• geçtiğimiz hafta, kadir tuğcu'yu tavsiye eden (başka bir platformda) birkaç kişiyi görünce kendisi ile olan tecrübemizi yazayım dedim. özellikle de tavsiyelerden birinde kendisinin doğalcı doktor olduğunun iddia edilmesi üzerine yazmadan duramadım. evet, mümkün olduğunca az ilaç kullanımını tavsiye ediyor, ama sadece bu doğalcı olduğu anlamına gelmiyor. kadir tuğcu'yu neden pek tutmadığımı anlatmaya çalışacağım.

    beş-altı ay kadar önce evimize daha yakın bir doktor arayışına girdik. kadir tuğcu'nun adını duyduk, internet'te biraz araştırma yapınca bazı yazılarıyla karşılaştık ve denemeye karar verdik. açıkcası bazı fikirleri, bir doktordan beklediklerimizi karşılıyordu, özellikle hemen ilaca başvurmaması bizim için çok önemliydi.

    ancak ofisine gidince, başka şeyler de gördük. genel izlenimim egosu yüksek, her şeyi ben bilirim, benim dediğimin dışında doğru yoktur, benden başka kimse doğru bilemez diye düşünen aksi bir insan olduğu. gerçekten her dediği doğru olsa tavırlarına hiç bir itirazım olamaz, ama malesef yanlış bildiği çok fazla şey var. yanlış bildiklerinden de belki daha önemlisi ve kötüsü en iyiyi kendisinin bildiğini düşündüğü için kendisini sorgulamaya kapatmış olması. kendisini sorgulamayan bir doktora kızımı emanet edemem doğrusu.

    ilk ve tek muayene seansının nasıl geçtiğini özetleyeyim. başlangıçta, herkese yaptığını tahmin ettiğim gibi üstten baka baka anlatmaya ve sorular sormaya başladı. biz cevap verip, karşı sorulara geçince karşısında az buçuk bir şeyler bilen birileri olduğunu anladı ve kendini ispat etme çabasına girdi. hangi konuları onun ne kadar iyi bildiğini ve diğer bütün doktorların nasıl yanıldığını anlattı. burada abartmıyorum, kendisi hariç diğer bütün doktorlara giydirdi. hatta özellikle diğer doktorlar da şöyle böyle diye konu açtım, ama yok sadece o doğruydu. bir müddet eski doktorumuza laf etti. hatta aşı kartındaki bazı aşı tarihleri amerikan tarih sisteminde atılmış diye, eski doktorunuz bunları geçirirken düzeltmemiş, bilmiyor tabi adam napsın gibi kişisel saldırıda bile bulundu. bu arada amerikan tarih sistemindeki aşı tarihlerini ben yazmıştım :) kendisinin sık sık amerika'ya gittiğini ve takip ettiğini anlattı :) falan filan. neyse, bunlar tabi genel izlenim veren noktalar, çok da önemli olmayabilir.

    asıl önemli noktalara gelirsek. 2.5 yaşında gittiğimiz randevuda kızımızın çişini söylediğini öğrenince şaşırdı, bezini erken bırakmamızın yanlış olduğunu söyledi. gıdalardaki katkı maddelerinin bir zararı yok, katkısız ya da organik gıda aramak yanlış, bunlar gıda sektörünün organik adı altında ürünleri daha pahalı satmaya çalışmasının bir sonucu dedi. gıda sektörü kısmına katılsam da katkı maddelerine zararı yoktur deyip geçmek ne kadar doğru bilmiyorum. gdo'lu ürünlerin de bir zararı yok, amerika'da herkes gdo'lu ürün tüketiyor, zararlı olmadıkları kanıtlandı diyerek bize makaleler gösterdi. gdo konusunda ise gıda sektöründen ve sektörün para kazanma hırsından bahsetmedi nedense. aynı şekilde zararlarının sonradan ortaya çıkabileceğini ve gdo'ların zararları üzerine makaleleri de es geçti.

    kızımızın kronikleşen bir öksürüğü var, geçen kış neredeyse her gece uyurken öksürüyordu. bunu sorduk, öksürük için bir şey yapmaya gerek yok, bırakın öksürsün, çok rahatsız olursa cold mix damlatın dedi. aslında nezle/grip öksürüğü için katılıyorum bu görüşe, ama bizim öksürüğümüzü de aynı kefeye koyup kesip attı bir şey yapmaya gerek yok diye. geçtiğimiz aylarda öksürüğü yine şiddetlenince eski doktorumuza gittik, o bir alerji uzmanına gönderdi, uygulanan tedavi sonucu şu aralar gayet iyi, pek öksürmüyor. meğer alerjikmiş, ne kadar beklersek geçerdi acaba alerjik öksürük?

