• (bkz: dikkat troll çıkabilir)

    üç sene önce olmuş olayı vurun abalıya misali ısıtıp önümüze koyanlar utansın.
  • cesarettir.
  • başbakanın karısı olduğu için muhtemelen alınmaması söz konusu olmayacaktır zaten başbakan yaptığı açıklamada sadece bunun sorun yaratabileceği şüphesinden bahsediyor. benim de süphelerim var, korkularım var ama basbakan olmadığımdan olay yaratmıyor... mesela top sakalım olduğu için ordu evine alınmamıştım ama başbakanın karısına bana davrandıkları gibi davranmazlar... tabi aslında bir başbakanın kendini halkından farklı görmesi de yeterince garip...
  • gata'ya hiç gitmemiş görmemiş kişilerin inandığı durumdur. gayet de türbanlı çarşaflı gataya girilmektedir. kimse de mehmetçiğin anasına bacısına yassah gardaşım giremezsin demez,diyemez. sadece giriş de güvenlik kontrolü yapılmaktadır. her torbayla bavulla giren insana yapılan güvenlik kontrolu haklı olarak türbanlı çarşaflı kişilerede yapılmaktadır.
  • sçeimlerin yaklaştığının habercisi olarak önümüze sunulan haberlerden biri daha.

    geçen sene e-muhtıraya kadar mağdur rolünü oynamayan akp bu sefer işi sıkı tutarak hem medya hem de kendi haberleri önümüze bombalı tüfek olarak sunarak bir seçim daha kazanmak amacında.

    mantıklı olarak düşünelim, böyle bir olay gerçekten yaşanmışsa (ki olabilir) bu olayın medyaya yansıması tamamen malzeme olarak kullanılmak istenmesidir, yoksa hep dedikleri gibi genelkurmay başkanı başbakan'a bağlıdır, haftalık görüşmede anlatırsın bu durumu, çözüm bulunsun dersin ve olay biter. eğer bu yolu denemeden "almıyor olm işte içeri" edebiyatı tamamen tekrar mağdur olarak kendini göstermedir. öncelikle hakkını ararsın, hakkını vermezlerse mağdur olursun.

    bir de ülkemizde tekel işçileri varken, darbe iddiaları varken, işsizlik yoksulluk tavanda iken bu konuyu tartışmaya açmak tamamen akp'nin yapamadıklarını örtme çabasındadır. ayrıca bu din sömürüsü ile oy kazanmak uğraşına giren akp "allah ile aldanmayın" ayetine ters düşerek allah ile aldatmaya devam etmektedir. buyurun devam edin.
  • millete yapılmış bir saygısızlıktır.
  • tatsızlık çıkmasın diye yabılan bişiydir.
  • bu durumun açıklaması şöyle olabilir;

    bazı dinciler vardır, onlar sadece zengin dincilerin karılarının başındaki türbanı savunurlar. o türban biryerlere giremezse kudururlar. fakat bu şerefsizler ankara'nın ayazında soğuktan titreyen işçi türbanlıları dert edinmezler. asgari ücretle, sigortasız, en ağır şartlarda çalıştırılan türbanlılarla ilgilenmezler. daha çocuk yaşında mal gibi aşşağılık adamlara satılan kızların başındaki türbanı da dert edinmez bu köpekler. sendikal hakkını savunan bir türbanlı vardı hatırlar mısınız adı emine arslan dı. onun sözlerini yazayım mı sizlere?

    ama ondan önce emine arslan hakkında yazdığım yazıyı buraya koyayım belki birşeyleri anlatır.

    """"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
    türban savunucusu akplilerin ve onların medyadaki köpeklerinin hiç mi hiç ilgilenmediği onurlu kadın. ulan savunsanıza işte kadın türbanlı ve eziliyor. yok ama işinize gelmez onun türbanından sömürecek bir şey çıkaramazsınız. o türbandan para kazanamazsınız aksine para kaybedersiniz. çünkü o türban anayasadaki hakkını arıyor, sendikal haklarını arıyor, onurunun, ekmeğinin peşinde. işlerine gelmez emine arslan'ı savunmak.

    türbanlı kız başlıklarına atlayan dincilere sesleniyorum hayatınızda bir kez olsun ahlaklı davranın ve bu kadının da haklarını savunun, savunun ki 'az da olsa ahlak varmış bunlarda' diyebilelim sizler için.
    """""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""

    anladım ki bunlarda az da olsa ahlak yok!!!!

    hah şimdi bu emine arslan ne demiş ona bakalım;

    """"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
    turnusol: ne kadar zamandır desa’da çalışıyordun ve neden işten çıkarıldın?

