219 entry daha
  • ne terminatör ne barış güvercini. girdiği yola canı yandığı için girdi belki, ve belki can yaktı ama şu an canı yandığı çok belli...

    şu var ki bu memlekette devletin işe yarar kalabilmesinin asgari şartı yasalar önünde eşitliği sağlamaktır. güler zere harika bir insan olduğu için değil her şeye rağmen bir vatandaş olduğu için serbest bırakılıyor. devlet, güler "pis bir terörist" diye, yasal prosedürleri uygulamama eğilimi gösterirse, bir devlet olmaktan çıkar. dhkpc gibi pkk gibi bir örgüt olur. vatandaşlarıyla arasında bir sözleşme bulunan ve meşruluğunu buradan alan bir kurum olmaktan çıkıp nefret eden, nefret ettiğine zulmeden bir çete olur. işte bu nedenle güler zere'nin serbest bırakılması, bir mahkumun cezası dolmadan salıverilmesinden çok, devletin yasalarını herkese eşit bir şekilde uygulayabilmesi meselesidir.
  • aç ve hasta annesini doyurmak için ekmek çalan bir kız çocuğu yargılanırken falan mı "dur lan insan haklarını unutmayalım!!" denmesini bekliyorsunuz anlamıyorum ki? yani böyle bi mantık var mı, "insan hakları da hep teröristleri savunurken hatırlanıyor yahuu" nasıl bir saçmalıktır?

    abi şu basit mantığı kuramıyor muyuz: halihazırda sempati besleyeceğiniz birine karşı adaletli olmanız kolaydır. yani aslında kolay değildir, bu sefer de onun lehine bükersiniz adaleti olasılıkla. adaletin testi "hoşlanmadığınız" insanlarla olur.

    türkiye cumhuriyeti devleti, neticesinde bu testte gayet güzel sınıfta kalmıştır. aylarca bir vatandaşına suçuna karşılık gelen cezaya ek olarak ikinci bir ceza vermiştir. "bizden değil ne kascaz" mantığı yüzünden güler zere aylardır süründürülmüştür, dışarıdakiler de sürünmesin diye mücadele ederken öfkelenmişlerdir.

    yani bu arada yapılan benzetmelere kıyaslamalara da hakkaten "şaşırıyorum". badi, evet, ben hala şaşırıyorum.

    çünkü gelip diyorlar ki "güler zere serbest bırakılıyorsa bu ülkede adalet yoktur"
    ama göremiyorlar ki,

    devlet vatandaşlarına suç'larına uygun ceza'lar biçer. daha fazlasını yapmaz. intikam almaya çalışmaz. suç'un mağdur'larının vicdan'larını rahatlatmak değildir devlet'in görevi. devlet'in görevi intikam olabilir mi ya? intikam? intikam alan devlet mi istiyorsunuz yani? ben valla adalet istiyoruz sanmıştım. pardon babs.

    --
    güler zere çapa onkoloji'ye getirilecekmiş.
    iyi, bi vapur bi tramvay, yakın.
    --
  • ölmeden bir şeye daha kanıt oldu:

    kendi devletinin kanunlarının uygulanmasını - işine gelmeyince - istemeyen, bireylere farklı uygulanması beklenen yasalarla işleyecek abuk subuk bir hukuk düzeni düşleyen ciğeri beş para etmezleri gözümüze gözümüze soktu. sağolsun.
  • hastaneden gece yarısı çıkabildiğinde, çok güzeldi, ağzındaki maskeden bile belli oluyordu gülümsediği, elleri zafer işareti yapıyordu.

    zafer?

    (bkz: direne direne kazanacağız)
  • ibrahim şahin'de ötmeyen düdükleri öttürdü resmen. "devlete karşı savaş, devlet seni affetsin öyle mi" der gibi, ne dediğini bilmez gibi konuşuyorlar. evet beyzade, devletin görevi bu. kendine karşı savaşanı bile affedecek. baban değil anan değil. devlet o! affedecek. ben iktidara geleyim tek başıma, inan seni affedeceğim. merak etme. seni affetmeyen senin gibi olsun!
  • hiçkimseyi öldürmemiş olan kız.

