*

  • iz sürme, at üzerinde silah kullanma gibi degisik özellikleriyle dikkat çeken, simdilik iki kisinin yaptigi bir oyundur. 6. levela kadar oynayabileceginiz demosunu ücretsiz indirebilir, begenirseniz internet üzerinden satin alabilirsiniz.
  • level dvd sinden demosunu yükleyip başından kalkamadığım oyun. grafikleri süper olmasa da at üzerinde yardırıp sonra william wallace edasıyla millete girişmek süper bir duygu...
  • demo cd'sinden de ogrenilebilecegi gibi bol bol turnuvada yarisilmali ve para kazanilmalidir. yoksa benim yaptigim gibi pratikleri bitirip korsan avlayacagim diye cikildi mi kafa goz yarilir, kolay kolay kalkilamaz yerden.
  • bilimum avrupa menşeili forumda "helal olsun adamlar ne güzel yapmışlar" tadında yorumlara sahne olan ve şakır şukur satın alınan oyun.
  • $imdiye kadar betasi/tanitimi vs. yayinlanan turk oyunlari icinde en cok umut vadedenidir kanimca. oyunu evli bir turk cifti geli$tiriyor ve yakin zaman once ekibe iki de grafik sanatcisi katmi$lar. yillardir turk oyun piyasasinda ya$adigimiz "cikinca super olacak" denilen yapimlarin ciktiktan sonra genelde fos diye sonmesini gozonune alirsak hali hazirda bir oynanabilir surumunun olmasi oldukca buyuk bir ba$ari olarak nitelendirilebilir. ustelik $u an icin 14$ gibi cuzi bir fiyata satilmakta ve alindigi takdirde bundan sonra cikacak butun versiyonlarini da edinme hakki veriliyor (beta/orijinal). tamamlandiginda fiyatinin 29$ olmasi du$unuluyor ve yeni surumler arttikca fiyat kademe kademe artirilarak 29$ seviyesine gelecek.

    oyundan bahsetmek gerekirse, bir kere at ustunde dovu$mek harika, oblivion'daki gibi ati sadece "digidik" sesi duyurmak icin degil, oyuna degi$iklik yapmasi icin koymu$lar ki at ustunde yay kullanmanin degi$mesi, attan inince cok buyuk bir dezavantaja donu$en lance gibi bir silahin oyunda bulunmasi gibi bir suru detay da goz alici. ornegin atli degil ko$arken bile hamle yaptigimizda speed bonus aliyoruz ki at ustundeyken bu inanilmaz boyutlara ula$abiliyor (hele bir couched lance olayi var ki aman diyeyim, "ehehe" diye uzerine at surdugunuz hasminiz tek darbede sizi ucurunca daha iyi anliyorsunuz). ayrica atin da bir hitpointi var ve karakter gibi o da yaralanabiliyor, eger karakterden once hp'sini tuketirse attan du$en karakterler once bir guzel yuvarlanip cevredekilere acik hedef oluyor, sonra da avantaj kaybetmi$ $ekilde dovu$meye devam ediyor.

    bu arada forumlari ile ilgili bir olumsuz durum mevcut, ingilizce ve diger dillerdeki forumlarda oldukca detayli ve duzeyli bir mod geli$tirme/tarti$ma/oneri durumlari sozkonusu; ancak turkce forumlardaki tonyukuk, goktengri misali nickli bir suru adam "oyuna niye cami koymadiniz", "hani turan imparatorlugu" gibi fezadan sorularla ortaligi alevlere vermekte.

    fantastik ve gunumuzedeki dunyayla alakasi olmayan bir evrende gecen bir oyun icin insanlarin geneli "hmm bir sonraki versiyonda oklar ruzgardan etkilenebilir mi? / bence silah ce$itliligi artirilsin" $eklinde oneriler getirirken turkce forumda madde madde "cami koyun, selcuklu hukumdarligini ekleyin, yazit koyun" gibi istekler(!) dile geliyor (emir kipine dikkat cekerim), bu yuzden insanlarin sabrina bile hayran olmamak elde degil (oyunun kendi resmi forumunda "crack yok mu crack" diye soran hiyarlari saymadim bile).
  • forumlarından süper bir enstantane: http://forums.taleworlds.net/…php/topic,8735.0.html

    ayrıca;

    unofficial file repository: http://www.mbrepository.com/

    ve yüzüklerin efendisi modu: http://www.mbrepository.com/…efile.php?cid=7&lid=61
  • mod yapimina cok acikca destek veren bir oyundur kendisi. halen beta olmasina ragmen oldukca fazla sayida mod ortaya cikmi$, bir cogu da yapilmaya ba$lami$tir.

