727 entry daha
  • burada yazılacaklar tamamen galatasaray' ın menfaati çerçevesinde şekillenecektir.

    beyler bu adam profosyonel futbolcu değil mi? galatasaray profosyonel bir futbol takımı değil mi?

    profosyonel hayatta iş ile duygusallık birbirine karıştırılmalı mı?

    demem şudur: bu adam sene başında gitmek istiyordu. hatta kimse garanti edemezdi yıl sonunda da gitmeyeceğini. evet, kewell karizması olan ve galatasaray' a gerek golleri ile gerekse takımına kattıkları ile çok ama çok büyük katkıda bulunmuş ve galatasaray taraftarının çok sevdiği bir futbolcudur. burada hepimiz hemfikiriz sanıyorum.

    şimdi aynı fikirde olmadığımız noktaya gelelim. kewell' ın sözleşmesi 4 ay sonra bitiyor ve eğer ameliyat olursa kewell sezonun ancak son 5 yada 6 maçına yetişebilecek. orada da alışma dönemi derken bu sezon böyle bitecek.

    ben derim ki gelsin kewell sözleşme yenilesin, 2 sene daha burdayım desin şimdiden anlaşalım. ama adam gidici gibiydi ki zaten. eğer sezon sonu gidecekse bırakalım şimdi gitsin.

    kimse kusura bakmassın futbolcular gelip geçicidir. ben her zaman mantıklı bir galatasaray taraftarı olarak takımımın çıkarlarını düşüneceğim. sizde bir düşünün çok duygusal değil miyiz? hayatımızda çoğu zaman bundan dolayı kaybetmiyor muyuz?

    linderoth' a efendiliğine, geçmişine bakarak bi manada da duygusal olarak 2,5 sene sabretmedik mi? ee sonra o ne yaptı sizi fifa' ya şikayet edeceğim demedi mi? şu an bana kimse garanti edemez, kewell iyileşek ve sahalara bomba gibi bir futbolla dönecek diye.

    ben profosyonel olan bu futbol dünyasında duygusal olamıyorum. belki galatasaray ruhu ile çelişiyorum. ama artık değişmeliyiz. eğer başarı istiyorsak biz her zaman galatasaray' ın çıkarlarını gözetmeliyiz.

    zannetmiyorum ki mantıklı düşünen bir galatasaray taraftarı farklı düşünsün.

    bir de şu gerçek var: "biz duygusal bir ülkeyiz sen nerede yaşıyorsun" gerçeği var.

    mondragon' a selamlar.
  • oncelikle hakkindaki erhan telli kokenli haberlere inanmadigim futbolcudur, hicbir galatasaray taraftarinin bu kadar gerilmesine uzulmesine de gerek yoktur. ama bir sekilde keyifler de kacirilmistir ya neyse, asil konuya gelelim, dedigim gibi olacagina inanmiyorum ama hani olur da yonetim harry kewell'i gonderirse ali sami yen'deki ilk macta, sonra 2. macta hatta sezon sonuna kadar her macta 90 dakika boyunca daddy cool melodisi esliginde adi haykirilasi futbolcudur.

    futbolun teknigi, taktigi tabi ki onemlidir, ama ben futbolun amator yanindan buyuk keyif alan biri olarak harry kewell gibi taraftarin kalbinde cok ozel yeri olan degerlerin korunmasi gerektigini dusunuyorum, onemli olan sadece yetenege sahip olmak degil ayni zamanda ruhunu sahaya yansitmaktir, onemli olan cassio lincoln olmak degil, bulent korkmaz, gheorghe hagi, cevad prekazi, harry kewell ve tabi ki metin oktay olmaktir.
  • taa 2000 yılıydı biz leeds united'la yarı final oynarken tanımıştım harry'yi, aslan yelesi saçlarına ve tipine çok gıcık olmuştum, hatta liverpool'da iken saçlarını uzatıp bağladığı zamanlarda gıcıklığım iyice artmıştı. 2008 yılının yazında hergün gazetelerde binlerce isim görüyorduk galatasaray'a gelen, galatasaray'a yakıştırılan, forma giydirilen. heyecanlı dönemlerdi tabii ne zaman transfer olucak kimi alıcaz diye bekliyorduk. bir tek o'nun ismi geçmemişti ki, bir gece ansızın gelmişti. sabah uyandığımda işe gitmeden evvel kahvaltı ederken gözlerime inanamamıştım ntvspordaki alt yazıyı okurken. nasıl olur? nasıl geldi? falan derken içim gittikçe ısınmaya başlamıştı zaten. ne zaman maçlar başladı, o'nun liderliği, takıma hükmedişi, gizli kaptanlığı, duruşu, saçının telinden ayağının tırnağına kadar olan futbolculuğu, profesyonelliği, karakteri, gerektiğinde stoper dahi oynayışı, ışıldayan gülümseyişi o'na tapmama neden olmuştu. bir takım için daha ne yapabilirdi ki? bir taraftarın gönlünü daha başka nasıl kazanabilirdi ki?

    geldiğinde nasıl şok olmuştuysam, gidiceği ile ilgili hakkında çıkan haberlerde bir o kadar şok ediyor beni. eğer gheorghe hagi'den sonra bu kadar sevilen bir adam ne yapacağı belli olmayan ve sadece 4 aylığına gelecek genç bir yıldız adayına* tercih edilecekse, yapılan bütün transferlerin, harcanan tüm paraların, kazanılmış ve kazanılacak başarıların tek bir değeri bile olmayacaktır benim gözümde.

