32 entry daha
  • markette ilaç satışı olacakmış, ilaç fiyatları düşecekmiş, arkadaşlar sütünü yoğurdunu aldıktan sonra yan taraftan da ilacını almak, fazla yorulmamak istermiş. varsın olsun. ben eczacı olucam 1-2 seneye. ve çoğunuz benim kadar bu işin içinde değilsiniz. yüzdeler, yasa tasarısı isimleri verip seni sıkmıycam, kulak ver bi zahmet.

    2 sene staj yaptım eczanelerde. sanıyosun ki tüm işimiz "adamın biri geliyor reçeteyi gösteriyor, eczacı raftan ilacı alıp hastaya veriyor ve hasta uğurlanıyor". evet gün içinde karşılaşılıyor böyle durumlarla;

    ama bir gün içinde en az beş-altı yaşlı kadın geliyor misal eczaneye. neden biliyor musun? tansiyonunu ölçtürmek için. ne kadar basit halbuki değil mi. aleti var takıyosun hop ölçüyo tansiyonunu. hayır bu kadınlar-adamlar eczaneye geliyor kendini güvenilir ellere teslim ettiğini bilerek. markete gidip büyükannen tansiyonunu bok ölçtürür.

    ya da adamın biri geliyor rahatça oturuyor koltuğa, eczacıya ben ilaçlarımı almaya geldim diyor. adam yıllardır buranın hastası, belki bu eczaneye gelmek için yolunun üstünde 5 eczaneyi pas geçip gelmiş. berber-kuaför gibi düşün. insanların alışkanlıkları var. ve bundan mutlular. sen markete gittiğinde bi zahmet beni hatırlayıp "ilaçlarımı verir misin" de bakalım. ilaçlarını mı alıyorsun, azar mı işitiyorsun. reyon görevlin hatırlar seni, merak etme.

    sadece yoruldum biraz dinleneyim diye gelip koltuklara oturan onlarca insan var. nerede oturacaklar onlar şimdi diyip duygu sömürüsü yapmıycam, bu mekanların, eczanelerin, halk arasındaki imajından bahsediyorum sana.

    arkadaşlardan biri demiş. "artık hepimiz okumuş insanlarız, bi ağrı kesici almak için, diplomalı eczacıya ihtiyacımız yok." bak ben daha diplomasını bile almamış potansiyel bi eczacıyım. neden çevremdeki herkes bana soruyor "vücudum kırılıyor, ne ilaç içsem diye." neden "şu ilacı aldım bi baksana ne işe yararmış diye" bana soruyo arkadaşlarım? hayır, bu iş okumuş insanlıktan geçmiyor, yaşayarak öğrendim ben. çünkü sağlık bu. bilen insanlar lazım. bilgisinden emin insanlar lazım.

    insanların en evhamlı olduğu konudur, bu sağlık meseleleri. ve bizi senden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. sen bizi düşünme. bize üzülme. markete de sonuçta ilacı ben satıcam. yok olmadı eczane açmam sgk da çalışırım, parası da mis. o da olmazsa üniversitelerde ilaç geliştirme gruplarında bulunurum. lab. da etken madde tayini yaparım. yan etkileri araştırırım yıllarca. şirketlere girerim, ar-ge lerde çalışırım, zeytinyağı-şarap sektöründe bile çalışma şansım var benim. max. doz kontrol deneylerinde bulunurum. yeni ilaç tasarımının yaklaşık 4 fazı var toplam 20 sene süren. ben çalışacak yer bulurum, ben aç kalmam. ben para kazanırım. bir buçuk milyon insanın girdiği sınavda altı bininci olarak girmişim ben bu okula. ben bu ülkenin zeki ve çalışkan insanlarındanım. ben normal bi insanın bir sene tahammül edemeyeceği zorlukta bir okula beş sene dayanmış bir insanım. ben para kazanırım merak etme de, sen ne yapacaksın?

    biz tüccar değiliz. biz sağlık hizmeti veriyoruz. yazın staj yaparken anlatmıştı sorumlu eczacım. bi kadın varmış, hipertansiyon hastası. ama sağlığını çok da önemsemeyen, cahil bi kadınmış. eczacım "her defasında azarlar gibi konuşurdum çünkü başka türlü anlamazdı diyordu. "bu ilaçlarını içeceksin, içmezsen ölürsün, bu işin şakası yok, bi hafta sonra burda ol, yeniden ilaç vericem, sakın aksatma" bi defasında başımda çok iş vardı, kadının ilacını kalfa verdi, ben bişey söyleyemeden de gitti dedi. kadın ilacını içmemiş o hafta ve felç geçirmiş.

