• bu da sağlıklı erkeğin bir günde seksi düşünme sayısı gibi canı sıkılan isviçreli bilim adamının hakkında araştırma yaptığı, her ay değişik bi rakamla anılan bi fenomen.
  • sokaktaki vatandaşın gündelik konuşmada kullandığı kelime sayısının 500 ila bin olduğunu söyleyenler var. eğitim düzeyi yükseldikçe, ifadelerde kullanılan kavramlar, ve tabii neticesi olarak, söz konusu kavramları ifade etmeye yönelik kelimelerin sayısı artış gösteriyor imiş.
  • zaman zaman ortaya çıkan anlaşılamama kaygısıyla ister istemez düşük tutulan sayı.
  • limitte 0'a yaklaşırsa, afazi'ye giden bir yoldasınız demektir.
  • (bkz: 400)

    bi yerimden salladığımın anlaşılmaması için küsürlü sayı vermeli miydim acaba?

    türkçe zor bir dil kardeşim velhasılıkelam (bitişik yazılıyormuş.ben de*'dan baktım). ne anlatmak istediğimi anlatamıyorum bazen... günlük kullandığım kelime sayısı 400. düşünün! acaba her gün 400 kelimeyle kendimi ifade edebiliyor muyum? sorun bunu kendinize. hayrete düşüyorum bunu düşündükçe.

    basit hayatlar yaşıyoruz! evet, benim çıkardığım sonuç bu. 400 kelimelik hayat...
    ulan hayatım 400 kelimeye sığıyorsa ben neden bir yere sığamayayım ki? diğer yandan 400 kelimeyle ne kadar çok dost-düşman edinmişiz?

    düşünüyorum (nasıl yapabiliyorsam hayret)! acaba sözlükteki bitmeyen kavgalar da 400 kelime üzerinden mi dönüyor. saymanın bir yolu var mıdır mesela dört büyüklerden birinin başlık altında kaç farklı kelime kullanıldığını? vardır kesin amk( evet 400 farklı kelime içinde küfür de önemli bir yere sahip)

    niye uzatıyorsam? 400 kelimelik hayatım benim için yeterince dar. yaşasın kutsal yalnızlık!

    mal editi: imla. kesin hala yanlışlarım vardır. * bu entry bu edith piaf hiç olmadı ciğerim. (ciğerim derken argo da kullanıyoruz, unutulmasın manasında )
    unutmadan demişken başka bir kelimeyi hatırladım.

    (bkz: canım)

    hayatını herkese canım diyerek geçiren insanların varolmaları beni delirtiyor ulan.
  • iletişim kurulan kişiye, yere ve mekana göre degişiklik göstermesi elzemdir. neden mi? çunku iletişim; -hattızatında konuşmak- bir anlatanın, en az bir anlayan oldugunda gerçeklesen bir alışveriştir.
    işte bu yüzden yaşadıgın çevre, iletişimde oldugun insanlar ve algı kapasiteleri kelime sayısında degişiklik göstermesindeki etmenlerdir.

    köylü hüsmen agayla konuşurken felsefi terimler kullanmanın abes olması kadar, bir edebiyatçıyla yapılan sohbette "gidiveriyom, geliveriyom gari" tandanslı konuşmak da abestir. anlayanın olmadıgı bir iletişimde anlatan da olmaz. anlatan anlayanla var olur. aksi durumlarda bu kişinin yaptıgı bir masturbasyondan öteye geçemez.

    kullanılan kelime sayısı ve dilin esnekligi, bulundugun mekana ve zamana göre degişiklik gösterir. kişinin kullandıgı ortalama kelime sayısı esas olarak, gündelik hayat dışında kalan zamanlarda kurulan tek yönlü** iletişimlerde ortaya çıkar.

    sonuç olarak gündelik konuşmada kullanılan kelime sayısı; insanın topluma bakışı, toplum içindeki konumu, düşünme yetisi ve algısı, psikolojisi, hatta kişiligi hakkında bile farklı ve gizlenmiş doneler barındırabilir. sanki biraz da bu açıdan bakmak lazım.
hesabın var mı? giriş yap