    santrafor alternatifi olmadığı için shabani nonda'nın gönderilmemesi mantıklı olabilir ama frank rijkaard eğer başarabilirse bu takım 4-6-0'da oynayabilir, kaldı ki nonda her ne kadar da istatistik olarak bu sene en başarılı performansını da sergilese kötü oynadığı maçlarda en ufak bir katkı sağlayamadığı açıkça ortada. bu kötü performanslardan en az biri atletico madrid maçlarına denk gelirse avrupa hedefinin sekteye uğraması kuvvetli ihtimal. ha iyi oynarsa da sırtımda taşırım, o kadar da seviyorum kendisini.
    geldiği günden beri hiç bir maçı kurtaramayan leonardo noeren franco'nun başarısızlığı ortadayken bence gönderilmesi gereken tek yabancıdır takımdaki. bir devre veya tamamen ufuk ceylan galatasaray kalesini başarıyla koruyabilir diye düşünüyorum. ben her zaman yabancı kaleciden yanayım fakat ufuk'a bu şansın tanınabileceği kanısındayım.
    2.5 sene tobias linderoth'a, 1.5 sene emre güngör'e, aylardır gökhan zan'a, 2 sene cassio de souza soares lincoln'e, 1.5-2 sene serkan çalık'a tahammül eden bu yönetim sadece 2-3 ay sakat kalıcak olan ve taraftarın sevgilisi haline gelmiş harry kewell'a sırf yabancı kontenjanı açılsın diye ve ne yapacağı belli olmayan giovani dos santos için yol vericeklerse ayaklanma olucağına en ufak bir şüphem yok. ha olur da sözleşme dondurma yoluna giderlerse ve sezon sonunda sağlam bir kontratla kendisini tekrar galatasaray'a bağlayacaklarsa bir nebze kabul edebilirim. ancak bunun da olmasını hiç mi hiç istemiyorum!

    bir de sol kanatta caner erkin alternatifi vardır ki iyi performans veriyordur ve eminim bu performansla da devam edecektir.

    sakın yanlış anlaşılmasın, giovani'ye karşı değilim. wizard of oz'un gitmesine karşıyım! hem de sonuna kadar! ben olsam ne yapar eder kulüpte tutar, yaşı gelince jübilesini yapar ve kulübe sportif direktör yaparım. bence bunu hak ediyor.
  • sayesinde hakan ünsal'la aynı fikire sahip oldum, daha ne yapıyım.
  • gidip kalması hakkında hiçbir mantıklı açıklamayı dinlemek ve kabul etmek istemediğim insan. en son ne zaman taraftarları hatta galatasaraylı olmayanları bu kadar aynı fikirde gördünüz. bu adam bambaşka. eğer yönetimin kafasında gerçekten böyle bir düşünce varsa bunları gözardı etmemesi lazım. nedir yani, dos santos gelince takım uçuşa mı geçecek veya leo franco'yu gönderip kaleye aykut'u koysak mesela en kötü ne olabilir. eğer problemleri paraysa -ki zannetmiyorum, kewell'in parasını taraftar ödesin desinler, şu kadar kewell forması satılırsa kewell kalacak desinler, iki günde ne kadar lazımsa satılacağına kalıbımı basarım. yönetimden birisi sözlükte şimdiye kadar yazılanları baştan sona okusa eminim vazgeçerdi. inşallah burdaki ve bütün kewell'i seven insanlar paranoya yapıyordur, inşallah gelecek yıl yeni stadın açılış maçında santra yapmasını izleriz.
  • bütün maç boyunca; ister kötü oynasın, ister iyi oynasın, bütün stadın "harry,harry kewell" diye tezahürat ettiği bir adamı gönderirseniz eğer bu işte gir gariplik vardır. delgado mu lan bu adam ki ona sözleşme dondurma teklifinde bulunuyorsun? giderse ağlayanı çok olur ileride. buna yönetimde dahil.

    (bkz: akıl fikir)
  • hakkinda dusunduklerimi sozlukte paylasmak istedigim topcu. umarim galatasaray yonetiminden birileri buralari okur da fikirlerini degistirirler.

    yaa bence gitmesin yani : ((( valla bak galatasaraylilar olarak hepimiz cok seviyoruz bu adami. hagiden beri gelmemisti boylesi. gitmesin yani, cokuzuluruz : ((( lutfen bunu okuyun galatasary yoneticileri!!1
  • galatasaray'dan ayrılırsa taraftar üzülür. ama aynı taraftar sezon sonu şampiyonluk kupasının alex'in ellerinde aziz yıldırım'a gittiğini görürse daha çok üzülür..
  • her ne kadar beşiktaşlı olsamda, her zaman futbolda güzelden yana olmuşumdur. bu insan evladıda süper lige güzellik katan nadide insanlardan. bu yüzdendir ki gitmesine gönlüm razı değil. hatta demirören tekrar başkan seçilse ve demirören normali olarak bu adamı transfer etse, asla "galatasary artığı" demem gönlüme basarım yani o kadar.

    zamanın ötesine gideceğini bilen edit: kötüleyin ulan ipneler...
  • "sezon sonu gidecekti zaten" diye adamı şimdiden göndermeye kalkarsan, adamın kafasında "imzalasam mı lan" şeklinde var olan o ihtimali de otomatikman ortadan kaldırmış olursun. kaldı ki adam burada mutsuz olduğu için değil ailesinden ayrı kaldığı için gitmek istiyordu.

    galatasaray'ın çıkarları tabi ki şahıslardan önemlidir. bu sadece galatasaray için değil kapitalist düzen içindeki her kurum, her işletme, her şahıs için geçerli. ama amatör ruh iyidir. o kadar profesyonel olunsaydı, metin oktay zamanında "bizi sevenleri üzmeyelim" demezdi.
989 entry daha
hesabın var mı? giriş yap