    ne kadar saçma geliyor değil mi şu an sana. bahsettiğin çok ekstrem bi örnek, o kadın kadar cahili 50 yılda 1 çıkar diyorsun değil mi? yok arkadaşım, vallahi değil. nasıl çevrende kimse akpye oy vermese de %47 oy çıkıyorsa adamlara; çevrende böyle insanlar yoktur ama aslında çoklar. ve olan en çok onlara olacak.

    ve danışmanlık hizmeti... elbette bir doktor değiliz. teşhis koyacak yetkimiz yoktur ve bunun bilincindedir her eczacı. bi teşbih lazımsa şöyle söyleyim. bi mahallede kim nerde oturur bakkal bilir en iyi. postacı bulamadığı evi bakkala sorar. eczacı ise hastanın ilk durağıdır çoğu zaman. çoğu insan eczacıları kendine daha yakın gördüğü için ilk ona danışır. ben henüz bu fakültede okumuyorken yani eczacılığa karşı subjektif bir sempatim yokken gitmiştim bi defasında. problemi anlattığımda; egzama olması muhtemel, şu doktora gidersen tedavin için iyi olur demişti eczacı. sadece ilaç satışı değil, halk sağlığı konusundaki yeri küçümsenmemelidir bu yüzden.

    işin para kısmını; 25000 eczacının cebine girecek parayı, tek bir şirketin dolayısıyla tek bir ailenin kazanacağı gerçeğini yazmıycam buraya, çok yazılmış, çizilmiş. ama ondan önce konuşulması gereken asıl kimin kaybettiği gerçeği.

    bağırıyoruz, çağırıyoruz. mitingler düzenleniyor. hakkımızı arıyoruz çünkü biz iyi organize olabilen bir meslek örgütüyüz. fakat bu da insanlar tarafından yanlış anlaşılıyor artık. antipatik olduk. çok para kazanıyodu şerefsizler diyor insanlar. daha ucuza alıcaz ilaçları diyor.

    bi antibiyotiği 10 lira yerine 8 liraya alırsın belki 1-2 sene ( o 2 sene sonunda, eczaneler iyice kötü duruma düşüp, marketlerle baş edemeyecek duruma geldiğinde de eski fiyatlar geri dönecek merak etme) ama çarşıda bulunan, hemen yanıbaşındaki, sağlık görevlisini kaybedeceksin. o seni kaybetmeyecek, sen onu kaybedeceksin.
  • kar amaçlıdır, başka ne olacak allah aşkına. insanlara kolaylık sağlayacakmış da, bepanthen'i bilmemneyi artık diğer alışverişlerimizle beraber marketten alabilecekmişiz de bilmemne. yahu bepanthen için de bi zahmet gidiver eczaneye be? allah allah. "aman nolucak, zaten alınabilen ilaçlar otc, ne tehlikesi olabilir, ne kadar suistimal edilebilir?" deniyor bir de. bilmiyorum, amerika'daki veya başka yerlerdeki drugstore'lar çok mu güzel denetleniyor, bunlar hiç sorun olmuyor mu ama, otc ilaçları da nihayetinde ilaçtır. bilinçsizce alınmamalıdır. "lan sanki şu anda eczaneye gitsek eczacı satmayacak mı allah allah" diye düşünüyor olabilirsiniz. kalfayı çırağı bilemem, ama eczacı size en azından ne için ve kimin için istediğinizi soracaktır. "ver 10 kutu öksürük şurubu" dediğinizde vermeyecektir. drugstore sistemine geçildiğinde bunlar ortadan kalkacak, bunun için yırtınıyoruz. bak paranın adını ağzıma almadım. fazla bişey söylememe gerek yok o konuda, gerekli başlıklara bakarsınız. başlangıç için: (bkz: zincir eczaneler)
  • kapitalizmdir. bu ülkede ilacın en ve ezici büyük alıcısı devlettir. o da üretici ile satıcı arasında, artık zanaati büyük oranda gereksiz hale gelip perakendeciye dönüşmüş bir mesleğin erbabının, çoğu durumda kalfasının ve onlarla anlaşıp reçete imal eden kimi doktorun sebeplenmesini istememektedir. bu farkı büyük sermaye ile paylaşmak daha bir işine gelmektedir ve iktisaden yerinde bir karardır. tasarruftur. eczacılar da artık doktorların olduğu gibi işçi olacak ya da ihtiyaçtan fazlası üretilmiş diğer zanaatkarlar gibi meslekleri dışında işler yapacaklardır. ilaç tüketimi de artacak değildir, çünkü bu ülkede kimse ilacı parasıyla almaz. ilacın fiyatının daha sonra arttırılması planlanıyorsa, bu ayrı konudur. kaldı ki, ilaç perakendecilerinin ilaç fiyatlarının artmasından şikayetçi oldukları bu güne kadar hiç duyulmadı. bazı ilaçlar reçetesiz satılabilmesi, bu sebeple de sigorta tarafından karşılanmaması gibi bir şeyler planlanıyorsa, bu da ayrı bir konudur. bu durumun çözümü fabrikasyon bir metanın satış tekelinin bir loncaya verilmesi değildir. olmayan zanaatin loncası olmaz. tüccarların halk tarafından içtenlikle savunulmasını beklemek de safdillik olur. olan statükonun süregideceği varsayımıyla eczacılık mesleğini, o da son on yılda diyeyim, seçenlere olacaktır. daha eskiler dünyalıklarını haydi haydi yapmışlardır zaten. eczacılar bu hâlde ne olacaklarının mücadelesini verseler daha iyi ederler. dünya tersine dönecek değil. hepimiz proleteriz artık...
  • var olan 3 adet marketler zincirinin şanını yürütmek amaçlı yapılan eylem, önceden verilmiş söz..
  • (bkz: walgreens)
  • -bakkal amcaa, annem bu kağıda yazdıklarını istiyo...
    +hmm bakalıımm...250 gr. pasiflora, 150 gr. diazem, 3 tane trioglo...olm git annene de ki; bu son yazdığını veremiyomuş bakkal amca, yeşil bi kağıda yazıp tekrar göndersin senle...
    (bkz: yeşil reçete)
  • amerika'da var olan bir durum bu. valla iyi de oluyor bence. nobetci eczane falan derdi olmuyor. zaten satilan sadece recetesiz alinabilen ilaclar. gidip tansiyon ilacini almiyorsun marketten.

