• istanbul devlet tiyatroları'nın 20 ocak'ta prömiyeri yapılacak oyunu.

    efendime söyleyeyim boris vian ve dünyasını anlamak açısından güzel olacağa benziyor.
    sizler için yaptığım derin araştırmalar sonucunda içeriden aldığım istihbaratlara göre hakan çimenser rejisiyle
    oynanacak oyunda yok yok. erotizm, mizah, gerilim, vahşet ihtiras, hırs, entrika -uu beybi- sex, drugs and rock n roll. \m/

    oyuncu kadrosu da gayet iddialı ve başarılı isimlerden oluşuyor. her ne kadar her birini dizilerden tanıyor olsak da tiyatrodaki başarılarından ayrıca bahsetmek gerekmiyor değil. kesinlikle tiyatro sahnesinde izlenmesi gereken kişiler. oyuncu kadrosuna şöyle bi göz atarsak: celal kadri kınoğlu, mine tüfekçioğlu, sevinç erol, orhan kurtuldu, oya okar, uygar özçelik, serkan abeş ve barış akbaş'tan oluşmakta.

    celal kadri kınoğlu'nun tatlı hayat'taki irfan'dan bile daha manyak bir karakteri canlandıracağı köstebeğimden aldığım haberler arasında.

    mine tüfekçioğlu içinse polat alemdar'ın kayınvalidesini hiç böyle görmediniz diyebilirim.

    sevinç erol uzun süre akıllarda kalacak. televole'den önce tiyatro sahnelerinde!! dırım dırım.

    orhan kurtuldu bu sefer salon erkeği olarak karşımızda.

    uygar özçelik ve oya okar ise mükemmel oyunculuklarıyla göz dolduruyorlarmış.

    serkan abeş ve barış akbaş napıyor bilmiyorum lan. neyse boris vian oyunu izlemenin doyasıya keyfini yaşatırlar diye umuyorum.

    sendeyiz sayın kırca. ups. kaptırmışım.

    ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için devlet tiyatrosu site yapmış. bakılmaz değil.
  • soyluluğu bilmiyoruz biz. yaşamadık hiç. kimi toplumlar gibi genlerimize işlemedi. kültürel olarak aktarılmadı. günümüze kadar kırıntıları gelmedi. hiç bilmedik bunu.

    endüstri devrimini de yaşamadık. soyluların gülüp geçtiği kişilerin, tırmak makası yaparak onlardan zengin oluşunu da görmedik. hakir görülenlerin ellerine ekonomik gücü almalarını yaşamadık. soyluların ekonomik güçlerininin ellerinden yiyip de son kaleleri olan yönetim erkine sarılışlarını da göremedik.

    yönetimi de aldılar ellerinden. tek sahip oldukları kibirleri kalmıştı. hiçbir yaptırım gücü kalmadan, erkleri olmadan sahip oldukları kof bir kibir... hizmetçileri, yapamayacak olmalarına rağmen o leziz yemekleri sıralarken; ev sahibesinin bugün canım sadece çorba içmek istiyor derken omuzları düşük ama kuyruğu dik duruşunu da göremedik.

    bunları kültür genlerine işlemiş birinin bildiği ve yazdığı bir oyunla gördüğümüzde, sahnelenen oyunun grotesk olmasına zaten gerek kalmıyor. düz beyaz bir tür olsa da bize zaten ucubik geliyor.

    iyi bir tiyatro izleyicisi değilim. üst perdeden işlenmiş bir konunun, bilebilen ama yaşamamış kişilerce sahnelendiğinde bunun ne olmadığını ve nasıl emanet durduğunu görebiliyorum.
  • sanırım türkiyede ilk defa oynanıyor bir boris vian oyunu... amatör tiyatrolar dururken devlet tiyatrosunun bu işe kalkışması şaşırtıcı ve mutluluk vericidir. sahnelemede dekorun korkunç olduğunu (o merdiven ne öyle, geçerken uğramış gibi, alakasız), rejide de bir takım kopukluklar olmasına rağmen akıcı oyunculuklarla bunun telafi edilebildiğini düşünüyorum.
    celal kadri kınoğlu yılların tecrübesini gözler önüne seriyor
    mine tüfekçioğlu meğer ne güzel kadınmış, o bacaklar ne öyle...
    sevinç erol seksapelinin zirvesinde lakin biraz parodiye kaçmış
    orhan kurtuldu da tango sahnesinde şahane...
    oya okar ise imrendiğim oyuncuların başında geliyor bu kadar güzel bu kadar genç olup bir de bu kadar iyi oyuncu olmak muhteşem birşey olsa gerek severek izliyoruz.
    ama oyunun gizli öznesi şümürz' ü oynayan uygar özçelik oyunu mu izledim uygar' ı mı izledim bilemedim.. oyun boyunca hiç konuşmamasına rağmen kendisini seyrettirmeyi başaran, ileriki yıllarda çok iyi yerlerde göreceğimizi umduğum oyuncu kişi.
  • üsküdar'a kadar gittiğimize bin pişman etmiş bir oyun, cidden çok başarısız.
    boris vian bu değildi ya.
    alenen olmamış. otur sıfır.
  • memlekette tiyatro çok noktasından eleştirilebilir ancak bu oyunun hakkını vermek lazım. sade dekoru, stüdyo sahnesinde dekor ve sahne kullanımı ile kapatmışlar. oyunculuklara diyecek kelime yok, hepsi birbirinden ayrı güzeldi.. dansı, müziği, çığlığı ve öfkeyi gerçekten hissettirdiler.