    - emine arslan: 8 yıldır desa’da çalışıyordum. desa’dan çıkma nedenim sendikaya üye olmam. ustaların, patronun dediği gibi performans düşüklüğü, işte hata yapmam değil. ben sendikaya üye olduktan sonra arkadaşlarımı eve getirdim. evimde onları sendikamla tanıştırdım. üye yaptığım arkadaşlarım var. bunları öğrenince bana tuzak hazırlamaya başladılar. tuzak da şu: yakada altına geçiyorsun, astarda sökük geçiyorsun. ben 8 senedir geçmiyordum da şimdi mi geçtim? bu şekilde çıkışımı verdiler benim.

    - çalışma koşulları nasıldı? fiziksel koşullar nasıldı ve sosyal haklarınız var mıydı?

    - zaten çalışma koşullarımız bizi sendikalı olmaya itti. tek tuvaletimiz vardı. paydos saatlerinde ya da arada gittiğimizde tuvaleti boş bulamıyorduk. arkadaşlarımızla kuyrukta beklemek zorunda kalıyoruz. ne zaman ki dışarıdan markalar gelir fabrikayı denetlemeye o zaman fabrika tertemiz olur. normalde ortadaki toz falan alınır. lavabolarımıza misafir geldiğinde peçeteler konur. normal bir zamanda peçete bulamazsın. ecza dolaplarında ilaç bulamazsın. parmağın kesildiğinde bant bulamazsın.

    sosyal haklarımız yoktu. sendika olmayan yerde sosyal haklar nasıl olabilir ki? yıllık iznin 15-20 gününü bir arada hiç kullanamadık. yıllık izin kullandığımız zamanda da normalde ücretli izin olur burada öyle bir şey yok. kuru kuru izine çıkarsın. bu şartlar bizi sendikalaşmaya itti, mecbur etti.

    - haftada kaç saat çalışıyordun? fazla mesaiye kalınca ücretini alıyor muydun?

    - bir insan 36 saat 40 saat hiç evine gitmeden çalışabilir mi? çalışıyorduk biz. bugün 8 buçukta girersin bugünü çalışırsın, geceyi çalışırsın ertesi gün sabah olur eve gidemezsin. tekrar akşama kadar yine devam. sana verdiği ücret asgari ücret. bu kadar mesai yapmamıza rağmen bir de ay sonunda önümüze bir doküman getiriyor bu dokümanda ayda en az 140 saat, 220 240 saate varan mesailerimize karşılık önümüze koyduğu dokümanda 6 saat 8 saat görünüyor mesailerimiz. asla 12 saatin üzerinde mesai yazmıyorlar. bu kağıda imzalatıyorlar bize. atmak zorunda kalıyoruz, attık da defalarca. senin hesapladığın fazla mesai saatiyle onun hesapladığı hiç tutmuyor.
    """"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
    şunu da demiş;

    kadınlarla dayanışma içinde olmak çok etkiliyor beni. çünkü hiç görmediğim hiç tanımadığım insanlar sanki aileden candan kandan birileri gibiler. biz içerde kafesteki kuştuk. dışarıda ne var ne yok hiç haberimiz yoktu. ama dışarı çıkınca işverenin toplantıda bizlere vatan haini dediği insanların vatan haini olmadığını öğrendim. bu insanlar işçinin, emekçinin yanında, hakkına sahip çıkan insanlar. bunun için vatan haini diyorlar bu insanlara. ben bu sıcak insanlardan bunu öğrendim. ve artık yanlarındayım. bu iş bitince de yanlarında olacağım. "
  • tsk'nın şöle bi açıklamasını bekletir. "efenim elimizde top var tüfenk var efenime söliyim kimseye demiyin ama nükleer bombeler var ve fakat tatsızlık çıkmasın diye kimsenin orasında burasında patlatmıoz. peace"
72 entry daha
hesabın var mı? giriş yap