması da çok mantıksız değildir ama "köpök" ve "bobü"lerle kendine özgü yöntemlerle mücadelesinde hep yenik düşmeye mahkumdur)
    muhlis bey'in maceraları yazmakla bitmez, bir albümünü bulup yeniden okumalı en iyisi...
  • ağzı burnu dağılmış haldeki muhlis bey merdivenden bir katırın yularını tutmuş vaziyette inmektedir:
    -katır ayaklarını yere sağlam basıyol.bunu biliyolus.
hesabın var mı? giriş yap