1108 entry daha
  • şu an yazarı tarafından silinmiş olan hayali şile bezi ihracatından 5 milyon tl haksız kazanç elde ettiği iddia edilen bir entry ile ilgili olarak kemal kılıçdaroğlu'nun tarafımıza ilettiği açıklaması aşağıdaki gibidir:

    sevgili dostlar,

    ekşi sözlük’e yazı yazan bir arkadaşımız, benimle ilgili bir duyumunu kaleme almış...

    ben bu arkadaşımızın ve tüm ekşi sözlük okuyucularının merakını gidermek için aşağıdaki açıklamayı yapma gereğini duydum...

    1. maliye bakanlığında daire başkanı ve genel müdür yardımcısı olarak çalıştığım doğrudur. hatta bir ara “hayali ihracat” dosyalarına baktığım ve hayali ihracatçıların korkulu rüyası olduğum da doğrudur. ama kamu görevlisi olarak çalıştığım süre içinde hiçbir zaman bir şirket kurmadım, var olan şirketlere de ortak olmadım...

    2. şile bezi ihraç eden bir şirket kurduğum söyleniyor... şile beziyle tek ilgim, kendime 1980’li yıllarda ayvalık’ta şile bezi bir gömlek almaktan ibarettir... ne şirket kurdum ne de ihracat yaptım... arzu eden tüm ticaret sicili kayıtlarına bakabilir...

    3. kaldı ki, benim böyle bir dosyamı bulsa akp şimdi zil takıp oynuyordu... meraklanmayın bu kardeşinizin veremeyecek hiçbir hesabı yoktur... cesaretimizin kaynağı da budur...

    ekşi sözlük okurlarına saygıyla duyurulur...

    kemal kılıçdaroğlu
  • --- spoiler ---
    hayali ihracatçıların korkulu rüyası olduğum da doğrudur
    --- spoiler ---

    hem sempatik, hem mütevazi. seviyoruz o ayrı.
  • kendisinin, hakkında yazılan bir iddia (ki az buz bir iddia değil) hakkında ekşi sözlük'ü dava edip mahkeme kararıyla engelletmeye çalışmak yerine iddialara cevap vermek için yayınlanmak üzere ekşi sözlük okur ve yazarlarına bir açıklama yapmış olması, meclis'teki beş yüz elli milletvekilinden en azından birinin ifade özgürlüğüne, ifade ettiklerine ve önemine diğerlerinden daha fazla inandığını düşündürüyor..

    yine de, kendisinden af buyurarak bu entry'yi yeme hakkımı saklı tutuyorum.

    edit: on üç sene sonra bu entry'yi yedim.
  • hakkında bir yolsuzluk ve ya herhangi bir dava bugüne dek aleyhine sonuçlanmadığı için ve açılan bütün davaları kazandığı için sözüne itimat edilebilecek kişilik.

    edit: seviyorum ulan.
  • resmi açıklamasına inananları cemaati olmakla itham edilen buna rağmen kim olduğu belirsiz birinin kulaktan duyduğu bilgelere(bkz: #18033016) inanları ise gülmekten yere yatıran kişidir.
  • kendisi mevzubahis iddiayı yalanlamanın ötesine geçip "kamu görevilsi iken hiç şirket kurmadım" demiş. bunun aksinin ispatı çok kolay, böylece hayali ihracat iddiası ispatlanmış olmasa bile kılıçdaroğlu'nun yalan söylediği ispatlanabilir. bence yeterince net bir şekilde hodri meydan demiş. iddia sahipleri tüm maliye polis ve adalet bakanlığı emrinde olan akp buna cevap verebilir elde bir cevap olsa. bu nedenle kendisine an itibariyle itibar etmek makuldür taraftarlık psikolojisinin eseri olmak zorunda değildir.
  • ekşisözlük'te hakkında yazan x bi yazarın bile iddalarından rahatsız olması zaten başlı başına bir olayken, olaya yaklaşımı ve yazdığı mesajla gösterdiği tevazu bu ülkenin uzunca bir süredir görmedi türden. benzer durumlarda başbakan'ın tepkilerini de göz önüne alarak söylüyorum, sadece bu olayla, halktan nasıl koparım hesapları yaparmış gibi sadece aristokrasiye hitap ederek muhalefet yapan deniz baykal'ın chp'den alıp götürdüklerini tekrar kazandıracak insanın kendisi olduğunu gösterdi. hakikaten helal olsun ne diyebilirim ki...
  • eksi sozluk yazarlari, hakarete ugramadigi, adam yerine konuldugu ve susturulmaya calisilmadigi zaman bunu hepsi kaldiramazmis. anlamis olduk sayesinde.
  • cesur olandır. alayına isyan hodri meydan demiştir. maçası sıkan varsa getirsin dosyaları tokuşturalım demiştir. var mı maçası yiyen? diye sormuş durmuştur. dokunulmazlıklar kaldırılsın diyen kişidir. kaldırılsa da bizde görsek ne var bu kara peçenin altında.
  • hakkındaki son iddia çok komik. özetlersek;