    oyun tabii ki oyuna (yani gerçekten oynanacak olana) çevrilecekken değişecektir. ama diyaloglar da, çevre ilişkisi de kanaatimce gayet iyi kurgulanmıştı. yer yer tam bir vian manyaklığı var ama celal kadri mi yapıyor onu, oyun metni mi emin olamiyor insan.

    es geçmeden söylemek lazım, tüm oyunculuklar parmak ıssırtıyor..

    bir de yangın duasıdan bu yana ilk defa bir oyunda defterimi çıkarıp notlar almak istedim.. özellikle geçmişin tozunun dumanının geçmişi dahi tozuyla örttüğü noktasında.. bir de militarist bir kişinin neden orduya katılması gerektiği tiradında, bir sakalın bırakılmasındaki amacın sakal olduğunun anlatılmasında, bir de...
  • bugünlerde ankara akün sahnesinde oynanan izlenesi tiyatro.

    oturup, okuyup, yeniden izlemem gerektiğini düşündüğüm oyun aynı zamanda.
  • celal kadri kınoğlu'nun tek başına sırtında taşıdığı boris vian oyunu.
    boris vian'ın gönderme yaptığı toplumsal arka planı bilmeden izlendiğinde, özellikle bizimki gibi burjuvazisi, işçi sınıfı oluşmamış, devrimi darbe misali üstten gerçekleşmiş bir toplumun vatandaşıysanız, çok bir şey ifade etmeyecektir. ancak az okumuş, az düşünmüş iseniz, ne kadar sarsıcı ne kadar cesur olduğunu göz ardı etmek mümkün değildir. elbette vardır tutuk kaldığı tarafları, "ah biraz daha üzerinde çalışılsaymış," dedirten bölümleri, bir gecede yazılmış bir oyundur nihayetinde, özensizdir. ancak yine de devlet tiyatrosu'nda oynanan birçok oyundan bir gömlek üstündür.
  • istanbul devlet tiyatrosu bu ay bize çalıştı sağolsun. hiç ummadığımız anda kaçırdığımız oyunları programa almaya başladı. birkaç eksiğimiz daha kaldı böyle geçmişten, onları da bi ayarlarsalar sevinirim. (bkz: yüz verince astar istemek)

    imparatorluk kuranlar, boris vian kafasını bilmeden anlaması biraz güç bir oyun. fazla simgesel. belki en çok katılabileceğim eleştiri bizim memlekette bir aristokrasidir bir burjuvadır olmayışından istenilen etkiyi bırakmaması olabilir. fakat anti militarist yorumları ve yalnızlık dersek işte bu çok tanıdık. celal kadri kınoğlu sahnede izlemesi keyif veren insanlardan olduğu için şüphesiz oyunun en büyük artısı. mine tüfekçioğlu da zarifçe eşlik ediyor kendisine. sevinç erol, oya okar ve orhan kurtuldu ile kaynaşmış bir ekip, sahnede rahatça paslaşıyorlar.

    fakat biraz sünmüş mü nolmuş 70 dakika anca sürdü oyun bir de üsküdar tekel stüdyo sahne'nin oturma düzeni ancak bu kadar kötü kullanılabilirdi. on dakika yerde yatan adamı hiç görmedim iyi mi. kendi koltuk düzeni olmadığı için oyuna göre şekil verilebilme rahatlığı sunan bu salona kalkıp basamaklı tribün kuracaklarına üst katta hazırı vardı orada oynasalardı keşke.
  • oyun başında üff püff nidalarıyla bir daralmaya başlarken celal kadri kınoğlu performansı ile parlamış oyundur, son tirat mükemmel,olağanüstü,devasa,görkemli, laf bulamıyorum fevkaladeydi. tamamen seyirci yorumuna açık bırakılmış imgeler de mevcuttur oyunda, ayrıca celal kadri kınoğlu saksafon solosu vardır. çok kasvetli olmasına rağmen çok güzel ve çok dolu bir oyun kendisi
  • bugün istanbul'da, mahşer-i cümbüş'ün sahnesi hayalhane'de izmir yenikapı tiyatrosu'nun performansıyla izlenebilecek olan oyun.

    https://twitter.com/…atro/status/280994313406660608
hesabın var mı? giriş yap