hatıraların ağır gelmesi

• yaşanmışlıkların bir yerden sonra bünyeye fazla gelmesi durumudur. ya da yaşanan şehrin insana küçük gelmesidir..
  her köşede, her sokakta, her insanda, her kokuda geçmişten bir iz bulmaktır. hayattan gelip geçmiş herkesin, her anının seni hep takip ettiği hissidir.. kafanın artık düşünmekten yorulmasıdır. yaşananların günlere fazla gelmesi, hayatın kontrolden çıkması, geçmişin bugüne, bugünün yarına girmesi, ama yine hepsinin bu andan çıkması halidir. kaçmaya çalıştıkça ne geçmişinin, ne şimdinin, ne de geleceğinin seni bırakmamasıdır. kendi kafana hapsolup hepsinin yükünü taşıyamamaktır.. geçmişi silip kafandan atmak isterken her geçen gün eklenenlerle dolup taşmaktır.. sen silip kurtulduğunu sandıkça en olmadık en beklenmeyen zamanlarda geçmişinin seni gelip yine bulmasıdır.. sen daha o anın yüküyle savaşırken, tüm zamanların senin üzerine binmesidir.
  o minicik kafanın artık düşünmekten, üzülmekten, hiç çalışmaz hale gelmesi, isyan edip her şeye, kurtulmak istemesidir..
• ya yaşanmışlıklardan duyulan pişmanlık ifadesidir ya da yaşananların hatıra olmasından duyulan üzüntü.
  ya kötüdür yaşananlar ezilirsiniz altında ya da çok güzeldir, sona erip tarihin tozlu sayfalarında yerini almış olmasının yükünü taşıyamazsınız.
• kendini yeterince hazırlamadan hayatında iz bırakan yerlere gitmemenin gerekliliğini yeniden kavradım. bombardıman altında kalma ihtimalini göze almak gerek bir kere. müzikler, sesler, kokular, tatlar, görseller, tekerrür edebilecek yaşanmışlıklar, kısacık zamana sığdırılmış kocaman güzellikler ittifak kurup kuşatma altına alabilirler sath-ı müdafaada zorlandığın duygularını. bedenine hakimiyetini koruyamayabilirsin, zihninin gardını çoktan düşürmüşken. hiç beklenmedik bi anda hiç beklenmedik bi olay hiç beklenmedik bi hatırayı aklına düşürüp dilhun eyleyebilir seni. tüm bunların hepsi aynı anda gerçeklenip serebral korteksinde kısmi felç etkisi oluşturabilir ve orda olmaya devam etmek isteyebilirsin bu istilanın sürebilmesi için artık hatırlanacak detay kalmayana kadar, hissizleşene kadar, anıların mahfuz edildikleri yerden fırlayıp cisimleşene kadar.