• arthur schopenhauer 'a ait bir söz.
  • tırt bir sözdür. adımı altına yazmak istese birisi döverim, o kadar. schopenhauer'un böyle bir şansının kalmamış olması üzücü.
  • sevdalım hayat kitabında zülfü livaneli'nin anadolu insanının bu konuya olan bakışını anlatan anısı.
    --- spoiler ---
    kompartımanda benden başka iki kişi vardı. biri ufak tefek samsunlu bir terziydi ve nasıl olduysa alman polisinin elinden kurtulup almanya'ya girebilmişti. buna rağmen, anadolu köylüsünün "ne olur ne olmaz" kuşkuculuğu içinde, hala kalmak üzere olduğunu gizliyordu. öteki yolcu genç bir alman kızıydı. sigara içmek istediğimde onu rahatsız edip etmeyeceğimi sordum. "fark etmez ama biraz cam açalım" dedi ve böylece bir konuşma başladı aramızda, ingilizce konuşuyorduk. samsunlu terzi kuşkuyla süzüyordu bizi. kız amerika'da okuyormuş. almanya'ya ailesini görmeye gelmiş falan filan... tam bir tren yolculuğu konuşmasıydı. bir süre sonra genç kız restorana gideceğini ve gelmek isteyip istemediğimi sordu. param çok kısıtlı olduğu için gidemezdim."sağ ol," dedim."ben gitmeyeceğim."
    kız çıkıp gittikten sonra samsunlu terzi kardeşimiz yüzünde garip bir ifadeyle yanıma sokuldu:
    "ne dedi kız?" diye sordu. "benim dinime dön de evlenelim mi?" dedi.
    şaşkınlıkla yüzüne bakakalmışım... almanya'ya giden anadolu insanının kafasındaki kargaşayı ve 'kendilerinde olmayan esmer türk erkeğini bekleyen gavur kadın' mitosunun ne derece derinlere işlediğini ilk kez anlıyordum.
    --- spoiler ---

    (bkz: iskandinav kızlarının esmer erkek sevdası)
hesabın var mı? giriş yap