• ingilizce ikinci dilinizse bu hatunun eserlerini okumak olum gibidir*
  • ernest hemingwayin a moveable feast adli kitabinda kendisinden cok da hosca bahsetmedigi, kendi yazilarini begenmeyenleri ne kadar iyi yazar olursa olsun assagiladigini iddia ettigi yazar.
  • 1938 tarihli dr. faustus lights the lights adli opera librettosu ile ingilizce'de yazilabilecek en guzel metinlerden birini yazmistir. bu eserin en basarili sahneye aktarimlari once 1992'de robert wilson, sonra da 1999'da the wooster group tarafindan "house/lights" adiyla gerceklestirilmistir. hans peter kuhn iki versiyona da muzikleri ile katkida bulunmustur.
  • yaklaşik elli yilini birlikte geçirdiği alice b.toklas'in özyaşam öyküsünü onun ağzından yazmıştır.kitap metis yayinlari tarafindan 1992 yilnda yayinlanmiştir.
  • ölmeden önce, hastanede, sevgilisi alice b. toklas’a sormuş:
    cevap ne?”
    “...”
    “o halde, soru ne?”
  • picasso'nun resimde yaptığını o yazıda yapmıştır.
  • "very fine is my valentine.
    very fine and very mine.
    very mine is my valentine very mine and very fine.
    very fine is my valentine and mine, very fine very mine and mine is my valentine."
  • bak sonra sığ düşünen insan oluyoruz ama, ben şimdi bil-cümle yayınevlerine sövüp saysam hakkım değil midir? neden diyeceksin.

    çünkü bu siktiğimin camiası kodaman bi yayınevinin başına eblehin birini geçirmeyi ve joyce'ları proust'ları basmayı yeter görüyor kendine. bunu yapan el üstünde. gerisine hiç gerek yok. ama mesele stein gibi "az tanınmış" -ki bu ne demektir bilmem- yazarlara gelince dilimiz lâl. basmıyoruz. çevirmiyoruz. doğru tabii, bunları çevirip de kime okutalım? adam yayınları battıysa bizim de zarar etmemiz gerekmez ya! neticede kültür işi, bilgi-görgü işi; ses çıkartmaz bu enteller!

    yalnız bir şey diyeyim; sizin bu alemde yaptığınız işlerin komplesiyle 30 yıl evvel bir cesaret örneği olarak girişilen bir borges çevirisi bile aşık atamaz! çünkü siz efendim, siz, joyce'ları çevirdiğiniz gibi 35 adet derginizde her ay kafa siktikten sonra çatır çatır sattırmasını da bilirsiniz! alıp da okumamak mesele mi ki? ha evet, joyce zaten zor okunur değil mi? tamam efendim, acelesi yok, 5 yıl sonra okunsun? fakat okunsa ya?

    ondan sonra vay efendim bu ülkenin kültür tarihine yaptığı katkıları nasıl göz ardı edermişiz!
    lan sen 32 kısım tekmilinle gel de 1 tane adam yayınları et, 1 tane altın kitaplar'ın tırnağı ol ona da razıyım! katkıymış! katkınızı siksinler sizin!

    evet bana yeniden şarkılar söyleten kadındır stein. teşekkürlerimi sunarım kendisine.
hesabın var mı? giriş yap