    ornek verelim de bu serbestlik ve geni$lik konusunda bir fikir olsun: pirates, holy wars (hacli seferleri), onin no ran (samurai modu), star wars, norman invasion, waterloo, the last days (lord of the rings), wild west bunlardan birkacidir.
  • grafik değil oynanabilirlik ve içerik arayanlar için bulunmaz hint kumaşlarından biri. underdogsda çeşitli oyunları salak salak inceleyip sırf vakit geçsin diye indirirken gördüm 9.08 alan bu oyunu. indirmek için official site'ye yönlendiriyordu. screenshotlara bakıp anında hayran kaldım. "asktir? harbiden süvarilik yapabiliyo muyuz?" bu soru beni ekşi sözlükte oyunla ilgili bilgiler toplamaya yönelttiğinde de türk yapımı olduğunu öğrendim indirme işlemi bir yandan devam ederken.

    işte oyunun ilk eksisi bu. çok az kişi bu oyunu duymuş. sağlam bir pazarlama ağı olmadan oyun endüstrisi içinde kendini var edebilmek pek de kolay değildir. hele ki senede 0.4 oyun çıkaran türk piyasasında duyulmuş olmak çok daha önemlidir.

    oyunumuz bir action-rpg. yani karakterinizin levelına baktığı kadar el göz kombinasyonundaki başarınıza da bakıyor. 4 sınıf karakterimiz var: hunter, squire, priest ve merchant. hunter ok ve yay kullanımında, iz sürmede başarılıyken, squire kılınç kalkan vs kullanmada, priest ilk yardım, merchant da pazarlık ve speech özelliklerini kolayca geliştirebiliyor.

    karakterimizin skill pointlerini dağıttıktan sonra da detaylı bir yüz editörü geliyor. obliviondaki kadar olmasa da gayet tatmin edici.

    oyunun grafikleri arx fatalis'i andırıyor. yani çağının epeyce gerisinde. ayrıca npc'ler ile girilen diyaloglarda konuşmalar duylamıyor, sadece text geçiyor. ancak bunlar eski toprak frp oyuncuları için dert değil diye düşünüyorum. fizik motorunun pek başarılı olduğu söylenemez tabii eğer böyle bişey varsa. at sıçradığı zaman havada süzülür gibi oluyor ve yere indiğinde ağırlığını tam olarak hissettirmiyor. bunun dışında at üstünde vurulan birinin düşme animasyonu da başarısız. momentumunu hissettirmek yerine tarkan filmlerindeki dandik dublörler gibi yana yığılıveriyor. ancaaaak 4 nala giderken lance ile girdiğiniz düşmanın kalkanının parçalanıp yere yığılması, kalkanınıza ktok diye vuran okların arasından sıyrılıp cenge girilen çarpışmalara diyecek birşey yok. oyun "level 6 oldun hade git satın al kapatıyom, demoyum ben" diyene kadar saatlerce oynatıyor kendini.

    oyun haritada dolaşma bakımından homm serisine benziyor. çarpışma olacağı zaman battle map'e, bir şehiri ziyaret edeceğiniz zaman city map'e geçiliyor. world map çeşitli görevler dışında oldukça non-lineer bir yapıya sahip. vaegirs ve swadians adlı factionlar çeşitli şehirlere sahip ve savaş halindeler. biz nötr olarak oyuna başlayıp ileride bu factionlardan biri adına savaşabiliyor şehirleri ele geçirebiliyoruz. bu kısmı da sid meier's pirates'a benziyor.

    şimdi gelelim oyunun asıl mevzusuna: ata binmek. ama obliviondaki gibi sadece ata binmek değil; kılıç savurabilmek, ok atabilmek aynı zamanda. şu ana kadar sadece gun adlı oyunda at sürmenin keyfini alabildik ki western konulu olduğu için tabanca tüfekle ortaçap şövalyesi keyfini vermiyordu. bi de jedi knight 3te dinozor lama kırması bir yaratığa binip ışın kılıcı savurabiliyorduk. yani aksiyon öğesi yüksek hiçbir medievel konulu oyun süvariliğe izin vermemişti (yamuluyorsam düzeltin. hatırlayamadım hakkaten).