    haa, turkiye'ye ozel durumu, ayrintilari, anlasmalari sozlesmeleri vs. bilmiyorum ben. ama cok "alisilmamis", "absurt" bir sey degil, onu diyorum sadece.
  • marketlerde kortizon ilaci satilmayacagi icin saglik ile ilgili hakli endiselere kapilmak yersizdir.

    ben soyle bir anekdot anlatayim. alerjiden muzdariptim. amerika'da ilacim o zaman receteyle satilan bir ilacti. turkiye'ye giderken unutmusum, eczanelere gidip aramak durumunda kaldim. girdim birisine, dedim "ya alerjim basladi, zyrtec kullaniyorum, var midir sizde?" abim sag olsun "var vereyim" dedi. bende merakimdan gittim "ya abi bu ilac amerika'da recetesiz satilmiyor, burada nasil satiliyor?" diye sordum. o da bana "burada da satilmiyor da, bosver sen" dedi.

    simdi bu mu benim sagligimi ust derecede koruyan eczane?

    marketlerde aspirin, agri kesici ve bilumum "zararsiz" ilac satilacaktir zaten. eger bu yasa marketten tansiyon ilaci satacaksa en basta karsisinda ben dururum, oyle sacma is olmaz cunku. ama gece yarisi bas agrisi tuttugunda, ve evde agri kesiciniz kalmamissa, kapi kapi nobetci eczane aramak yerine acik bir supermarkete girip "minoset" alinca hayir duasi edersiniz, diyeyim.
  • her bi şeyi zaten satan marketlerden daha fazla kar eden başka bir sektör var mı bu aralar bilemiyorum, bu da işin kaymağı olacak sanırım. eczacıları ayak bağı olarak gören hükümet için de kalıcı bir çözüm gibi gözüküyor.
    akp birşeyi yapacağım diyorsa yapar, bu sebeple buradan verilecek tepkilerin de çok sikleyeceklerini sanmıyorum. eczacılık fakültelerini hala açık tutarlar mı? burada okuyan öğrencileri umursarlar mı? ("bütün üniversite mezunları iş bulacak diye bir şey yok" dediklerine göre sanmıyorum) kısaca durum eczacılar için pek parlak görünmüyor.
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap