• depeche mode cizgisinde ben ce de epey guzel bir yeri olan zeitgeist hadisesiniden dem vuran ilah gibi bir sarkidir.

    i feel you
    your sun it shines
    i feel you
    within my mind
    you take me there
    you take me where
    the kingdom comes
    you take me to
    and lead me through
    babylon

    this is the morning of our love
    it's just the dawning of our love

    i feel you
    your heart it sings
    i feel you
    the joy it brings
    where heaven waits
    those golden gates
    and back again
    you take me to
    and lead me through
    oblivion

    this is the morning of our love
    it's just the dawning of our love

    i feel you
    your precious soul
    and i am whole

    i feel you
    your rising sun
    my kingdom comes

    i feel you
    each move you make
    i feel you
    each breath you take
    where angels sing
    and spread their wings
    my love's on high
    you take me home
    to glory's throne
    by and by

    this is the morning of our love
    it's just the dawning of our love

    diye de sozleri vardir ki yiyene ayri yaninda yatmayana ayri kinimiz vardir.
  • cok basarılı olmasa da bir de placebo cover ı mevcuttur bu sarkının.
  • benim gibi bazı depeche mode hayranları tarafından pek beğenilmeyen, yine bir yazarın belirttiği gibi cdyi alıp eve gelip ilk taktığımda "amanın yanlış basım bu galiba! achtung baby mi basmışlar?" dediğim, daha sonra u2 ile karmaşan soundun brian eno sayesinde olduğunu anlamama sebep olan şarkı.
  • klibi super olan depeche mode parcasi. ayrica klibinde oyniyan "soyundu soyuncak" kadinin da oldugunu soyluyolar ama bilemicem.
  • your precious soul
    and i am whole
    .....................
    your rising sun
    my kingdom comes

    dizelerinin sürekli bir başa dönme isteğine yol açtığı müthiş depeche mode şarkısı. klibinde de dave'in kirli/yağlı saçlarının, güneş gözlüğünün ve çizgili takımının da hastasıyız ayrıca.
  • apollo 440 versiyonuyla farklı, placebo versiyonuyla farklı tadlar verir, kıyaslamamak tercih meselesi elbet.
  • gaza getiren, şahsen placebo versiyonunu daha başarılı bulduğum, mutlaka konserde dinlenmesi gereken şarkı.
  • bir adet geceyarisi yakalayan schiller mit heppner sarkisi. yavastan baslayip damarlara nüfuz etmesiyle bana saltwater'i hatirlatti..

    ilk once mistik birkac ses sasirtiyor insani, sonra peter heppner'in "i fe'el yo'u" diye bilumum yerlerden kirilan sesi ile beraber bayildigimiz bassline kendini gostermeye basliyor. sonra yine bir duraksama... sonra peyderpey allah ne verdiyse... sozleriyse dikenli güller gibi..

    i feel you in every stone
    in every leaf of every tree
    you've ever grown
    [that you ever might have grown]

    i feel you in every thing
    in every river that might flow
    in every seed you might have sown

    i feel you in every vein
    in every beating of my heart
    each breath i take
    [in every breath i'll ever take]

    i feel you anyway...
    in every tear that i might shed
    in every word i've never said

    i feel you...
  • schiller in dream of you dan sonra yarattığı bir şaheser daha. mükemmel.
  • gegen die wand ile birlikte yeni anlamlar kazanmış ve filme de cuk oturmuş bir depeche mode eseri.
hesabın var mı? giriş yap