    daha önce sorun yaşadığımız ve hastanelik olduğumuz kaka yapmama konusundan bahsettik. yine hiçbir şey yapmanıza gerek yok, kendi kendine düzelir dedi. yahu hastanelik olduk, nasıl hiçbir şey yapmayalım. en azından yediklerine dikkat edin de bari. bu doğalcılık değil, umursamazlık bence.

    yazın bir ara güneşten heralde, derisinde kızarıklıklar vardı, telefon edip sorduk. güneş alerjisi diye bir şey yoktur dedi :) bu arada öyle istediğiniz zaman cep telefonundan arayamıyorsunuz. haftaiçi gündüz ofisten, akşamları ve haftasonu da evinden arayabiliyorsunuz. hadi ofis neyse de doktoru evinden aramak bana biraz garip geliyor. bütün ev ahalisini rahatsız etmiş olunacak gibi. arama sayısını azaltıyor tabi böylece. ofiste ve evde olmadığı durumlarda cepten arayabiliyorsunuz. zaten evde ve ofisdeyden cebini kapatıyormuş.

    bütün bunlara rağmen, hakkında kalemi kırdığımız konu ise süt konusu oldu. hangi süt içilmeli, içilmeli mi içilmemelli mi diye konuşurken, günlük sütler ile uht sütler arasında bir fark yok. hangisini içerse içsin, farketmez dedi. ben ne demek istediğinden emin olamadım, nasıl fark yok dedim. efendim, güya süt fabrikalarında tek bir üretim hattı varmış, tamamen pazarlama stratejisi olarak aynı çesmeden bir günlük süt şisesine bir de uht kutusuna dolum yapıyorlarmış. pastörize süt atatürk orman çiftliği yıllarında kalmış. sizi kandırıyorlar dedi. kulaklarıma inanamadım ve emin olmak için tekrar sordum, söylediğinden anladığımı açıklayıp bunu mu demek istiyorsunuz diye sordum, ama evet bunu söylüyordu. demek ki bilmeyen insanları böyle kandırıyor ve insanlar da vay be görüyor musun, neler dönüyor ve bizim übermensch doktorumuz bizi bilgilendiriyor diye düşünüyor. yine de kendimi ve bildiklerimi sorguladım (:)) ve konuyu uzatmadım. sonradan tetra-pak'da ve mis süt'te çalışan arkadaşlarımızı aradık. ikisi de öyle saçmalık mı olur, tabi ki iki farklı üretim hattı var dedi. işte o noktada dr. kadir tuğcu da bizim için bitti.

    velhasıl, dr. kadir tuğcu'nun bazı konularda doğru bir yaklaşımı var. internet'teki bazı yazıları da faydalı olabiliyor. ancak, gözü kapalı olarak çocuğunuzun sağlığını emanet edebileceğiniz biri olduğunu düşünmüyorum.

    yalnız bu yazıdan kadir tuğcu'nun diğer doktorlardan kötü olduğu anlamı çıkmasın lütfen. hatta kendisinin ortalamanın üstünde de olduğunu söyleyebilirim. diğer birçok doktora da muayene olsak, onlar hakkında daha olumsuz düşüneceğimden eminim. burada söylemek istediğim, kadir tuğcu'nun yoğun bir şekilde önerilmesini hakedecek kadar iyi bir doktor olduğunu düşünmememdir. hepimiz çocuklarımız için en iyi doktoru arıyoruz. bizim için kadir tuğcu, bu en iyi doktor değil malesef.
  • minik kızımın ilk doktoruydu kadir tuğcu, çok memnunduk ve çok severdik kendisini. malesef amerika'ya yerleşti bir kaç ay kadar önce.
  • başkalarının deneyimleriyle ilgili hiçbir şey söyleyemeyeceğim fakat kendi deneyimlerim üstünden açıklayabileceğim doktor.

    kendimi bilmediğim zamanlardan beri gittiğim (annem tarafından götürüldüğüm doktor). kendisiyle ilgili en iyi bildiğim şey şudur ki konu ben olunca kendini annemi bile sakinleştirip yapılması gerekeni açıklayan, gece gündüz her saat ulaşılabilen bir doktor. seneler boyunca görmediği beni bile bir görüşte hatırlaması da hastalarının sadece müşteriden ibaret olmadığının bir kanıtı olsa gerek. kendisini görmeyeli çok uzun zaman oldu fakat bugün sağlıklı bir birey olmamda katkısı olduğu için kendisine hep minnettar kalıcam.
  • gördüğüm, tanıştığım, bildiğim açık ara en iyi çocuk doktoru.