    yanınıza aldığınız kiralık askerlere çeşitli emirler verebilmeniz de oyunun bir artısı. diyelim ki bir ticaret konvoyunu koruma görevi aldınız. okçulara konvoyun yakınında durmayı emrederken süvarilere beni takip edin komutu vererek çeşitli taktikler uygulanabiliyor. unutmadan belirtelim oyunun ilginç ve güzel bir özelliği de size saldıran herhangi birini kesici delici aletlerle öldürmek yerine herhangi bir blunt weaponla bayılttığınız zaman esir alıp köle olarak satabiliyorsunuz. ancak köleleri vaktinde satmazsanız yeme içme gibi masraflar çıkarıyorlar ve prison management skilliniz düşükse kaçabiliyorlar. evet oha.

    birçok güzel oyunun birçok güzel özelliğini harmanlayıp birçok orijinal zımbırtı eklenen bu oyun edinilip oynanmalı.

    edit: eveeet dört beş saatlik oyun deneyimi üzerine bi dört beş saat daha oynayınca hakkında yalan yanlış bilgiler girdiğim oyunmuş kendileri:

    1- öyle her kente saldırılamıyor. hatta sadece dağ başında bir kaleye saldırıp ele geçirebildim. onun dışında ortalıkta dolanıp dağda bayırda gezinen düşmanlarla boğuşuluyor. tabi bu durum sadece şimdilik böyle. bir sonraki versiyonda neler olacak bekleyip görücez.

    2- esir aldığımız adamlar kaçıyormuş da ya da sırtımızdan bıçaklıyormuş da prison managementımız düşük olunca. yalan arkadaşım. bu skill sadece kaç esir alabileceğimiz üzerinde etki sahibi.

    tabi şu anda dahi birçok modu var oyunun. her şehre saldırılabilen 1066, rome total war gibi modlar da mevcut. ancak rtw modunda haritada bazı sorunlar olduğu için dümdüz yoldan geçemediğinizi karakterinizin geri döndüğünü ve roma'da swadian askerlerinin nöbet tuttuğunu görünce şevkiniz kaçabilir. bu nedenle 1066'yı tavsiye ederim.

    0.903 ile gelen edit 2: bu oyunu alın!

    grafikler gayet ilerlemiş (arx fatalis bok yemiş yanında öyle diyeyim), karakterler için puppet fizik motoru kullanılır olmuş, içerik genişlemiş, quest sayısı artırılmış ki büyük ihtimalle son versiyonda zilyor adete ulaşacak. ayrıca yazar detaylarıyla beta oyun incelemesi yapmaması gerektiğini öğrenmiştir.
  • hakkında yalan yanlış bilgilerin dönüp dolaşıp durduğu bir oyundur:

    - "forumundaki türkçe kısmı ile rusça, fince vs. kısmı aynı boyutta, olur mu hiç": olmaz, değil de zaten. forumun geneli ingilizce olmakla beraber, "ingilizce dışı" dillerdeki en büyük forum alanı türkçe'ye aittir. rusça, fince, almanca ve iskandinav dilleri bölümlerinin hiçbirinin altforumları yokken, türkçe için öneriler / mod / konu dışı alt forumları mevcuttur.

    -"türkçe oynamak için yama indiricez": hayır, o yama değil; basit bir mod sadece. oyunun kendine ait bir "dil yaması" henüz mevcut değil, yama (patch) ile mod / modül farkını bilmeyenleri uygun başlıklara davet ediyoruz.

    bu konuları biraz daha açalım. oyunu türkiye'den az kişinin duyduğu doğru, ancak zaten hali hazırda özellikle türkiye'ye yönelik bir reklam kampanyası mevcut değil. bunun nedenini iq'su 50 üzerinde olanların anlayabileceğini ummaktayım zira ortalık "vuaaaa türkçe değil" diyenlerle, "cami ekleyin" diyenlerle dolup taşıyor. gothic alman kültürünü tanıtmaya yönelik bir oyun muydu? veya serious samdeki her bina hırvat bayrakları mı kaplıydı, ben mi kaçırdım?

