• "hüzünlü, acıklı durum" anlamına gelen tamlama. bir de örnek verelim tam olsun:
    - hanım, ne olacak bu çocuğun hal-i pürmel­lali
    + bilmem ki bey, belki dikkat eksikliği, belki de psikotik bir durumu var da yeni farkediyoruz, belki de...
    - hö!?
  • bazı kaynaklarda hal-i pür melal şeklinde geçer.
  • milyoner'de sorulduğunda hayatımda hiç duymamıştım; ama yarışmacının yerinde olsam melül sözcüğü ile kök ortaklığından gider ve acıklı durum seçeneğini gözüme kestirirdim.
  • kimseyi incitmek istemem, fakat -hele ki- üniversite çağına gelmiş ve hatta geçmiş olup, bu gibi kelimelerin, tamlamaların, hiç duyulmamış olmasına çok şaşırıyorum. derinlikli bir genel kültür gerektirmiyor, kullandığınız dil ile birazcık daha yakın olmak kafi...melâlden anlamayan nesle aşinayız artık. hiç değilse dilimizden yitip gitmesin.

    neticede üzülüyorum hâl-i pürmelâlimize. (melâl de ne güzel kelimedir.)
  • "..., ortak kimliklerin eriyip gitmesi pekâlâ çağımızın hal-i pür melâli olabilir."
    (bkz: manuel castells) //kimliğin gücü
  • gül cemaline ıraksa zaman,

    ömür, hal-i pürmelâl,

    âlem, devran-ı virandır...
  • pürmelal: acıklı, hüzünlü
    hal: durum
    -i: birleştirici

    yani, hüzünlü / acıklı durum.

    "hali pür meal" gibi kullanımları da mevcut. yanlış kullananları uyarınız.
  • memleket ahvalini tanımlamada bundan ala ibare yok. yalnız bunun için melal sözcüğünü "hüzünlü, acıklı vaziyet" gibi daha dar ve esasında asıl anlamının sonucuymuş gibi duran karşılığına hapsetmemek; onun osmanlı türkçesi'ndeki tarihsel kullanımına ve arapça kökenlerine daha denk düşecek "(defaatle aynı boktan şeylerin olmasından kaynaklı) usanç, bıkkınlık, bezginlik, yeis" manasına eşlemek gerekiyor biraz. kelimeyi tam tasvir etmek gerekirse, şu resim iş görür kanaatindeyim.
  • üzüntü dolu durum şeklinde döke saça çevirebileceğimiz tamlama. hal, durum demektir. pür, -ile dolu olan, içeren manasındadır. melal ise gamlılık, üzüntü demektir.
hesabın var mı? giriş yap