    herşeyden evvel tipik doktor numaralarına sahip değil, gereksiz ilaç, gereksiz tahlil kesinlikle yaptırmıyor. çoğu hastalığı direkt olarak bilgisiyle çözüyor. çok okuması ve araştırması sayesinde kendi branşı olmayan alanlarda(diş, psikiyatri vb..) yardımcı olabiliyor. kulaktan dolma veya başka doktorun söylediği arka planında hinlik olan konuyu sadece bir tek cümleyle açıklayarak bertaraf ediyor. son model teknikleri ve teknolojiyi takip ediyor mesela kendisinde 80'li yıllarda gördüğüm kulak temizleme aygıtını bazı klinikler daha yeni alıp, reklam yapıyorlar.

    aynı zamanda kendisi söylenmesinden pek hoşlanmaz ama ülkemizde çocuk kitabı yazarlarının efsanelerinden olan kemalettin tuğcu'nun kardeşidir.
  • kadir hocam önce beni büyüttü sonra çocuklarımı kendisine defalarca teşekkür ederim. amerika'ya yerleşti hepimiz üzüldük, fakat geçenlerde kişisel web sayfası açılmış görünce sevindim... online olarak taa oralardan hizmeti kesmeyen idealist ve yenilikçi bir türk hekimi... www.onlinedoktorum.net
  • bir konu hakkında internette araştırma yaparken yazdıklarını ilk kez okuduğum ve ilk anda alternatif tedaviyi seven bir araştırmacı zannettiğim kişi. 'türk doktorları peditusun içinde parasetamol olduğunu bilmez' gibi bir ifadesi de vardı; sanırım çok da şakacı!
  • kızımın hayatını değiştiren ,benim gibi birçok anneyi bilinçlendiren doktor. kendisi amerika da yaşamasına rağmen www.anneoluncaanladım.com adresli sitede hergün hastalarının sorularına cevap yazmaktadır.sırf yazdığı cevapları okuyarak birçok konuda bilgi sahibi olmak mümkündür.
  • kendi meslekdaşlarına aptal diyen, hastayı muayene etmeden muayene etmiş olan doktorun yazdığı ilacı kestiren adam. ülkemizde sanırım doktorun azarlayanı makbuldür anlayışı hakim.
  • abimin doktoruymus kendisi. annem ustunden 35 sene gecmesine ragmen surekli bahseder kendisinden, oglumun hayatini kurtardi diye. soguk havale gecirmesine ragmen hicbir ahraz kalmadi abimde ne fiziksel ne mental.

    buyuk kizim baya sorunlu bi cocuktu. surekli asiri olarak kusar, hic durmadan aglar, hicbir sey yemezdi. kakasini yaparken türlü sorunlar yasadi. kadir bey'le hic yuzyuze gelemedik ama ne sorduysam cevapladi sagolsun. doyuyor musundan tut, atesine, kakasina, bezinin agirligina, tahlillerine kadar her seyde yardimci oldu online olarak. bundan 10 sene once.

    yontemleri eski usül gelebilir ama aksine en yeni kaynaklari takip ettigini onu takip eden herkes bilir. gereksiz ilac kullanimi, gereksiz tahlillere, mama dayatmalarina karsi oldugu icin elestirilir.

    mesela atesli cocugu belli bir yastan sonra soymak yerine orterek terletme metodunu uygulatmasi aslinda cok eski bir yontemdir ama gunumuzde fazla uygulanmiyor.

    simdi okudum amerikaya tasinmis fakat anneoluncaanladim'dan soru cevaplamaya devam ediyormus. sagolsun
  • bu şarlatanı ciddiye alıp çoluk çocuğuna doktorunun verdiği ilaçları kesen ebeveynler var maalesef. çok üzücü.

    hiç görmediği hastaya teşhis koyan, lökosit sayısından enfeksiyonun viral mi yoksa bakteriyel mi olduğunu anlayan (!), astım hastası çocuklara steroid verilmemesini salık veren bu kişinin niye türkiye’de çalışamadığı için zamanında amerika’ya gitmek zorunda kaldığını ve şimdi de neden internet köşelerinde doktorculuk oynadığını bir araştırın bakalım.
hesabın var mı? giriş yap