    niye türkçe değil, yukarıdaki örnekle bağdaşıyor. bu oyun henüz beta aşamasında, e bilindiği gibi beta aşamasındaki yazılımlar eger open-beta statusundeyse kullanıcılardan alınan geribesleme ile geliştirilir, buglar düzeltilir vs. şu anda gamer's gate'in "all time" kategorisine daha 2. aydan 9. sıradan girmiş olan, toplamda 10.000 lisans barajını geçeli oldukça uzun bir süre olan bu oyunun bu güne gelmesini "oeyh türk oyunu lan alalım" diyenler değil, içeriğine ve kalitesine tutulup bir komünite haline gelen yabancılar (özellikle abd, kanada, finlandiya, ingiltere vediğer bir çok ülke) sağladı. türkiye'deki oyuncuların kalitesi, lisanslı satış miktarı, geribesleme gibi konulardaki başarıları ortadayken; kendi işlerini bırakıp bütün gelirlerini bu oyundan kazanmaya başlayan 2 kişilik karı - kocadan oluşan ve daha sonra aralarına katılan grafik sanatçılarla kalabalıklaşan bu ekip, oyun dünyaya açılmasaydı karınlarını bile doyuramazlardı. tekrar edeyim, türkiye'den bir ekip; ve gelirlerinin tamamını yaptıkları oyundan kazanıyorlar. her gün, her saat forumlarında yeni öneriler, bug raporları, mod tartışmaları sürüp gidiyor ve bu komünite zenginleşiyor. bizim oyuncumuz ise defalarca forumlarda nedenleri ve nasılları anlatıldığı halde bunu ilk düşünen akıllı kendileriymiş gibi "bu oyun türkçe değil" pilavını ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor.

    bu konudaki kişisel fikrim şudur: ürettiğiniz şey her ne olursa olsun sizin ticari malınızdır ve istediğiniz dilde piyasaya sürersiniz. ister ingilizce ile daha fazla kullanıcı hedeflersiniz, ister latinceyle vatikan'daki rahiplere yönelirsiniz; kimsenin bir şey demeye hakkı olacağını sanmıyorum.

    peki çok mu zor hem türkçe hem ingilizce yapmak? evet zor. böyle bir işin ne gibi bir emekle yapıldığını azıcık anlayabilen birileri varsa aramızda; herhalde ki sürekli diyalog eklenip çıkarılan, özellikleri geliştirilen, hatalarıyla uğraşılan ve düne kadar sadece 1 (bir, tek) kişinin programalasından sorumlu olduğu büyük sayılabilecek bir oyunu aynı anda iki dilde ilerletmenin ne anlama geldiğini tahmin edebilir. diyelim ki bu oyun beta değil, v1.0 olarak çıktı piyasaya, biraz hak vericem belki o zaman, ama halen daha beta statüsündeki bir yazılım için kopartılan bunca "türkçe değil" geyiğine anlam vermek çok zor. siz olsaydınız ne yapardınız acaba? eserinize gerçekten değer veren ve onun gelişmesine katkıda bulunacak, ürüne yönelimlerinin nedenleri arasında sizinle aynı ülkede olmak gibi duygusal bir sebebi olmayan, lisanslı oyun nedir iyi bilen 10000 kadar kullanıcıya mı yönelirdiniz; yoksa bu konuda bile hamaset edebiyatının kralını yapan, muhtemelen çatır çatır oyununuzu crackleyip sizin daha fazla bu işten para kazanamamanıza sebep olacak, geribildirimleri başarısız ve daha küçük bir topluluğa mı?

    merak edenlere bir de not, ekibe yeni bir üye; özellikle dil araçları üzerinde çalışmak ve son versiyonunda türkçe dil seçeneği olmasını sağlamak amacıyla alındı. yani gayet normal olarak, akıl ve mantık sahibi her geliştiricinin yapacağı gibi, bu oyun tek dilde geliştirildi, bir süre daha böyle devam edecek, bunun muazzam avantajlarından yararlanılacak ve son aşamada anadilimiz olan türkçe'ye de -eğer bir terslik olmazsa- çevrilecek.

    herhalde bu gelişmeden sonra "bueaeoowww türkçe değil bu" yakarışları m&b'den uzaklaşır da başka bir hedef olan culpa innata'ya yönelir, zira bu oyun üzerinde çalışan ekip de çıkış versiyonu için ingilizce'yi seçmiş. "nasıl yaparlar! bu vatanın ekmeğini yiyolar lan!"

    size bişiy derdim ama... neyse.
  • 0.800 sürümü ile grafikleri gerçekten tatminkar düzeye ulaşmış bulunan oyun. artık taşıdığımız silahları kahramanımızın üzerinde görebiliyoruz mesela, su efektleri de gayet şukela.
hesabın var mı? giriş yap