    adamın biri bir ev almak için ankara'nın bir semtinin bir caddesi üzerindeki gayri menkul ofisinde gitmiş. evini satmak isteyen adam ve gayrimenkul ofisinin 2 "üst düzey" yöneticisi ile bir masaya oturmuş. neyse ev satışı gerçekleşmiş. ama bu arada da konu dönüp dolaşıp kemal kılıçdaroğlu'na gelmiş. evini satan adam kemal kılıçdaroğlu'nun naylon faturalı yolsuzluklarından, vurgundan falan bahsetmiş...

    dannn... evet kılıçdaroğlu naylon fatura ile vurgun yapmış, gerçek, flaş flaş flaş... artık ben de inanmıyorum kılıçdaroğlu'na... çünkü evini satan bir adam söylemiş bunları. eee hani kanıt... abi adamın karısı ölmüş, çok acılıymış, pazarlık da yapmamış, parada pulda gözü yokmuş. ha bir de gayrimenkul ofisinin iki üst düzey yetkilisi de oradaymış. eee?

    şaka mısınız oğlum siz? bence bu hikaye uydurma. yani işte kılıçdaroğlu'na laf söylemek için uydurulmuş bir hikaye. sonuçta bu hikayenin bir dinci zekasının ürünü olabileceği yönünde güçlü kanıtlar var. karısını kaybetmiş, parada pulda gözü olmayan acılı bir koca, kemal kılıçdaroğlu'nu seven ama hakkında öğrendiklerinden sonra sevmeyen dürüst bir vatandaş, üst düzey yetkili... kısaca duygu sömürüsü, dürüstlük pazarlaması ve söylenenlere resmiyet kazandırma çabası... yani klasik dinci senaryosu yazım tekniği.

    ama eğer gerçekse de buradan evi satın alan arkadaşa sesleniyorum. dikkat et de dolandırılmış olma. neden dolandırılmış olabileceğine gelince... birincisi kanıtsız, kayıtsız ilk defa karşılaştığın birinin lafını gerçek kabul edecek kadar "safsın", ikincisi sana bu lafı eden adamın yalancının önde gideni olma ihtimali çok yüksek... yani dolandırılmış olma ihtimalin de çok yüksek. bu arada gayrimenkul ofisinin iki üst düzey yetkilisi lafına da hasta oldum. olaya ciddiyet/resmiyet bu şekilde katılmış herhalde... yani olay iyi ki emlak alış satışından komisyon olarak geçimini sağlayan emlakçıların çalıştığı bir emlakçı da geçmemiş. ya bunlar emlakçı olsaydı. kimse inanmazı değil mi söylenenlere. iyi ki üst düzey iki yönetici varmış... harbi şaka mısınız lan siz?

    kemal kılıçdaroğlu'nun cevabına gelirsek... bu olgun tavır karşısında şapka çıkarmak lazım. hoş bu bir meziyet değil ama sağolsun akp ve şakşakçıları ülkeyi öyle bir hale getirdi ki, kanunsuzluk, hukuksuzluk her yere öyle işledi ki, görevini olması gerektiği gibi yapanlara bile vayy süper, harika diye bakılıyor.
64502 entry daha
hesabın var mı? giriş yap