    kendisine "katil" diyenler için gelsin: iddianamedeki tek suçu: terör örgütü üyesi olmak ve eylemlere karışmak. bu ülkede katilliğin cezası (o da alırsa) 2-7 arasındadır. ağırlaştırılmış da değil, hayır.

    ona saldıranlar: kuduz köpek gibisiniz. (köpekleri tenzih ediyorum)

    bu arada editi: iddianamede yazan her suçtan dolayı hüküm giymez insan, savcının-polisin oraya yazdığı her şey "o suçları sabit" kılmaz. öğrenin bunları artık.
  • bilinçaltına bir şey işlemek istiyorsan, kullandığın sözlere dikkat edeceksin. haber bültenlerini takip edin, çok iyi kullanılıyor o sözler.

    güler zere'nin serbest bırakılış haberi, "güler zere özgürlüğüne kavuştu" diye sunuluyor. ne güzel değil mi? güzelce işle bak zihinlere "üzgürlüğüne kavuştu, elinden özgürlüğünü almışlardı, kavuştu". yani ortada suç ve ceza yok, adaletin kestiği cezanın tevkif yolu ile uygulanması yok, özgürlüğün elden alınması, sonra bu özgürlüğe geri kavuşma var. işle zihinlere bunu, işle. mal gibi yesin insanlar bunu.

    güler zere özgürlüğüne kavuşmamış, ceza ve tevkif sürecine müdahale ile, cezası erken sonlandırılarak serbest bırakılmıştır. kelime oyunları ile insanları masum göstermeye çalıştıkça daha çok tiksiniyorum senden ey medya. orospu gibisin medya, orospu gibi.
  • bu devletin insafıyla değil, oluşturulan kamuoyu baskısıyla serbest kalmıştır. devletin insafına kalsaydı, yani hiçkimse güler zere'nin adını anmasaydı, onun durumunu anlatacak eylemler yapmasaydı, çaba sarfetmeseydi şu anda kanser hastası olmasına, hayatının son günlerini yaşamasına rağmen hapishanede olurdu. devletin öyle pek insafı falan yoktur. sadece göz göre göre bir insanı öldürmenin yaratacağı meşruiyet kaybını göze alamadılar o kadar çünkü; hiçbir sistem salt baskıyla ayakta kalamaz. toplumsal ikna mekanizmalarını da işletmek zorundadır. devlet güler zere'yi serbest bırakmayıp, hapishanede ölmesine neden olmanın yükünü taşımak istemedi. devlet her zamanki gibi yine insaflı değildi, sadece egemen sınıfın ideolojik hegemonyasında oluşan bir çatlağı sıvamaya çalıştı.

    son günlerini ailesiyle, arkadaşlarıyla geçirecek bir devrimcinin zafer işareti yapmasından bile rahatsız olanlar olacaktır. varsın olsun. hayatın karşısında ölümü savunmaktan, güler zere'nin hapiste ölmesi gerektiğini söylemekten utanmıyorsa birileri, onlara söylenecek kelimelerin hiçbir kifayeti yok zaten.
  • hukuktan, kanundan ve en önemlisi "adalet"in ne demek olduğundan bihaber insanları gözümüze sokmuştur affedilmesiyle beraber.
  • adaleti salak yerine koyanlardan haberdar olmaktır benim bu tiyatrodaki kazancım.

    affedilinceye kadar sızlayan birinin affedildikten hemen sonra zafer işareti yaparak "işte ben kazandım, beni haksız yere cezalandıran adaleti yendim" triplerine girmesi ise tiyatronun çarpıcı sahnesi.

    dünya bir oyun sahnesiydi, unutmuşum.
    şimdi kahramanlaştır güler zere'yi. adaleti bile dize getiren dhkp-c üyesi diye heykelini dik bilimum kuytulara. kırmızı kapaklı kitaplarında siyah beyaz resimlerle şova dönüştür. dönüştür ki tatmin ol. dönüştür ki prim yap.

    garip olan bir şey vardır ki; bu konuyu değerlendirmeye çalıştığımız anarşist bir arkadaşın "devlet güler'i affetmek için var" demesidir. lan anarşistsin sen, devlet mevlet diyorsun, ne ayaksın çözemedim ki. hani "ne devlet ne din" söylemi? ne içtin de bu kafaya ulaştın anlayamadım ki...
104 entry daha
hesabın var mı? giriş yap